İnce hastalık

Abone Ol

Eminim çoğunuz hatırlamıştır. Yeşilçam filmlerinin şu meşhur ölümcül hastalığını. Hani “kader mahkumu” kadın ya da adam filmin sonunda ağzından kan gele gele ölürdü ya… İşte o hastalık. Namı diğer, verem. Tıp dilinde tüberküloz.

1-7 Ocak dünya tüberküloz haftasıdır. Her ne kadar artık gelişen tıp ilmi sayesinde ölümlere neden olmasa da (tedavi olunmaz ise hala ölümcül olabilir) dünyada ve ülkemizde hala varlığını devam ettiren bir hastalık tüberküloz. Sizlere hakkında biraz bilgi verelim:

Mycobacterium tuberculosis adı verilen bir bakterinin, bir mikro canlının havada uçuşurken soluk alıp verme sırasında vücudumuza girmesi sonucu gelişir. Bakteri vücuda girdikten sonra her kişide hastalık oluşturmaz. Belki on kişiden birinde hastalık meydana getirir. Bu kişi ise ya çok uzun süre ve sürekli olarak bu mikroba maruz kalmıştır veya bağışıklık sistemi çeşitli sebeplerden dolayı zayıflamıştır. Şimdilerde kayıtlı olan ve tedavi gören tüberküloz hastalarının sayısı bellidir. Bu kişiler tedavi almaya başladıkları için toplumsal bulaştırıcılık için bir risk oluşturmazlar. Hatta tedavi aldıkları ilk bir iki gün içinde bu bulaştırıcılık ortadan kalkar ki, zaten hastaneye yatırılarak tedavi görürler. Asıl tehlike tüberküloz olduğunu bilmeyen veya bilse dahi tedavi olmayan kesimden gelir. Bu kişiler ev ahalisi başta olmak üzere girip çıktıkları bütün ortamlarda ki insanlar için büyük risk oluştururlar. Bunu da hiçbir zaman bilemeyeceğimiz için… Ne yapalım o zaman?

Öncelikle kendimize bakalım. Aşağıda sayılan belirtiler bizde veya yakınımızda varsa hemen bir doktor kontrolünden geçelim:

-İki haftadan uzun süren öksürük,

-Balgam çıkarma,

-Ateş,

-Gece terlemeleri,

-Göğüs ağrıları,

-İştahsızlık,

-Zayıflama,

-Halsizlik, yorgunluk.

Bunlar yoksa -ki, umarım yoktur; yukarıda bağışıklık sistemi bozuk kişilerde hastalık oluşturur demiştik ya, işte o zaman bağışıklık sistemimizi güçlendirmekten başka bir yol yok. Bağışıklık sistemi hangi durumlarda güçsüz düşer?

-Diyabet,

-AIDS gibi kronik enfeksiyonlar,

-Obezite,

-Stres,

-Doğumsal bir kısım hastalıklar,

-Kronik hastalıklar,

-Uzun süreli ilaç kullanımları,

-Uygunsuz antibiyotik kullanımı (bu durum tüberkülozun tedavisini de olumsuz etkileyip ölümlere neden olabilir),

-Yetersiz, dengesiz, doğal olmayan beslenme alışkanlıkları,

-Ev ve yaşam koşullarının uygunsuzluğu (özellikle güneş görmeyen evler daha risklidir).

Görüldüğü üzere pek çok hastalıkta olduğu gibi tüberkülozda da sağlıklı beslenme ve yaşam alışkanlıklarının önemi büyüktür. Bunun yanı sıra günlük hayatımızda hijyen kurallarına uymak, kalabalık, karanlık, havasız yerlerde fazla vakit geçirmemek, ortalığa öksürüp aksırmamak, el hijyenine önem vermek, yabancı insanlarla yakın temastan mümkün olduğunca kaçınmak inşallah korunmamıza vesile olacaktır. Geri takdir-i ilahi.

Sağlıklı bir gelecek için sağlıklı kalın.