İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Murat Kurum, Vuslat Platformu toplantısında konuştu. Vuslat Platformu’nun birçok alanda ortak tecrübe ve entelektüel birikimleri bir araya getirerek istifade ve istişareyi temel alan vicdani bir anlayışla hareket ettiğini söyleyen Kurum, ‘’Vuslat Platformu 13 yıldır ülkemiz başta olmak üzere dünyanın birçok coğrafyasında aynı gaye ve manevi değerler etrafında fikir ve gönül birliği yapan insanların bir araya geldiği müstesna bir okuldur. Medeniyetimizin yeniden inşası yolunda ilim, ahlak ve irfanı merkeze alan bir yaklaşımla evlatlarımızın, gençlerimizin, gelecek nesillerimizin yetişmesine çok önemli katkılar sağlamaktadır.’’ dedi.
Böylesine önemli bir platformun, 1 Nisan’dan sonra İstanbul’un yükselişinde de çok değerli katkılar sağlayacağını belirten Kurum, ‘’Bu şehrin sizin vizyonunuza, ufkunuza, projeksiyonlarınıza çok ama çok ihtiyacı var. Şehirler, sadece betonlardan ibaret değildir. O betonlar ancak bir tasavvurla; bir ruhla karılınca felsefesi olan bir mimariye, bir kimliğe bürünürler. Şehir bir ruhtur, bu ruh aynı zamanda o şehirde yaşayan insanlar tarafından şehre adapte edilir.’’ diye konuştu.
İstanbul’da son 5 yılda büyük bir tahribat yapıldığını; şehrin kendi kimliğinden, tarihinden, ruhundan uzaklaştırıldığını dile getiren Kurum, ‘’İnsanıyla bağını koparan şehirler, kültürüyle, medeniyet tasavvuruyla, tarihiyle de bağını koparır. İşte bugün burada bulunan sizlerin, Uluslararası Vuslat Platformu’nun, entelektüel birikimiyle, irfanıyla, derin tecrübeleriyle bu şehirdeki tahribatı durduracak, İstanbul’umuzu gerçek kimliğine yeniden kavuşturacağız.
Bu bakımdan 1 Nisan’dan sonra sizlere, sizin gibi bu şehir için değerler üreten kuruluşlarımıza, vakıflarımıza, derneklerimize kapılarımız, her zaman açık olacaktır. Bunu da özellikle belirtmek isterim.’’ sözleriyle konuşmasına devam etti.
‘’İstiyoruz ki gençlerimiz ülkemizin geleceği adına bizim paydaşımız olsun’’
İstanbul’u gençlerle birlikte yöneteceklerini söyleyen Kurum, “Biz gençlerimiz için bu mücadeleyi yaptığımızı ifade ediyoruz ancak gençlerimiz yarının değil bugünün de karar vericileri. Biz hep böyle yaklaştık olaya ve istiyoruz ki gençlerimiz ülkemizin geleceği adına bizim paydaşımız olsun. Beraber karar verelim. Beraber o mücadeleyi birlikte ortaya koyalım.” ifadelerini kullandı.
‘’Milletimizin zor anında hep yanında olduk’’
AK Parti kültüründe istişare olduğunun altını çizen Murat Kurum, “Biz bir masa etrafında toplanır, o masa etrafında karar alır, o kararları da hep uygulayan tarafta oluruz. Nitekim yaşadığımız tüm afetlerde bu anlayışla Kastamonu’muzda, Rize’mizde, Giresun’umuzda yaşanan sellerde 2 saat sonra oraya gittik. Ellerimizi oradaki afetzede kardeşlerimizin elinden hiç ayırmadık. Orada beraber üzüldük, beraber ağladık ve mücadelemizi de oradaki kardeşlerimizle birlikte verdik. Elazığ’da Malatya’da depremler oldu, güzel İzmir’imizde depremler oldu. Elazığ, Malatya, İzmir bizi kardeşi ilan etti. O şehre gittiğimde bir Gakkoş gibi beni bağrına basıyorlar. Elazığ’ın Kara Murat’ı diyorlar ve gittiğinizde o duyguyu, o samimiyeti hissediyorsunuz. Biz şuna söz verdik milletimizin en zor anında hep yanında olacağız dedik. Bugüne kadar 22 yıllık yolculuk eğer sürüyorsa milletimiz büyük ve güçlü Türkiye olma yolunda emin adımlarla, kararlı adımlarla yürüyorsa eğer bu anlayış sayesindedir, bu sevgi sayesindedir.
