İslami Direniş Hareketi (Hamas) lideri İsmail Heniyye, önceki gün ABD Hazine Bakanlığı tarafından “küresel teröristler” listesine alındı.
Artık herhangi bir Amerikan vatandaşının veya Amerika’da yaşayan birinin Heniyye’yle iletişim kurması yasak.
Ayrıca Hamas liderinin Amerika’daki mal varlıklarına el konulacak.
Heniyye’nin Amerikan bankalarında parası ve Amerika’da mal varlığı olmadığı için karar daha çok “simgesel bir adım” olarak yorumlanıyor.
Hamas lideri de zaten “Sıkıp suyunu içsinler” diyerek ABD Hazine Bakanlığı’nın kararıyla dalga geçti.
Fakat yine de Washington’dan gelen bu son hamleyi hafife almamak gerekiyor.
Amerika’nın Filistin davasını tasfiyeye yönelik kapsamlı bir planı var.
Kudüs’ün Trump tarafından İsrail’in başkenti ilan edilmesi ve Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım ve Çalışma Örgütü (UNRWA)’ya yapılan yardımların azaltılması gibi Heniyye’nin terör listesine alınması da söz konusu planın bir parçası.
Her şeyden önce, Washington bu son adımla Filistin davasını tasfiye planından kesinlikle vazgeçmeyeceğini gösteriyor.
Yahya Es-Sinvar, Ruhi Müştehi, Muhammed Ed-Dayf ve Fethi Hammad gibi Hamas liderleri daha önce o listeye eklenmişti.
Fakat bu kez doğrudan Hamas’ın siyasi lideri hedefte.
Bu da Amerika’nın önümüzdeki dönemde Hamas’ı hiçbir şekilde muhatap almayacağı, askeri kanadı ve siyasi kanadı arasında ayrım yapmayacağı, harekete yönelik tavrında herhangi bir yumuşama olmayacağı anlamına geliyor.
Ayrıca Washington, Filistin uzlaşısını da hedef alıyor ve Abbas’a Hamas’a asla yaklaşmaması gerektiği mesajı veriyor.
Amerika’ya göre sorunun bir parçası olan Hamas hiçbir şekilde çözüm sürecine ortak olamaz.
Kararın ayrıca Hamas’a maddi yardımda bulunan çevrelere gözdağı niteliğinde olduğu da söylenebilir.
Çünkü Filistin davasını tasfiye planı Hamas’ın tümüyle yalnızlaştırılmasını, elinin kolunun bağlanmasını, tepki veremeyecek hale gelmesini gerektiriyor.
Gazze Şeridi’ne uygulanan ablukanın ve yaptırımların amacı da bu.
Bir yanda İsrail ve Mısır’ın ablukası, diğer yanda Abbas’ın yaptırımları nedeniyle uzun süredir elektrik krizi yaşayan Gazze Şeridi’nde hastaneler oldukça zor şartlarda hizmet vermeye çalışıyor.
Birçok hastanede jeneratörleri çalıştıracak yakıt kalmadığı için hizmetler durdu.
Geçenlerde Filistinli hayır kurumları platformu tarafından “felaket bölgesi” ilan edilen Gazze Şeridi’nin durumu çok kötü.
Gazzeliler şu an “Yavaş yavaş ölmek mi yoksa sınıra hücum etmek mi daha iyi?” sorusunun cevabını arıyor.
Türkiye, ABD Hazine Bakanlığı’nın Heniyye hakkındaki kararına tepki gösterdi.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy’un konuyla ilgili soruya verdiği yanıtta Ankara’nın uzlaşı çabaları ve Gazze Şeridi konusunda duyduğu kaygı dile getirildi.
“Bu kararın ülkemizin Gazze’ye yönelik insani yardım ve ekonomik kalkınma faaliyetlerini olumsuz yönde etkilememesini temenni ediyoruz” ifadesine yer verildi.
Türkiye, kararın tam olarak neyi hedeflediğinin farkında.
Amerika’nın Heniyye hakkındaki kararını “Trump, Hamas liderine suikast düzenlemesi için İsrail’e yeşil ışık yaktı” şeklinde yorumlayanlar da var.
Hareketin önde gelen isimlerinden Halil El-Hayye bu görüşte olanlardan biri.
El-Hayye, Heniyye’ye yönelik herhangi bir saldırıdan Amerika’nın sorumlu olacağını söylüyor.
“Yüzyılın Anlaşması” denilen planın bölgesel müttefikleri, ABD Hazine Bakanlığı’nın Hamas lideri hakkındaki kararından memnun ve sevinçlerini gizleme ihtiyacı hissetmiyorlar.
Filistin’i ve Kudüs’ü hedef alan oyun artık perde arkasında değil herkesin gözü önünde açıkça oynanıyor.