İmam-ı Azam’dan öğütler

Abone Ol

Bu hafta köşemizde çağlar ötesinden seslenen bir bilge adamın sözüne ses vermek istiyorum. Çünkü zamanın ahire döndüğünün tüm belirtilerinin zuhur ettiği bir eşikte kendi etrafımızda dönüp durmaktayız. Bu hal dahi insanlığın yönünün aşağıya yöneldiği bir evrede, bulunduğu yeri koruyabilmek anlamına geldiğinden fazilet çarşısında para etmekte. Pahalı olanların paha etmediği, defolu olanların depolandığı bir zamanenin sakinleriyiz. Karanlık çok kesif. Çekiyoruz içimize karanlığı bilairade ve biteviye. İstikbalde hatırlanacak kıymet-i harbiyemizin vücudu için efsaneleri hatırlamaya muhtacız. Tam da şimdi, burada, şu anda.

Klasik sözcüğü, bestede ve maddede değeri ifade ederken sözde değersizliği imler ama yine de bundan neredeyse on iki asır evvel nushedilmiş bir metne kulak kabartmakta fayda görüyorum.

Bedeninin her uzvunu Allah korkusuyla kötülüklerden koru.

Bilmeye ihtiyacın olan şeylere karşı cahil kalma.

Din ve dünya işlerinde kendisine muhtaç olduğun adamlardan başkasıyla düşüp kalkma.

Nefsine adil ol, zaruret olmadıkça ona insaf etme.

Müslimve gayr-i müslim kimseye düşmanlık etme.

Allah’ın verdiği mala ve mevkie kani ol.

İnsanlardan müstağni kalmak için elinde olanı iyi idare et.

İnsanların gözünü üzerine çekme.

Lüzumsuz işlere dalmaktan kendini koru.

İnsanlarla buluşunca işe selamla başla, tatlı tatlı konuş. Hayır ehline sevgiyle şer ehline müdara ile muamele et.

Allah’a zikri, Peygamber’e salatı artır.

İstiğfar ile meşgul ol. İstiğfar Peygamber’in şu duasıdır:

“İlahi, Rabbim sensin, senden başka ilah yok. Beni yarattın. Ben de senin kulunum ve gücüm yettiği kadar sana olan ahdim ve vaadimde dururum. Yarattıklarının şerrinden sana sığınırım. Bana verdiğin nimetlerle de günahlarımla da sana gelirim. Beni bağışla, zira günahları senden başka kimse bağışlamaz.”

Her gün Kur’an okumaya devam et. Sevabını Peygamber’e, anana, babana, hocalarına ve diğer Müslümanlara hediye et.

Düşmanlarından ziyade dostlarından sakın. Bazen düşmanın dostundan faydalıdır.

Sırrını, paranı, yolunu, gidişini gizle.

İyi komşuluk et ve komşunun eziyetine sabret.

Ehli Sünnet ve’l Cemaat mezhebine tutun, cehalet ve dalalet erbabından kaçın.

Bütün işlerinde niyetini halis kıl ve her halde helal yemeye çalış.

Şu beş hadis-i şerif ile amel et. Bu hadisleri, ben beş yüz bin hadis içinden derledim:

— “Ameller niyetlere göredir. Her kişi niyet ettiği şeyi elde eder.”

— “Kişinin Müslümanlığındaki güzellik, kendisine fayda vermeyen şeyleri terk etmesidir.”

— “Hiçbiriniz kendi nefsi için sevdiği şeyi, din kardeşi için de sevmedikçe mümin olamaz.”

— “Helal de belli haram da bellidir. Bunların arasında birtakım şüpheli olanlar vardır ki bunları insanların çoğu bilmez. Şüpheli şeylerden sakın ki dinini ve ırzını korumuş olasın. Şüpheli işlere girenler harama girmiş olurlar. Bir koru kenarında sürüsünü güden çobanın, korunan yere girmesinden şüphe edildiği gibi hakikaten her Melikin bir korusu vardır. Allah’ın korusuysa haram kıldığı şeylerdir. Hakikaten insanın cesedinde bir et parçası vardır ki eğer o düzgünse bütün ceset düzgün olur, bozuksa bütün ceset bozuktur. İşte bu kalptir.”

— “Müslüman, dilinden ve elinden Müslümanların emin olduğu kimsedir.”

İnsanın sıhhat halinde iken havf (korku) ile reca (ümit) arasında bulunması, ölüm yaklaşınca da Allah’a güveninin artması, sağlam ve temiz bir kalp sahibi olmasıyla ilgilidir.

Allah bağışlayıcı ve esirgeyicidir.