İmamoğlu için çember daralıyor

İmamoğlu için çember daralıyor

Ekrem İmamoğlu, 2019’daki yenilenen İstanbul Büyükşehir Belediye seçimlerinden sonra gözünü cumhurbaşkanlığı makamına dikti ve bunun için ekibi ve kendisi taşları dizmeye başladılar. Ancak hem Beylikdüzü Belediye Başkanlığı döneminden hem de İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ndeki yaptığı eylem ve fiiller ile kişisel olarak ettiği hakaretler ve tehditler dolayısıyla bazı davalara ve soruşturmalara konu oldu.

Bazıları “İmamoğlu'ndan korkuyorlar, o sebepten dolayı dava açıyorlar.” dese de aslında bazı davalar, geçmişten gelen konular ve davalardı. 

Mesela diploma konusu geçmişinden gelen bir konuydu. Nitekim yine iddiaya göre,Beylikdüzü Belediye Başkanlığı sürecinde üniversite diplomasını değil, lise diplomasını kullandığı yönünde bir bilgi var; demek ki İmamoğlu, üniversite diplomasının sorununu bildiği için lise diplomasını kullanmayı tercih etmişti Beylikdüzü döneminde.

Davalara şöyle bir bakacak olursak biri, devletin valisine “it” diye hakaret edip daha sonra “basit dedim” diye açılmış bir davaydı. Bu dava hâlen devam ediyor.

Bir diğer dava 4 Kasım 2019’da, YSK üyelerine yönelik “31 Mart seçimlerini iptal edenler ahmaktır.” sözü sebebiyle açılmış bir dava idi. Bu davadan Ekrem İmamoğlu 2 yıl 7 ay 15 gün hapis ve siyasi yasak cezası aldı. Şu an karar istinaf sürecinde;neticesi bekleniyor herkesçe.

Hatırlanacağı üzere o cezayı aldıktan sonra İstanbul'da bir kutlama yapmışlar ve o zamanki İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'le de sarmaş dolaş bu cezayı kutlamışlardı. Amaçları bu cezanın kendileri için bir mağduriyet oluşturup onlara avantaj sağlamasıydı.

Burada şu konuya da açıklık getirmek gerekir; herkes, daha doğrusu bazıları geçmişte Erdoğan’ın fikir beyan etmek için Ziya Gökalp'in Asker Duası şiirinden

“Minareler süngü, kubbeler miğfer,

Camiler kışlamız, müminler asker,

Bu ilahi ordu dinimi bekler,

Allahu Ekber, Allahu Ekber.”

dizelerini okumasıyla İmamoğlu’nun durumunu karşılaştırmaya çalışıyor. Oysa İmamoğlu bir fikir beyan etmek yerine, heyet hâlinde kamu görevi yapan kişilere hakaret etmişti. Erdoğan'ın durumuyla İmamoğlu'nun durumu arasında ve bu cezalar arasında hiçbir benzerlik yoktur.

Yine İmamoğlu Beylikdüzü Belediyesi'ndeki ihalelerden dolayı “ihaleye fesatkarıştırma” iddiasıyla 3 yıldan 7 yıla kadar hapis cezasıyla yargılanıyor ve duruşması 11 Nisan 2025’te. İmamoğlu bu davadan da ceza alırsa hem hapis hem de siyasi yasak cezası alacak.

Hakkında açılan bir başka soruşturmada da bilirkişi S.B.’ye yönelik "yargı görevi yapan bilirkişiyi veya tanığı etkilemeye teşebbüs” suçundan yargılanıyor. Bu davada da 2 yıldan 4 yıla kadar hapis cezası isteniyor.

Bir başka soruşturma ise İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek’e yönelik sözleri sebebiyle “tehdit ve terörle mücadelede görev alan kişileri hedef göstermek”suçlamasıyla açıldı.

Davalar bitmiyor; başka bir dava ise kamuoyunu çokça meşgul eden İmamoğlu'nun diplomasıyla ilgili. Burada da “resmî belgede sahtecilik” suçlamasıyla soruşturma başlatıldı. Ceza alırsa diploma geçersiz sayılacak. Dolayısıyla 4 yıllık üniversite mezunu olmadığı için cumhurbaşkanı adayı da olamayacak.

Gelelim yine birçok düğümü çözecek olan İstanbul Büyükşehir Belediyesi iştiraki Medya AŞ soruşturmasına… İddia o ki CHP kurultayını manipüle etmek için delegelere telefonlar alınmış ve bu telefonların içerisine de soğuk cüzdanla kripto para yüklenmiş.

Tüm bu davalar gösteriyor ki Ekrem İmamoğlu için çember daralıyor. Bu davaların bazılarından ya da tamamından ceza alıp cumhurbaşkanı adayı olamayacağı gibi belediye başkanı olarak da kalamayacak. Dolayısıyla CHP içerisindeki etkinliği de ortadan kalkacak.

Tabii bu durumda herkesin merak ettiği soru; "CHP'nin adayı kim olacak?"

Bu soruya yönelik cevabımı neredeyse bir yıl önceden hem yazmış hem de katıldığım programlarda söylemiştim. Genel başkan olarak kalabilirse CHP’nin adayı Özgür Özel olacaktır.

O zaman başka bir soru karşımıza çıkıyor. “Peki, Mansur Yavaş ne olacak?”

Bu sorunun cevabı da belli.

Mansur Yavaş, CHP’den aday olmayacak. İYİ Parti ve diğer partilerin 100 bin imzasıyla ya da toplayabiliyorsa 1 milyon imzayla kendisini cumhurbaşkanı adayı ilan edecek.

“Sonuç ne olur?” derseniz; bu sorunun da cevabı var ancak bunun için şimdilik “Bekleyip görelim.” deme taraftarıyım.