İnsan denen meçhul

Abone Ol

İnsan, kin tutar. İnsan, affetmez. Allah, affetmeyi vaat eder. İnsan, yüzüne vurur. İnsan, unutmaz. Allah, hiç işlememiş gibi olacağını vaat eder. İnsan, bedel ödetir. Allah, esirger. İnsan, hesap sorarak mutlu olur. Allah, şefaat hakkı verir. İnsan, umursamaz. Allah, yürüyen kuluna koşar. İnsan, vazgeçer, siler. Allah, kulundan vazgeçmez. İnsan, kusur araştırır, kusur yayar. İnsan, insanda kusur buldukça (kendinde olmayan kusuru bulur hep) kendi nefsini tatmin eder. Allah, ayıpları örtendir. İnsan, ben der. Allah, biz der. İnsan, karalar, kötüler. Allah, birbirinizi sevmedikçe iman etmiş olamazsınız der. İnsan, herkes kendisi gibi olsun ister. Allah, fıtratı yaratmıştır. İnsan, ikincide affetmez, kibirlidir. Allah, hatada sınır koymamıştır. İnsan, nankördür. Allah, cömerttir.

İnsan, acizdir. İnsan, hiçbir şeydir. Allah’ın izni olmadan yaprak kımıldamazken, insan kendisini büyük görür, maharetli görür. Yaprak bile kımıldayamazken, insan dağları devirebileceğini zanneder. İnsan, sahtekârdır. İnsan, Allah’ın iradesini yok saymak için kendi iradesini yüceltir, kadere inandığını zanneder, kendi kendisinin putu olur. İnsan, hakikati kibrine alet ettiğini zanneder. İnsan, Allah’tan hep ister, vermedi zannederek isyan eder de kendisine el açan birine dudak büker. İnsan, toprağa doymaz, o yüzden kılını kıpırdatamayacak hale geldiğinde toprağa girer. Hikâyenin sonunda her insan toprak sahibi olur. İnsan, hakikati kibrine alet ettiğini zanneder, kibrine ağır gelen şeyleri sorgulama bahanesiyle yok sayar. Acizliğinin farkında olan insan sorgulayabilir ancak, kibirli insan sorgulamıyordur, suçluyordur. İnsan, maharetinin sarhoşluğuna kapılır da verenin Allah olduğunu unutur, kendisinin kazandığını zanneder. Kendisinin kazandığını iddia edenler, adeta yaratıcı olduğunu iddia etmektedirler ancak bunu demeye cesaret edemezler çünkü insan korkaktır. İnsan hastalığa yakalandığında Allah’ın verdiğini hatırlar da iyileştiğinde kendisinin hastalığını yendiğini zanneder. İnsan, kibirlidir. İnsan, kibirdir.

İnsan, suç işler. İnsan, günahkârdır. İnsan, saati bile sorulduğunda yanlış cevaplar. İnsan, önemsemez. İnsan, sürçer. İnsan sürçtüğünde kendisine peygamber kıssalarından örnek bulur. İnsan, Peygamberlerin hatalarını alır da Peygamberlerin nasıl tövbe ettiğine bakmaz.

İnsan, muammadır. Kahvede bir anda rahmetli annesinin çayı daha güzel yaptığını hatırlayabilir. İnsan, kaybedince hatırlar çünkü insan güzel şeyleri çok çabuk tüketir. İnsan, doymaz. İnsan, tamahkârdır. İnsan, kolaya kaçar. İnsan, tatmin olmaz. Çünkü insan cenneti özler. İnsan, aşağılıktır çünkü cehennem boşuna yaratılmamıştır. İnsan, yalancıdır çünkü kendini kandırmaya âşıktır. İnsan ateşi görür, İbrahim’i değil. İnsan, bıçağı görür, İsmail’i değil. İnsan, zehri görür, Hasan’ı değil. İnsan, şeytanı görür, ölümü değil. İnsan, unutkandır.

İnsan, halifedir. İnsan unutur çünkü putu vardır. Korkudan şarkı söyleyerek geçtiği mezarlığı unutur. İnsan, musibet gelmeden hatırlamaz. İnsan, cenazeden iki gün sonra unutur. İnsan, misafirliğini unutur, dünyayı evi zanneder. İnsan, kendi elleriyle kendine zulmeder.

“Ömür, onlara hiç bitmeyecekmiş gibi uzun geldi.” (Enbiya, 44)