Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın Nisan başında Kuzey Makedonya’ya yaptığı resmi ziyaret, bu ülkede bulunan Fetullahçı Terör Örgütü mensuplarının Türkiye’ye iadesi konusunu bir kez daha tartışmaya açtı.
Ziyaret kapsamında Makedon mevkidaşı Radmila Şekerinska ile düzenlediği basın toplantısında Akar, FETÖ’nün bir kısım unsurlarının Kuzey Makedonya’daki varlığından haberdar olduklarını, bu hususta iki ülke makamlarının birçok çalışması olduğunu ifade etti. Atılacak somut adımlarla terör belasından kurtulmanın iki ülkenin de yararına olduğunu söyleyen Akar, bu kişilerin iki ülke arasındaki kardeşlik ve dostluğu sabote ettiklerini vurguladı. Türk kurumlarının bazı isimleri Makedon kurumlarıyla paylaştığını hatırlatan Akar, Makedon makamlarına güvendiklerini ve Makedon tarafının gerekli adımları atacağına inandığını söyledi.
Makedon kurumlarının iadesi istenen kişilerle ilgili somut adımları beklenirken, FETÖ mensupları tarafından ülkedeki kişilere karşı açılmış bazı davalar da bulunuyor. Burada dikkat çeken nokta, devam eden davaların duruşmalarına artık davacı olan FETÖ mensuplarının bizzat katılmıyor olması.
Kuzey Makedonya’da bulunan FETÖ mensuplarının Türkiye’ye iadesi meselesi, Akar’ın söylediklerinin ardından yeniden gündeme geldi. Ülke medyası FETÖ mensuplarının iadesini her gün haberleştirirken, devlet yetkilileri iadelerle ilgili prosedürlerin sürdüğünü açıkladı. Kendilerinden iadesi istenen 15 FETÖ mensubuyla ilgili yasal prosedürün adalet bakanlığı tarafından yürütüldüğünü belirten İçişleri Bakanı Oliver Spasovski, “Edindiğim bilgi, prosedür kapsamında 15 kişinin bulunduğu, ancak bunlardan ikisinin ülke sınırları içinde bulunmadığı yönünde. Prosedürlerin hangi aşamada olduğu ve ne zaman sonuçlanacağına dair daha detaylı bilgiyi adalet bakanlığından alabilirsiniz” dedi.
MAKEDON BASININDAN NATO SORUSU
Öte yandan, Kuzey Makedonya Savunma Bakanı Şekerinska’ya “Türkiye’nin FETÖ mensuplarıyla ilgili iade talebinin, Kuzey Makedonya’nın NATO’ya üyeliğini tehlikeye atıp atmayacağı” sorusunun yöneltilmesi de gözden kaçmadı. Zira Kuzey Makedonya’nın NATO’ya tam üye olabilmesi için, katılım protokolünün NATO üyesi tüm ülkelerin meclislerinde onaylanması gerekiyor. Şekerinska ise bu soruya verdiği cevapta, “Müttefikimiz olan ve NATO üyeliğimizi güçlü bir şekilde destekleyen her ülkeyle, NATO sürecimiz için tam destek sağlamak ve karşılıklı ilişkilerimizi geliştirmek için çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.
İade tartışmaları hakkında değerlendirmede bulunan Başbakan Zoran Zaev de bu hususta ulusal ve uluslararası mevzuatlara saygı duyacaklarını açıkladı. Türkiye’yi FETÖ ile mücadelesinde desteklediklerini söyleyen Zaev, daha önce yaptığı bir değerlendirmede de FETÖ için “terör örgütü” ifadesini kullanmıştı.
ADALET BAKANLIĞINDAN AÇIKLAMA
Kuzey Makedonya’daki FETÖ mensuplarının iade süreçlerinin ayrıntılarıyla ilgili yönelttiği soruya adalet bakanlığı yazılı bir yanıt verdi. 2018 ve 2019 yıllarında Türkiye’den gelen birçok iade talebi üzerinde bakanlığın çalıştığının kaydedildiği açıklamada, “Adalet bakanlığı bir sonraki adımlar için mahkemeye başvurdu. Şu anda terör suçlarıyla ilgili 15 iade talebi davası görülüyor. Tüm prosedürler sürüyor ve ilgili makamlar iletişim halinde” denildi.
