Lezzetli yemekleri master şef’ler yapar bahşişi garsonlar kapar genelde bu kural her yerde aynıdır değişmez.
Fair play adı altında UEFA’nın bazı takımlarımıza ve Fenerbahçeye yapmış olduğu kısıtlı taransfer dayatması bir nevi cezamıdır evet cezadır ama bundan dahada ağır ceza Vitor Pereira’nın kendisiydi Fenerbahçede. Geçen sezon onca flaş transferlere rağmen gerek şampiyonlar ligi gerek avrupa ligi gerekse süper ligde yaşanan hayal kırıklığı ayrıca bu sezon başlamadan yine aynı sahne şampiyonlar ligi 3. ön eleme maçı ile Monaco’ya elenmesi her iki taraf içinde ayrılığı kaçınılmaz hale getirmişti ve böylece her şerde bir hayır vardır düşüncesiyle yollar ayrılmıştı. Bu ayrılığın hemen ardından Dick Advocaat ile masaya oturan Fenerbahçe atılan imzaların mürekkebi henüz kurumamışken bazı spor yorumcularını yine memnun edememişti. İşte o bazı kişiler hocanın 68 olan yaşına takıntı yaparak Fenerbahçenin başında görmek istedikleri teknik adamların kalemşörlüğünü yapıyorlardı. Şimdi ben soruyorum futbolun bu üst düzey akıl yorumcularına bugün dört büyükler dahil olmak üzere Mircea Lucescu’yu hangi kulüp başkanı takımının başında görmek istemez örneğin; Trabzon spor başkanı Muharrem Usta çok istemesine rağmen getirememişti ve bu futbolun bilim adamı hoca 71 yaşında. Avrupanın başka bir devi Manchester United’ın başında 2013 yılında ayrılan Sir Alex Ferguson 72 yaşıda idi bugün ise 75 yaşında sizce kim istemez futbolun bu sihirbazını buna keza sizlere daha nice örnekler verebilirim onun için geçin bunları beyler hani bizim güzel bir ata sözümüz varya hah işte bu düşüncelerinize cuk oturuyor olmalı; akıl baştadır yaşta değil diye.
Oyuncuları ile sadece bir antrenmanda yanyana gele bilen akabinde perşembe akşamı UEFA Avrupa ligi gruplara kalma adına play-off eleme turu için Grasshoppers karşılaşmasında ilk kez takımının Başında sahaya çıkan deneyimli kurt hoca kadro seçimi ve yapmış olduğu 4-3-3 sistemi ile taktik anlamda’da otoritelerden geçerli notu almıştır sanıyorum. Maça iyi başlayan Fenerbahçe 4.dakikada Aatıf ile golü bulanca maçın bitimine kadar oyunu istediği şekilde domine eden taraftı. İkinci yarı oyuna bir müdahale daha yapan deneyimli hoca Advocaat Robin van Persie ve Miroslav Stoch’u sahaya sürerek skoruda buluyordu. Stoch’un birbirinden güzel iki golü ile 90 dakikanın sonunda 3-0 bulan Fenerbahçe turun kapısınıda aralamış olarak sahadan ayrılıyordu Fernandao ve Emenike son vuruşlarda biraz daha dikkatli olsalar skorun 5-6 olması içten bile değildi. Rövanş’tada Fenerbahçemizin rahat galip geleceğini tahmin ediyorum tabiki her hangi bir anormallik olmazsa.
Maçın adamları benim için Salih Uçan ve doğal olarak iki golün sahibi Stoch’tur. Salih oyun içinde ara sıra kopmalar yaşasada onda futbolun filozofu efsane kaptan Alex’si görür gibi oldum. Gezgin derviş Stoch ise adeta futbol zekasında devrim yapıyor gibiydi bu arada burdan Aziz Yıldırım’dan haddim olmadan bir tavsiyem ve birde isteğim olacak. Lütfen sizden rica ediyorum artık Stoch’u bir yerlere kiralık göndermeden önce bir değil enaz iki kere düşünün başkanım bu çocuk küsmez darılmaz kazan kaldırmaz takım için ne istenirse yapar iyi huyludur yani ve üstelik hangi takıma gittiyse takip ettiğim kadarıyla başarılıda oldu sizcede tüm sezonu çubuklu formayla geçirmeyi fazlasıyla hak etmiyormu? İsteğim ise o muhteşem taraftarımızın tribünlere geri dönmeleri adına olacak. 25-30 milyon taraftara sahip göz bebeğimiz Fenerbahçemize kendi çabamızla yapmış olduğumuz mabedimizin boş denecek kadar az olması şahsıma zül geliyor. Biraz sizden fedakarlık ve hoş görü biraz tarftarlarımızdan fedakarlıkla o anlamlı şarkımız ”Saman yolu” devam etsin Hababam Tribünü yerini alsın işte ozaman güzel günler göreceğiz güneşli günler ve tekrardan diyorumki güle güle kahve kolik vitor mabedimize hoş geldin ”Kurt Advocaat”
Allaha Emanet Olun.