İç savaşın ayak sesleri

Abone Ol

Dünyanın dikkati Yeni Zelanda’da gerçekleştirilen terör saldırısı üzerinde yoğunlaşırken, Filistin’de oldukça önemli ve bir o kadar da tehlikeli gelişmeler yaşanıyor.

Er-Rahme Kapısı Musallası’nın 16 yıl kapalı kaldıktan sonra Kudüslüler tarafından yeniden açılması, Mescid-i Aksa’nın o bölgesini Yahudilere tahsis etmeyi planlayan işgalcilerin oyununu bozdu.

Fakat İsrail’in Er-Rahme Kapısı Musallası’nın açık kalmasını kabullenmesi beklenmemeli.

İsrail Kamu Güvenliği Bakanı Gilad Erdan, geçenlerde Mescid-i Aksa’yı kastederek, “Tapınak Tepesi’nde yeni bir mescit açılmasına izin vermeyeceğiz” dedi ve Er-Rahme Kapısı Musallası’nın yeniden kapatılacağı sinyalini verdi.

Musallanın restorasyon bahanesiyle kapatılması veya idari ofis olarak kullanılması gibi bir “ara formül” gündemde.

Kudüslüler ise Er-Rahme Kapısı Musallası’nın beş vakit namaz kılınan bir alan olarak kalmasında ısrarlı.

İşgalcilerin Müslümanlar ve Yahudiler arasında ikiye bölmek istedikleri Mescid-i Aksa tehlike altında.

Fakat tehlikenin daha büyüğü Batı Yaka ve Gazze Şeridi’nde yaşanıyor.

Mahmud Abbas başkanlığındaki Filistin Yönetimi ve Fetih, Gazze Şeridi’ndeki Hamas etkinliğini kırmak için bölgesel ve uluslararası güçlerin de desteğiyle yeni bir planı devreye soktu.

Birkaç aşamalı planın içinde sosyal medyada Hamas’a yönelik karalama kampanyası da var, sokak hareketleri de.

Gazze Şeridi’nin çeşitli bölgelerinde “pahalılığı protesto” adıyla gerçekleştirilen gösterilerin ardında Ramallah’taki yönetimin olduğu sır değil.

Fetih Hareketi Devrim Konseyi sözcüsü Üsame El-Kavasimi, gösterileri desteklediklerini ilan ederek, “Kudüs’e giden yol Gazze’deki zalimliği ve diktatörlüğü sona erdirmekten geçer” dedi.

El-Kavasimi’ye göre, Gazze’deki Hamas yönetimi, Abbas ve çetesinin Kudüs’ü özgürlüğüne kavuşturmalarının önünde engelmiş.

Bu açıklamaya gülmek mi gerekiyor ağlamak mı bilemiyorum.

Gelişmeler ve işaretler, Hamas’ı şeytanlaştırma planının sonunda hareketin bizzat Filistin Yönetimi tarafından “terör örgütü” ilan edilme ihtimali olduğunu gösteriyor.

Batı Yaka’nın Nablus kentindeki En-Necah Üniversitesi, Hamas’a bağlı İslami Kitle Öğrenci Grubu’nun faaliyetlerini yasakladı.

Yasak kararı, Fetih’in öğrenci kolları Eş-Şebibe’nin yayınladığı bir bildirinin ardından geldi.

Bildiride, “Gazze Şeridi’nde kadınları ve çocukları öldüren, gençlere işkence eden” Hamas’ın politikalarının Batı Yaka’ya taşınmaması için İslami Kitle Öğrenci Grubu’nun En-Necah Üniversitesi’ndeki faaliyetlerinin yasaklanması ve ofisinin kapatılması çağrısı yapılmıştı.

Kısacası Hamas’ın öğrenci kollarının faaliyetlerinin yasaklanmasını Fetih istedi, üniversite yönetimi yerine getirdi.

Normal şartlarda seçimlerde Hamas karşısında kazanamayacaklarını çok iyi bilen Fetih liderleri, Hamas’ı tamamen saha dışına itmek için oldukça tehlikeli bir oyun peşinde.

Oyunun sonunda kardeş kavgası ve iç savaş ihtimali olsa da umurlarında değil.

İsrail, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi müttefiklerinin desteğiyle başarılı olacaklarına ve Hamas’ı ezip geçeceklerine inanıyorlar.

Filistin’de bugüne kadar iç savaş yaşanmadıysa, bunun sebebi işgal güçleri gibi hareket eden Abbas’ın adamlarının onca baskısına ve zulmüne rağmen direniş gruplarının sağduyuyu elden bırakmamasıdır.

Fakat her şeyin bir sınırı olduğu unutulmamalı.