“Selefiler” denilen kesim, çoğu kimsenin sandığının aksine tek bir grup değil, bazıları birbiriyle kanlı bıçaklı çok farklı gruplardan ve fraksiyonlardan oluşmaktadır. Yine zannedilenin aksine Selefilerin hepsi Haricilik çizgisine yakın değildir. Mürcie düşüncesinin dibini bulan Selefiler de var.
İşte o gruplardan biri de “El Medahile”, “El Medhaliyye” gibi isimlerle bilinen ve Suudi Arabistan’ın Medine kentinde ikamet eden Rebii Bin Hadi El Medhali isimli şeyhin önderlik ettiği gruptur. Söz konusu grup, “El Camiyye” adıyla bilinen akımın da bir parçasıdır. El Medahile’nin en bariz özelliklerinden biri aşırı derecede Seyyid Kutub düşmanı olmasıdır. Seyyid Kutub’u tekfir eden Rebii El Medhali’nin bu konuda yazılmış kitabı dahi var. Rebii El Medhali, geçtiğimiz günlerde yayınladığı bildiriyle Libya’daki Selefileri İhvan’a karşı savaşmaya ve “Selefi devrim” yapmaya davet etti.
El Medhali, söz konusu bildiride, “Libya’daki Selefilerin Allah’ın dinine destek olmaları ve onu Müslüman Kardeşler’den korumaları gerekir” diyor.
Müslüman Kardeşler Cemaati için de şu ifadeleri kullanıyor:
“Müslüman Kardeşler, davete başladıklarından bu yana İslam fırkalarının en tehlikelisidir. Rafızilerden sonra en yalancı fırkadır. Dinlerin birliğine ve vahdeti vücuda çağırırlar. Laiktirler.”
Rebii El Medhali ayrıca, İhvan çizgisindeki partilerin iktidara geldiği ülkelerde şeriatı uygulamadıkları eleştirisinde bulunarak şöyle diyor:
“Birçok ülkede iktidara geldiler fakat İslam şeriatını ne akidede ve ne de davete başladıklarından bu yana söylenip durdukları hakimiyette uyguladılar. Oysa şeriatla hükmetmeyen yöneticileri tekfir ederler.”
Selefilerden Bingazi’yi savunmalarını ve Müslüman Kardeşler’i Bingazi’ye sokmamalarını isteyen El Medhali, bildiride Seyyid Kutub’un kitaplarının okunmasını tavsiye etmekle suçladığı Libya Müftüsü El Sadık El Garyani’ye de saldırıyor ve Bingazi’yi tehdit ettiğini söylüyor.
Bildiri, El Medahile üyesi Selefilere Halife Hafter ile birlikte Libyalı devrimcilere karşı savaşmaları çağrısı anlamına geliyor.
Oysa aynı Rebii El Medhali, bir buçuk yıl önce Libya’da taraflardan herhangi birinin safında savaşmanın caiz olmadığı fetvasını vermişti.
Şeyh El Medhali’nin yayınladığı bildiri, Suudi Arabistan’a göre tavır belirleyen “El Medahile Selefileri”nin kafa yapıları hakkında fikir veren güzel bir örnek.
El Medahile’ye göre “ulu’l emre kayıtsız şartsız itaat” farzdır ve fakat iktidarda Suudi Arabistan’ın hoşlanmadığı birileri, örneğin Muhammed Mursi varsa ona başkaldırılabilir.
Devrim, protesto gösterileri vesaire asla caiz değildir.
Ama Müslüman Kardeşler’e veya Riyad’ın müttefiki olmayan bir başka İslami gruba karşı protesto gösterileri düzenlemek ve hatta devrim yapmak vaciptir.
Müslüman Kardeşler’i şeriatı uygulamamakla suçlarlar.
Fakat aynı suçlamayı örneğin Birleşik Arap Emirlikleri’ne veya Mısır’a yöneltmezler.
Libya’da Müslüman Kardeşler’e ve diğer devrimci gruplara karşı destekledikleri emekli general de laiktir.
Selefilik ile uzaktan veya yakından ilgisi yoktur.
Allah korusun, Libya’da karşı devrim başarılı olursa Hafter’in İslam şeriatını uygulamayacağı kesin.
Buna rağmen Rebii El Medhali ve taraftarları Hafter’i destekler.
Çünkü tek düşmanları vardır.
Müslüman Cemaatler..
Sadece İslamcılarla değil Tebliğ Cemaati gibi “Siyasal İslamcı” kategorisine girmeyen cemaatler de oklarının hedefindedir.
Son bir not:
Çok fazla taraftarı olmasa da Rebii El Medhali grubunun Türkiye’de de ciddi çalışmaları var.
Henüz kullanılacak hacimde değiller. Fakat bir gün o hacme ulaşırlarsa Mısır’daki Nur Partisi ve Libya’daki Selefiler gibi Riyad tarafından kullanılacaklarına kimsenin şüphesi olmasın.