IMF Türkiye'nin bu yılki büyüme oranını yüzde 3'e yükseltti

Abone Ol

Son aylarda IMF, ABD borç limitleri konusunda bir anlaşmaya ulaşılması, İsviçre ve ABD bankacılık sektörü krizlerinin kontrolünün ele alınması gibi risklerin eksildiğini belirterek, Uluslararası Para Fonu (IMF) Dünya Ekonomik Görünüm raporunda 2023 Türkiye'nin  büyüme tahmini 0,3 puan artırarak yüzde 3'e çıkartırken, 2024 tahminini ise 0,2 puan azaltarak yüzde 2,8'e düşürdü.

Raporda son gelişmelerin finans sektöründeki kaos riskini azalttığına dikkat çekiliyor.

IMF ayrıca 2023 küresel enflasyon tahminini %7'den %6,8'e indirdi.

Küresel ekonomik büyüme tahminleri nisan ayına göre yükselirse tarihsel standartlara göre bile düşük puan olacağı söylendi.

Küresel büyümeye yönelik risklerin aşağı yönlü olmaya devam ettiği, enflasyonun yüksek kaldığı ve Ukrayna'daki savaşın daha kötüye gitmesi veya kötü hava koşulları gibi yeni şokların ortaya çıkması durumunda enflasyonun daha da yukarı çıkacağı konusunda uyarıda bulunuldu.

Gayrimenkul sektöründeki krizden zarar gören Çin'in ekonomik toparlanmasının yavaşlayabileceği ve bunun küresel düzeyde olumsuz etki yaratabileceği belirtildi.

 ABD EKONOMİSİ BÜYÜYOR

Rapora göre ABD geçen yıl tahmini olarak yüzde 2,1 büyüdü.

ABD ekonomisinin bu yıl yüzde 1,8 ve 2024'te yüzde 1 büyümesi bekleniyor.

IMF'in nisan tahmini, ABD ekonomisinin bu yıl %1,6 ve 2024'te %1,1 büyümesini öngördü.

Önceki yıl tahminen %3,5 büyüyen euro bölgesi ekonomisinin bu yıl %0,9 oranında yavaşlamasının beklendiği söyleniyor.

Bölge ekonomisinin 2024'te tahmini olarak %1,5 büyümesi bekleniyor.

Nisan görünümünde IMF, euro bölgesi ekonomisinin bu yıl %0,8 ve gelecek yıl %1,4 büyümesini bekliyordu.

Rapora göre Almanya'nın bu yıl yüzde 0,1 küçülmesi öngörülüyordu. Almanya ekonomisinin 2023'te yüzde 0,3 küçülmesi bekleniyorken öte yandan Fransa ekonomisi için bu yılki büyüme tahmini %0,7'den %0,8'e yükseldi.

Raporda, "Finansal istikrarın sağlanarak enflasyonu düşürmek çoğu ekonomide en önemli öncelik. Uzun vadede enflasyonu kontrol altında tutacaktır. Çünkü Merkez Bankaları fiyat istikrarını sağlamaya odaklanmış durumda.