O yüzden ben hep şunu söylüyorum 31 Mart akşamı İstanbul’un Büyükşehir Belediye Başkanı olmaya aday değilim, İstanbul’daki her evin, İstanbul’da yaşayan her kardeşimizin evladı, kardeşi olmaya adayım. Çünkü Azerbaycanlı misafirimizin de ifade ettiği gibi kardeşin arasına kimse giremez. Kardeş iyi günde, kötü günde hep birbirine destek olur. Yeri gelir ekmeğini bölüşür, yeri gelir üstündeki kıyafeti çıkarır o kardeşine verir ve o kardeşlik hukuku sonuna kadar devam eder. O yüzden biz 31 Mart akşamı tüm İstanbulluların kardeşi olmaya adayız ve onlarla hep birlikte el ele inşallah bu mücadeleyi vereceğiz.” diye konuştu.
‘’Milletimizin sesine sağır kalmadık, milletimizin beklentilerine yabancı olmadık’’
AK Parti’nin ‘Yerelden Genele Hizmet Anlayışı’nı anlatan Murat Kurum, bugüne kadar üzerine inşa ettikleri eser siyasetinin, hizmet anlayışının temelini oluşturan hassasiyetleri vurgulayarak, ‘’14 Ağustos 2001’den bu yana, 22 yıldır hep bu milletin değerlerine yaslandık ve öyle bugünlere geldik. O günden bugüne milletimizin iradesini yansıtan ve millet iradesine yaslanan bir temsil sistemini, bir siyaseti hâkim kıldık.’’ dedi.
Bugüne kadar ki 3 temel şiarlarını ‘’Sinesinden çıktığımız aziz milletimizin sesine asla yabancı kalmadık. Milletimizin üslubuyla siyasetimizin üslubu hep aynı oldu. Siyaseti, kimin için ve ne için yaptığımızı asla unutmadık.’’ diye anlatan Kurum, kendilerine oy versin vermesin tüm kesimlerin hukukunu hiçbir ayrım yapmadan koruyacaklarını belirterek, ‘’Milletimiz, geçmişindeki dayatmaları en acı şekilde tecrübe etti. Bu yüzden tüm dayatmaların, vesayet odaklarının karşısında hep dimdik durduk. Bu millete, bu milletin değerlerine, bu milletin farklı inanç ve kültürlerine, farklı siyasi tercihlerine en ufak bir saygısızlıkta bulunanın, en ufak bir dayatmada bulunanın aramızda asla yeri olmadı, olmayacak.
Biz hep şuna inandık. Bugün Türkiye 85 milyon vatandaşıyla büyük ve güçlüyse; bu, bin yıldır var olan kardeşlik ikliminin korunması ve yaşatılmasıyla mümkün olmuştur. Her zaman bu birlik ve beraberliğin, bu adalet ve dayanışmanın da sancaktarı olduk, savunucusu olduk. Etle tırnak gibi olan her bir vatandaşımızın arasına nifak sokanlara fırsat vermedik. Geçtiğimiz 22 yıllık süre zarfında milletimizin sesine sağır kalmadık, milletimizin beklentilerine yabancı olmadık. Milletimiz de tüm seçimlerde bizlere inandı, güvendi ve liyakatli olan kadrolarımıza bu ülkenin idaresini teslim etti.’’ dedi. Kurum, 31 Mart’ta İstanbulluların, İstanbul’un fetret dönemini bitirerek, emaneti yeniden ehline teslim edeceklerini dile getirdi.
‘’Hiçbir şehrimizi gürültüye, estetikten yoksunluğa, çirkinliğe, çarpık yapılaşmaya terk etmedik’’
Hem yerelde hem merkezde millete en güzel hizmetleri götürmenin gayesiyle hareket ettiklerini söyleyen Kurum, ‘’AK Parti’mizin belediyecilik anlayışıyla; hiçbir şehrimizi gürültüye, estetikten yoksunluğa, çirkinliğe, çarpık yapılaşmaya terk etmedik. Her bir şehrimizi, her bir ilçemizi, huzurun, barışın, estetiğin, mimarinin merkezleri haline getirdik. Geçmişle geleceği aynı potada buluşturan, modern ile tarihi barıştıran, yeşil ile yapıyı kaynaştıran, insan ile şehri bütünleştiren bir şehircilik anlayışını Türkiye’nin tamamına yaydık.’’ dedi.
Şehirlerin de insanlar gibi olduğunun altını çizen Kurum, ‘’Şehirlerin bedenleri zarar gördüğü gibi ruhları da zarar görebilir. Son beş yılda İstanbul hem fiziken tahrip oldu hem de ruhen yıpratıldı.
İstanbul’un ne yazık ki 2019’dan bu yana ehliyetsiz ve liyakatsiz ellerde tüm güzel şeylerden mahrum bırakılıyor, mağdur ediliyor. Son 5 yılda İstanbul’un nasıl bir fetret devri yaşadığını, nasıl bir yıkıma uğradığını en iyi sizler bilirsiniz.
