İnsan yaşamında yiyecek ve içeceklerin vazgeçilmez bir yeri vardır. Bu denli önemli bir husus elbette İslam dini tarafından kapsamlı olarak ele alınmıştır. En geniş anlamda, “helal” kişinin kendisine izin verilen ve serbest olanlar olarak ifade edilirken, “haram” kendisine yasak kılınanlar olarak tanımlanabilir. Gıdaların helal veya haram olduğunu belirleme yetkisi yalnız Allah’a (cc) ait olup bu konuda bireysel veya kurumsal değerlendirmeler toplumda telafisi mümkün olmayan tahribatlar oluşturabilir.
Kur’an-ı Kerim’de Bakara 2/173, Maide 5/3, Enam 6/145 ve Nahl 16/115 olmak üzere dört ayette; i) kendiliğinden ölen hayvanlar ile boğularak, darp edilerek, boynuzlanarak, yırtıcı hayvanlar tarafından parçalanarak ve düşme sonucu ölen hayvanlar, ii) domuz eti, iii) akan kan ve iv) Allah’tan başkası adına kesilmiş hayvanların etleri haram kılınmıştır.
Ayetlerde haram olarak vurgulanan “domuzun eti” olmakla birlikte, genel bir kabule göre domuzdan elde edilen tüm ürünler de haramdır. Sadece domuz kılının, deri gibi çeşitli ürünlerin dikişi için kullanılabileceği kabul görmüştür. Ayrıca Zahirîler, domuz derisinin tabaklandıktan sonra temiz olacağı ve kullanılabileceği görüşünü benimsemişlerdir.
Ayrıca kurt, aslan, kaplan gibi yırtıcı hayvanlar ile köpek, evcil eşek, katır eti ve leş yiyen kuşlar, akrep, yılan, fare, kurbağa, karınca ve böcekler ile ilgili mezhepler arasında farklı görüşler bulunmaktadır. Hayvan türüne ve mezhebe göre değişmekle birlikte bu etler yasaklı, mekruh veya caiz olarak kabul edilmektedir.
Deniz avının helalliği Maide 5/96’da vurgulanmıştır. Ayrıca Hz. Peygamber (S.A.V.)’in de deniz için “suyu temiz, meytesi helaldir” hadisi mevcuttur. Fıkıh âlimlerinin çoğu yalnızca suda yaşayabilen hayvanların yenmesini prensip olarak helal kabul etmekle birlikte mezhepler arasında görüş ayrılıkları mevcuttur.
Tüm bu farklılıklara karşın Kur’ân-ı Kerim’de haram olarak ifade edilen hayvansal gıdalar dört madde ile sınırlandırılmış olup, Hz. Peygamber’in (sas) de bunlara ek olarak yırtıcı hayvanlar ile evcil eşek etinin yenmesini yasakladığı görülmektedir.
Bitkisel gıdalar ise genel olarak helal kabul edilse de, sarhoşluk veren alkollü içecekler, uyuşturucular ve zehirli maddelerin yasaklandığı belirtilmiştir. Bitkisel gıdalara ilişkin tartışmalı husus ise transgenik bir başka deyişle genetiği değiştirilmiş (GDO) olanlardır.
Günümüzde gıda katkı maddeleri, GDO’lar, gıda teknolojisi kapsamında üretilenler gibi sofistike üretim teknolojisine sahip gıdalar hakkındaki hükümler ise tayyib, habis, istihale ve istihlak gibi kavramlarla verilmektedir.
Tüm bu bilgiler ışığında, küresel pazarda gıdaların İslami usullere göre üretilip üretilmediğini kontrol eden bir sisteme ihtiyaç duyulmaktadır. Bu ihtiyaca binaen helal gıda sertifikası sistemi hayata geçmiştir. Helal sertifikası konusunu önümüzdeki hafta daha kapsamlı olarak ele alacağız. Şimdilik hoşça kalın.