Son günlerde ülkenin tamamını yakından ilgilendiren bir takım sorunlara şahitlik etmekteyiz. Nedir bu sıkıntılar? TEOG problemi, üniversiteye giriş sınavındaki düzenlemede yaşanan eksiklikler, arabalardaki filmli cam muhabbeti… Hepinizin yakından bildiği ve ilgilenmek zorunda kaldığı bir takım olumsuz hadiseler silsilesi… Gönül isterdi ki bu problemler medyaya yansımadan bürokratik yollarla çözülsün ama olmadı.
Türkiye’de bir gerçek var ki; 17-25 Aralık süreciyle açıkça ortaya çıkan ve bizleri yakından ilgilendiren bürokrasideki oligarşik yapı. Türkiye’de “Oligarşik Bürokrasi’’ her dönem başka bir kılığa bürünmüş bir şekilde çıkar karşımıza. Daha önceleri Kemalizm’le içselleşen “Oligarşik Bürokrasi’’ o günde de (17/25 Aralık) Gülenizm ile içselleşmişti. Ve bugünlere geldiğimizde ise Oligarşik Bürokrasinin herhangi bir yapıyla içselleştiğini söyleyemeyeceğim. Lakin herkes kenarından biraz tutmuş ve kutup başlarında kim varsa o yön veriyor sisteme. Tabii bunun çıkarmış olduğu problem dizisini kim çözmek zorunda kalıyor? Tabii ki de Sayın Erdoğan. Sosyal medyada şöyle bir klik oluşmuş: Her şey ile neden Erdoğan’ı uğraştırıyorsunuz? Milletvekilleri, bakanlar, danışmanlar nerede? Bakıldığında biraz haklılık payı var tabii. Yalnız bu arkadaşlar şunu idrak edemiyor: Sayın Erdoğan normal bir lider değil ve olmayacakta. Sayın Erdoğan dipten gelme. Gençlik kolları başkanlığından devlet başkanlığına ve o arada yaşanan süreci siz hesap edin. Bu ülkede kimse yok ki Sayın Erdoğan kadar halkı tanısın ve bu ülkede kimse yok ki Sayın Erdoğan kadar sözü kale alınsın. Ne bakanlar, ne milletvekilleri ne şunlar ne de bunlar kimse Sayın Erdoğan kadar halkı tanımıyor.
Hepimiz biliriz ki Sayın Erdoğan’ın devlet yönetimi anlayışı: “Kenar-ı Dicle’de aşırsa bir kurt bir koyunu, gelir de Adl-i İlâhî Ömer’den sorar onu.’’ Bu motto ile hareket bir lideri nasıl olurda yaşanan bu problemlerden ayrı düşünebilirsiniz? Bu küçük işlerle neden uğraşıyor diyebilirsiniz belki; ama, artık küçük işler büyük sıkıntılara mal olmakta ve Sayın Erdoğan bunun önceden önlemini almak zorunda. Halk Erdoğan’ı bilir onu tanır. Onun için işkembe-i kübra’dan sallamadan düşünelim. Elbette Sayın Erdoğan’a karşı borcumuz çok. Bin bir türlü sıkıntılarla uğraşırken birde hiç yokmuş gibi bu bürokratik problemlerle uğraşsın, kolay değil.
Sayın Erdoğan, her yerde olmak zorundadır; devletin başı olduğundan ötürü değil, her yerden geldiğinden dolayı her yerde ve olayda olmak zorundadır.
Hakkını helal eyle bize Reis…