İçimizdeki çürük elmalar kimler?

Abone Ol

Türkiye son dönemde ciddi bir sınav veriyor.

Ülke gelişmeye, yerlileşmeye gayret ettikçe önüne konan engellerin de ardı arkası kesilmiyor.

Bu süreçte siyaset kurumu ve bürokrasi büyük bir çabanın içinde.

Peki, toplum ne yapıyor?

Türkiye toplumunun ortaya konan engelleri teşhis ve mücadele etme yönündeki inancı, azmi, kararlılığı, feraset ve basireti hep övünç kaynağımız olmuştur. Ancak bir de çürük elmalardan bahsetmek gerekiyor.

*Gıda terörü yaşanırken fırsatçılık yapan, fiyatları fahiş seviyeye yükseltenler bu toplumun parçası değil miydi?

*ABD dolar kuru üzerinden piyasamızı manipüle ettiğinde kendi çıkarını düşünüp dolar satın alan hangi ülkenin vatandaşıydı?

*Terörle mücadele sürecinde askerimiz, polisimiz kanını-canını ortaya koymuşken, PKK’nın siyasi ayağına sempati ile bakanlar farklı bir ülkeden mi geldiler?

*FETÖ ile mücadele sürerken pusuda sinsi sinsi saklananlar, devletin zaafa düşmesini bekleyenler kimler?

*15 Temmuz’da şanlı milletimiz destan yazarken ATM ve market kuyruklarına takılanlar hangi kanı taşıyor?

*Suriye cehenneminden çıkıp gelmiş masum Suriyeli kadınları iğrenç emelleri için kandıran, Suriyeli ailelere fahiş fiyatlarla evini kiraya veren ruhsuz insanlar bu halkın parçası değil mi?

Ne yazık ki, böyle bir gerçekliğimiz var.

Tüm dünyadaki mazlumların umudu Türkiye, emperyalistlere karşı büyük bir mücadele verirken, içimizden kimileri düşmana çalışıyor, kimileri ise kendi cebine girecek meblağın peşine düşmüş, çukurun içinde debeleniyor.

Bahsettiğimiz bu insancıklar uzakta değil. Kimimizin komşusu, kimimizin iş arkadaşı…

Güzel olan; İrfan sahibi halkımız bu insancıkları fark ettiği an yine eli öpülesi bir duruş sergiliyor ve anında hadlerini bildiriyor.

GIDA TERÖRÜ VE TORNİSTAN KÜLTÜRÜ

Tanzim satışlarla birlikte fiyatlar düşmeye başladı ve gıda oyunu da püskürtülmüş oldu.

Halk mutlu ve fakat hazımsızlar için durumu analiz etmek çok güç. Çünkü böyle bir adımı beklemiyorlardı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hamlesi operasyoncuları şaşırttı.

Bu süreçte birileri sosyal medyada tezvirata başladılar. İddialarına göre; Tanzim satış işi önceden planlanmış. Sebze-meyve fiyatlarını da zaten AK Parti yükseltiyormuş. Böylece iktidar dağılmış seçmeni yeniden kendine çekmekteymiş! Efendim, kurgu komik ama en azından İnce’nin tanımladığı şizofren kitle için bir bahane ortaya atılmış oldu. İnandırıcılığı zayıf da olsa hazımsızlar için bir can simidi işlevi taşıyor.

Daha önce de aynı kurguyu görmüştük. Bu akıl terazisini yitirmiş kesim için; 15 Temmuz bir kontrollü darbeyken, kaybedilmiş seçimler çalınan oylarla kazanılıyor, gıda terörü ise zaten baştan planlı bir organizasyon… Bu tezviratları uyduran marjinal Kemalist-sol yapı için aslında başka bir çare yok. Acınası durumları kendilerini böyle bir akıl dışılığa itiyor. Proje üretemeyen, zamanın ruhunu okuyamayan, halka dokunamayan anlayış, milli duruştan da bihaber olunca işte ortaya bu kadar trajik bir tablo çıkıyor.