Bugün yaşadığımız pek çok olumsuzluğun temeli yıllar öncesine dayanır. En bariz zaman dilimi 70 yıl öncesidir.
Cihan Harbi’nden sonra yaşanan “Büyük Buhran”a dek gitmeye gerek yok. 2. Dünya Savaşı, Marshall Planı/Truman Doktrini, NATO’nun kurulması, Tüm dünyada komünizm ile mücadele adı altında ülkelerin ve milletlerin sömürgeleştirilmesi, Batı Blokuna karşı Doğu Bloku ve yıllar süren soğuk savaş ve bilek güreşleri.
Her dönemde güçlüler, kendi gelecekleri ve menfaatleri için kural tanımaksızın planlar yapıp sahneye koymuşlar. Savaş zenginleri, güçlünün haklı kabul edildiği bir sömürü düzeni…
En önemli köşe taşları kabul edilebilecek Marshall Planı, Truman Doktrini, NATO’nun kurulması ayrı bir öneme haizdir.
Savaştan büyük bir çöküntü ile çıkan kıta Avrupa’sını her anlamda kendine bağlama çabası gösteren Amerika Birleşik Devletleri 70 yıllık süre boyunca hep oyun kuran rolünde olmuştur. Sovyetler Birliği’nin dağılması ile tek kutuplu bir dünya ABD’nin başını iyice döndürmüştür. Ayrıca yakın döneme gelindiğinde dünyada yeni güç dengesi oluşturacak ülkelerin palazlanmaya başlamasını hazmedemeyen bir ABD ile karşı karşıya kalıyoruz.
Amerika her dönemde tek bir Amerika olmamıştır. Üstelik Amerika’yı yöneten başkanlar sembolik isimler olmaktan da öte geçememiştir. Çünkü bu tarz kişiler “Derin Amerika”nın daha çok işine gelir. 2. Dünya Savaşı’ndan çok büyük yıkımlarla çıkan Avrupa, Amerika için bulunmaz nimettir. Avrupa’nın yeniden inşası ve ihyası adı altında kendine bağlamak ister ABD. Diğer bir deyişle dünyanın süper gücü kanatlarının altına alır Avrupa’yı. Bunlara bir de Komünizm ile mücadele sosunu eklediniz mi tadından yenmez olur.
12 Mart 1947 ABD Başkanı Truman Türkiye ve Yunanistan’a 400 milyon dolar yardım yapılmasını senatodan ister ve bu istek 107’ye karşı 287 oyla kabul edilir.
Ayrıca 3 Nisan 1948’de ABD Başkanı Harry Truman, ekonomik yardımları içeren Marshall Planı’nı imzalar. İlk başta Türkiye Marshall Planına dahil değildir. (1948 Temmuzunda Türkiye Marshall Yardım Planı kapsamına alınır) Ve yıllarca sürecek bağımlılığın temelleri 70 yıl önce atılır. Bazıları Marshall Yardımını Demokrat Parti’ye yıkmaya ve mâletmeye kalksa da işin başlangıcı olan 1947 ve 1948’de Menderes hükümeti henüz yoktur ortada. İlerleyen zaman diliminde DP de bir şekilde dayatılan bu planlara dahil olur. Meşhur Marshall Yardımı ile geleceğimiz batıya teslim edilir.
12 Ocak 1952’de ABD yönetimi, Marshall Planı çerçevesinde Türkiye’ye 58 milyon dolarlık askeri yardım yapılmasına da onay verir.
70 yıl önce her tülü yardım ve borç alan bir ülkeden kendi kendine yetebilen ve dünyanın en büyük ekonomileri arasına girmeye namzet ülkeye Türkiye’nin dönüşmesini kimse hazmedememekte. Bilhassa son 5 yılda yaşananları hemen herkes çok iyi biliyor. 7 Şubat, 17-25 Aralık, MİT TIR’ları ve 15 Temmuz bundan sonraki dönemde hiç kimsenin unutmayacağı tarihler.
Türkiye’ye diz çöktürme çabaları son bulmadı. Öyle veya böyle devam edecek. İşin acı yanı ülkemizde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu gibi bazıları kime hizmet ettiklerinin farkında dahi değiller. Şayet bilerek yapıyorlarsa böyle bir ihaneti millet asla affetmez.
Yakın dönemde 70 yıl öncesinde ayağına vurulan prangalardan kurtulmakta olan Türkiye birilerini çok fazla korkutuyor. Bunun olmaması için iç ve dış her türlü enstrümanı denemekten vazgeçmeyecekler.
Rabbim düşmanlara fırsat vermesin. Gönlünüzden güzellikler eksik olmasın.