İftar kulisleri…

Abone Ol

Şimdilerde siyasi kulisler iftar sofralarına taşındı. Hemen her akşam lüks yerlerde verilen iftarlar ve oradaki siyasi kulisler oldukça fazla.

Şahsen ben mümkün olduğunca iftarı evde yapmayı tercih ediyorum. Toplu iftarların da daha çok ihtiyaç sahibi kesime yönelik olmasından da yanayım. Evlerdeki Ramazan iftarları da çok bereketli geçer. Hele eş dost akrabaların davet edilmesi ve davetlere iştirak edilmesi olunca daha başka tabi. Hakikaten dostlarla iftar bir başka oluyor.

Dostlarla yapılan iftarlarında muhabbetler, hatırlar ve güzel sözlerle şenlenir. Gerçi son zamanlar akrabalar akrabalardan uzaklaştığını söyleyenler çok fazla. ‘Dünya telaşesi’ diyenler var.

Siyasi düşüncelerin ayrışmasından kaynaklı fikir çatışmasının da söz konusu olduğu ortamları söyleyenler de var elbette. İşte tam da burada unuttuğumuz değerleri hatırlama zamanı. Ramazan’ın özünü tam da yaşama zamanı. Birlik ve beraberliğimizi pekiştirme, siyasi düşüncesi ne olursa olsun, Ülke menfaati doğrultusunda insanlıkta buluşma ve aynı Allah’a (cc) yönelenlerin birbirlerini sevmeleri ve bu sevginin imandan olduğunu anlama zamanı.

Paylaşılmayan sevginin de kıymetini yitirdiğini söylüyoruz ya, o zaman sevgiyi de paylaşmamızdan Allah’ın hoşnut olacağını düşünerek yaşayalım. Aslolan yaratıcının rızasını kazanmak değil midir? O’nun rızası için oruca niyet edip yemekten içmekten ve her türlü nefsi istekten vazgeçmiyor muyuz? Evet öyle, çünkü bizi yoktan var eden ve her türlü imkanlarımızı lütfeden O’dur. O’nun ‘ol’ demediği olmaz.

Gelelim siyasi kulislerin yoğun olduğu lüks iftarlara. Bu aralar iftar masalarındaki kulisler çok hareketli. Neredeyse tamamı da İstanbul’daki yenilenen seçimle ilgili…

Kamuoyu araştırma şirketlerinin araştırma sonuçları konuşuluyor mesela. İktidarın ve muhalefetin her türlü gücü kullanacağı da… İstanbul’u kazanmak için siyasi kavga şiddetlenecek diyenler var. Herkesin bir yorumu var. Araştırma şirketlerinin önemli birinin yorumu: “Elbette ki işin sonunda biri kazanacağı gibi birileri de kaybedecek. Ama bana göre seçim kaybetmekten daha kötüsü imaj ve itibar kaybetmektir.”  Sonra da ekledi: “Halkın güvenini kaybeden kim olursa olsun, siyasette kalması zorlaşır. Bu muhalefet için de iktidar için de aynıdır. Bu yüzden seçimlerde eylem ve söylemlere çok dikkat etmek gerekir.”

Bu düşünceye ne kadar katılırsınız bilemem. Ama ciddiye almakta fayda var diye düşünüyorum. Neticede Allah’ın dediği olur.

İftar yemeği kulisinden: “Bazen siyasette kaybetmek de kazandırır. Bazen de hep kazanmak kaybettirir. İstanbul seçim sonucu erken seçimi de doğurur.”

Siyasi tarihimize baktığımızda, birçok kez kaybedip, birçok kez yeniden kazanan liderleri de görebiliyoruz. Ne olursa olsun, vatanımız ve milletimizin iyiliği için olsun.

Selam ve dua ile…