İade süreci meselesi Üsküp Temel Mahkemesi’ne de soruldu. Mahkemeden yapılan açıklamada, FETÖ mensubu oldukları için iadeleri talep edilen 15 isimden müteşekkil özel bir listenin alınmadığı bildirildi. Adalet bakanlığından mahkemeye günlük olarak farklı kişilerin iadesiyle ilgili taleplerin geldiğini açıklayan mahkeme yetkilileri, FETÖ mensuplarının iade taleplerinin liste olarak değil, zaman zaman bireysel olarak alındığına işaret etti. Mahkeme yetkilileri ayrıca, adalet bakanlığından kabul ettikleri iade taleplerinde sadece ad ve soyadın belirtildiğini, ancak talep nedeninin veya suçun belirtilmediğini savundu.
İADESİ İSTENEN FETÖ MENSUPLARI NEREDE?
Makedon kurumlarının iadesi istenen kişilerle ilgili somut adımları beklenirken, FETÖ mensupları tarafından ülkedeki kişilere karşı açılmış bazı davalar da bulunuyor. Burada dikkat çeken nokta, devam eden davaların duruşmalarına artık davacı olan FETÖ mensuplarının bizzat katılmıyor olması. Duruşmalara katılan avukatlar ise temsil ettikleri kişi ve kişilerin sağlık sorunları nedeniyle yurt dışında bulunduklarını ve bu nedenle davaya katılamadıklarını öne sürüyor. Makedon yetkililerin de iadesi istenen 15 FETÖ mensubundan ikisinin ülke içinde olmadığını öne sürmesi, acaba bu “kayıp” FETÖ mensuplarının duruşmalara gelmeyenler olup olamayacağı sorusunu da akla getiriyor. Kayıp FETÖ mensupları Kuzey Makedonya’da değillerse neredeler? İadeleri gerçekleşecek mi? Yoksa farklı kişilere karşı davalar açmak, FETÖ mensuplarının izlerini kaybettirmek için kullandıkları bir taktik mi?
Bu noktada, Kuzey Makedonya’nın daha önce verdiği sözler doğrultusunda hareket edip etmeyeceği de merak ediliyor.
CUMHURBAŞKANI ADAYINA DA FETÖ SORULDU
Kuzey Makedonya’da Pazar günü yapılacak cumhurbaşkanlığı seçiminin üç adayından biri olan Stevo Pendarovski’ye de 15 FETÖ mensubunun iadesi meselesi soruldu. Pendarovski, katıldığı bir televizyon programında kendisine yöneltilen “Erdoğan ile masaya otursanız, ki onun Gülencilerin iadesi talebini biliyoruz, kendisine ne derdiniz? Zira bu konudan dolayı NATO üyeliğimizin veto edilebileceği açıklansa ne olur?” sorusuna kaçamak bir yanıt verdi. Türkiye’nin talebinin kendileri açısından meşru olduğunu, ancak Kuzey Makedonya’nın da kendi yasaları olduğunu belirten Pendarovski, atılacak adımın kurallara uygun olması gerektiğini söyledi. Türkiye’nin NATO’ya üyelik konusunda Kuzey Makedonya’nın güçlü bir destekçisi olduğunu kaydeden Pendarovski, “Dostumuz olduğu için ileride de öyle olmasını bekliyorum; ancak bu ülkenin kendi yasaları var” dedi.
Başka bir gazetecinin “Eğer Türkiye, Gülencileri iade etmemiz için NATO üyeliğimize veto koyarsa, yasaları mı değiştireceksiniz?” sorusuna ise Pendarovski “Eğer veto koyma kararı alırsa, biz buna karşı gelemeyiz” yanıtını verdi.
Farklı kaynaklardan alınan bilgilere göre, söz konusu 15 kişinin Türkiye’ye iadesini engellemek adına, Batılı bazı güçlerin de baskısıyla, bu isimlere Makedon vatandaşlığı verilebileceği de dillendiriliyor.