İstanbullular ise Kemal Tahir’in romanında ifade bulduğu gibi, adeta ‘esir şehrin insanları’ olarak talihsiz bir beş yıl geçirmiştir. Ama şundan eminim ki İstanbullular bu şehri ehliyetsiz ve liyakatsiz ellerden kurtaracaktır. Bizim yönetimimizde inşallah İstanbul, Mimar Sinan’ın ufkundaki, estetiğindeki, tasavvurundaki bir İstanbul olarak Türkiye Yüzyılı’nın öncü şehri olacaktır. Buna yürekten inanıyoruz.’’ şeklinde konuştu.
‘’Gazze’de yaşanan katliamlara milletimizle, devletimizle beraber sessiz kalmadık’’
28 Mayıs’ı 31 Mart’la birleştireceklerini ifade eden Kurum, ‘Merkezden yerele istikrar’ diyeceklerini, ‘Uzaktan değil yerinden yönetimi’ İstanbul’la ve İstanbullularla yeniden buluşturacaklarını söyledi. Kurum, ‘’Türkiye Yüzyılı vizyonundan kopmuş olan İstanbul’umuzun yönetimini yeniden devralacak, aziz İstanbullulara en güzel hizmetleri götürmeye devam edeceğiz’’ sözleriyle konuşmasını sürdürdü.
Merkezde ve yerelde yapılan bunca mücadelenin yanında Türkiye’nin, mazlumların ve mağdurların yanında olmayı, yanında durmayı başarmış bir ülke olduğunu söyleyen Kurum, Filistin meselesine söz getirerek, ‘’Tüm insanlığın gözleri önünde, Filistin’de, Gazze’de yaşanan katliamlara milletimizle, devletimizle beraber sessiz kalmadık. Dünyanın ayağa kalkması için tüm uluslararası arenada Gazze soykırımının durması ve duyulması için öncü bir ülke olduk.
Yaşadığımız drama sebep olanları; bu vahşete imza atan tüm elleri şiddetle kınıyorum. İnşallah gün gelecek İstanbul’dan Kudüs’e, Hicaz’a, Semerkant’a, Buhara’ya, İsfahan’a kurulmuş olan gönül köprülerini daha da güçlendireceğiz.’’ dedi.
‘’İstanbul Türkiye’nin lokomotif şehridir’’
İstanbul’un Türkiye’nin lokomotif şehri olduğunun altını çizen Murat Kurum, “İstanbul sadece kendini ilgilendirmiyor. Bizler sadece bugün yapmış olduğumuz görevleri temsil etmiyoruz. İstanbul büyük ve güçlü Türkiye davasının lokomotif şehridir. Buradaki her bir kardeşimizin sorumluluğu da bu anlayışı, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün hayal ettiği o muasır medeniyetler seviyesine çıkarma arzusunu, hayalini gerçekleştirmek için gece gündüz çalışmaktır. Biz hiçbir zaman dedikoduların, iftiraların, bahanelerin arkasına sığınmayacağız. Bizi arayanlar o büyük ve güçlü Türkiye davası için milletimizin kentsel dönüşümle, depremle ilgili endişelerini giderirken, deprem dönüşümü yaparken o şantiyelerde bulacaklar.
Bizi arayanlar İstanbul’daki trafik çilesini bitirirken, yol, kavşak, metro projelerini yaparken bulacaklar. Bizi arayanlar 7 gün 24 saat İstanbul’a hizmet ederken, İstanbul’un soğuğunu, rüzgarını, yağmurunu üstüne almış, ellerine yağmur kar değmiş, sokakta milletin derdiyle dertlenirken bulacaklar. Bizi arayanlar milletin en zor anında hemen yanı başında Murat kardeşleri, belediye başkanları gelmiş onlar için dertlenirken bulacaklar.
Biz yarı zamanlı belediyecilik yapmayacağız. Arada bir belediyeye uğrayıp acaba orada bir iş var mı anlayışında olmayacağız. Söz verip sözünü tutmayanlarda olmayacağız. Orada İstanbul’umuza ne söz verdiysek, İstanbul’umuzun hayallerine ilişkin, İstanbul’umuzun geleceğine ilişkin hangi adımı atmamız gerekiyorsa o kararlılıkla, o motivasyonla hep sahada olacağız. Milletimizle birlikte olacağız. İnşallah hep birlikte kazanacağız, hep birlikte bu mücadeleyi yapacağız. 31 Mart akşamı tüm İstanbul sevinecek. 31 Mart akşamı Eren Bülbül’ün annesi sevinecek, Aybüke Öğretmenin annesi sevinecek.” sözleriyle konuşmasının tamamladı.