Cumhurbaşkanı Erdoğan Reuters’e verdiği mülakatta, çatışmasızlık anlaşması uyarınca Türkiye’nin İdlib’e asker göndereceğini açıkladı.
Türkiye’nin İdlib’e müdahalesi epeydir gündemde.
İdlib’e Türk askeri girmeli mi?
Bu konuda farklı görüşler var.
Çünkü İdlib, Heyetu Tahriri’ş-Şam’ın (HTŞ) kontrolünde.
Türkiye’de İslamcılardan bir kesim İdlib’e müdahale edilmemesi ve bunun yerine Afrin’e operasyon yapılması görüşünde.
Bu görüşün temelinde HTŞ ile Türk askerinin karşı karşıya gelmemesi arzusu yatıyor.
Türkiye’nin HTŞ’nin omurgasını oluşturan El-Kaide’yi terör örgütü kabul etmesi bir yana, HTŞ’nin İdlib’de kendi haline bırakılmasının Türkiye açısından riski oldukça büyük.
Sivilleri de hedef alacak şekilde İdlib’e düzenlenecek yoğun hava saldırılarına HTŞ’nin karşı koyma ihtimali yok.
Dolayısıyla böyle bir operasyonun sonucu İdlib’in de tıpkı Halep gibi tamamen yerle bir edildikten sonra rejim güçlerine ya da büyük ihtimalle PKK/PYD’ye teslim edilmesi olur.
Ankara bu riski göze alamaz.
Türk ordusu İdlib’e girerse HTŞ Türk askerine karşı savaşır mı?
Türkiye’de İdlib’e müdahale konusu tartışılırken sınırın öte yanında da böyle bir müdahale karşısında ne yapılacağı münakaşa ediliyor.
Örgütten kopmalara bakılınca HTŞ içinde bu konuda görüş birliği olmadığı ve bir kesimin Türk askerine asla silah doğrultulmaması düşüncesinde olduğu anlaşılıyor.
Bununla birlikte Türk ordusu hakkında “mürted” fetvası verilerek “işgale karşı direnme” çağrısında bulunanlar da çıkacaktır.
Suriyeli muhalif gruplar, SMDK ve ÖSO, Türkiye’nin İdlib’e müdahalesini destekliyor.
Daha da ötesi ÖSO söz konusu operasyona Türk ordusunun yanında bizzat katılacak.
Suriye Muhalefeti Müzakere Yüksek Heyeti Genel Koordinatörü Riyad Hicab, Türkiye’nin ÖSO ile birlikte İdlib’de HTŞ’ye karşı gerçekleştireceği bir askeri operasyonu desteklediklerini açıkladı.
DAEŞ’in ve El-Kaide’nin Suriye’de hiçbir şekilde var olmasını istemediklerini söyledi.
Rejimin ve müttefiklerinin bu örgütlerin varlığından yararlandığına dikkat çekti.
Peki, halk ne diyor?
Suriyeli ünlü âlim ve mütefekkir Ali Et-Tantavi’nin torunu Mücahid Diraniyye, İdlib halkından HTŞ ile Türk ordusu arasında seçim yapması istense birkaç ahmağın, menfaatçinin ve aşırının dışında halkın kesinlikle Türk ordusunu tercih edeceği görüşünde.
Diraniyye, HTŞ üyelerine seslenerek şöyle diyor:
“Türkler Müslüman bir halk ve Müslüman bir ordu. Onlarla ortak tarihimiz var ve onlar bizim din kardeşlerimiz. Onlar, dostların az olduğu bir zamanda bizim dostumuz oldu. Siz ise düşmanların çok olduğu bir zamanda düşman oldunuz. Hayatınızın ahmaklığını yapar ve Türk askerlerine karşı savaşırsanız Suriye halkı sizi öfke ateşiyle yakar. Halkın örsü ve Türk çekici arasında işiniz biter. Silahlarınızı bırakın ve evlerinizde oturun. Serseri liderlerinizin peşinden yeni bir felakete gitmeyin. Oyun bitti ve gerçeğin ortaya çıkma anı yaklaştı. Sabah güneşin doğmasıyla buzdan heykelin erimesi gibi illüzyonun da yok olup gitmesine az kaldı.”