Pensilvanya’dan “yıkın” diye emredilmişti: Hepsi devleti yıkmak için tek tek intihar ettiler
Türkiye kamuoyu Hakan Fidan’ı TİKA Başkanı olarak dış politikayla ilgilenenler de aynı zamanda nükleer silahların yayılmasını önleme ve nükleer teknolojiyi barışçı amaçla kullanma çalışmalarıyla tanıyordu. O dönemlerde Hakan Fidan Başbakan Erdoğan’ın özel temsilcisi olarak kritik toplantılarda yanında bulunuyordu. Başbakanlık Müsteşar Yardımcısı Hakan Fidan MİT’in başına geçeceği duyulunca Türkiye ile alıp veremediği olan herkeste bir panik başlamıştı. Dalga dalga yayılan Hakan Fidan korkusu ve sebep olduğu panik bile atamanın ne kadar isabetli olduğunu ispatlıyordu aslında. İran cenahı, Hakan Fidan’ın İsrail yanlısı olduğunu yayarken, o günlerde daha kendilerini belli etmemiş Pensilvanya’nın intihara meyilli müfterileri de tam tersi İran yanlısı olduğu haberlerini yaymaya başlamışlardı. Pensilvanya kurtuluş ordusu “İrancı Hakan Fidan” dedikodularını yaymaya başladıklarında o günlerdeki adıyla dokunanın yandığın “F TİPİ” sızmacıların bu telaşı, yapıyı tanıyan herkesi tedirgin ediyordu. Tecrübeli bir gazeteci abimiz “bunlar dişini göstermeye başladı, suikast bile yapabilirler demişti”
Ellerine silah alıp ateş etmediler ama bütün ülkeye suikast yaptıkları hain süreç böyle başlamıştı işte.
2011 yılında Başbakan Erdoğan, bir dizi konsültasyon yaptırmış ve sır gibi saklanan ameliyat için 26 Kasım 2011 gününe karar verilmişti. Erdoğan’ın sağlık durumu üzerinden tezvirat yayan Pensilyanya militanları cambaza bak oyunu oynarken, MİT’ten bir ekip de Ankara’da iki kritik noktada ofis araması yapıyordu. O dönem Başbakan olan Cumhurbaşkanı Erdoğan’nın Subayevlerindeki ikametgâhında ve resmi konutta MİT’in özel ekibinin yaptığı aramada dinleme cihazları bulundu. Emniyet daha önce bu mekanlarda arama yapmış ve “temiz” raporu vermişti. Şu anda sizin de aklınıza gelen o gün devletinde aklına gelmişti. Temiz raporu verenler ya arkadaşlarının koyduğu böcekleri görmezden geldiler yada kendileri yerleştirmişlerdi.
O dönemlerde polis, 20 Aralık 2011 sabahı KCK Basın Komitesi’ne yönelik operasyon kapsamında bir ajans bürosuna baskın düzenledi. Operasyon yapılacak yerler listesinde bu adres yoktu ve hiçbir soruşturmaya da dahil edilmemişti. Aniden ortaya çıkan kararla yapılan baskında gözaltına alınanlardan biri de MİT’in KCK içindeki irtibat elemanıydı.
Bilal Bayraktar ve Sadrettin Sarıkaya
Daha sonra 7 Şubat kriziyle herkesin tanıyacağı iki savcı Bilal Bayraktar ve Sadrettin Sarıkaya’yla kamuoyu ilk defa o gün tanıştı.MİT bu iki soruşturma savcısına, MİT’in özel çalışmasını anlattılar. O gün çalışmanın ortaya çıkması halinde pek çok gizli görevdeki MİT elemanının hayatının tehlikeye gireceği savcılara anlatıldı. Savcılar “canınız bize emanet” dedi. Mit görevlileri savcılıktan ayrılır ayrılmaz, savcılar canınız bize emanet dedikleri MİT görevlileri hakkında dinleme ve teknik takip kararı aldırdı. Savcılar kendilerine özel bir ekip kurmuşlardı ve terör örgütlerinin içine sızan gizli görevdeki MİT görevlilerini hiç kimseden habersiz takibe aldırmışlardı.
KCK baskınında göz altına alınan MİT görevlisi M.Ö.’ye tuzak kuran Pensilvanyalı savcılar kendi ayarladıkları avukatı MİT’in avukatı diye tanıştırdılar. MİT’in PKK’ya yönelik yaptığı çalışmanın bütün detaylarını ve örgüt şemasını tuzakla ele geçiren savcılar M.Ö.’yü serbest bıraktılar. M.Ö.’nün çizdiği şema 7 Şubat Krizinin alt yapısı olarak kullanıldı.
Tarih 7 Şubat 2012
7 Şubat 2012’de saat akşam beş civarında MİT Müsteşarı Hakan Fidan’a İstanbul’dan bir telefon geldi. MİT Müsteşarının özel hattını arayan “özel yetkili savcı” Sadrettin Sarıkaya ,”İfade vermek üzere makamıma bekliyorum” dedi. MİT Müsteşarı Hakan Fidan’a odaklanan operasyon dönemin başbakanı Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın müdahalesiyle engellendi. Bu krizden sonra Pensilvanyada’ki kaleden Anadolu’ya karşı yürütülen savaş artık açığa çıkmıştı. Bu gün 7 Şubat krizi olarak bu olay gelecek nesillere aktarılmak üzere hain buz dağının ilk göründüğü gün olarak tarihe yazıldı. Bu akşam saat 23’te A Haber kanalında yayınlanacak olan, Murat Gener’in hazırladığı DEVLETE OPERASYON “7 ŞUBAT” belgeselinde sürecin başını, sırasını ve sonra yaşanan gelişmeleri bütün ayrıntılarıyla nasipse hep birlikte izleyeceğiz.