Hazır gıda tüketimi ne kadar sağlıklı?

Abone Ol

Hızlı yaşam ve iş yoğunluğunun artmasıyla başlayan hazır gıda tüketimi gittikçe yaygınlaşıyor. Buna bağlı olarak sağlık problemleri de artıyor.

İnsan sağlığını merkeze koyarak şu soruya cevap arayalım.

Hazır gıda tüketimi doğru mu, ne kadar sağlıklı? Hazır gıda tehlikesine karşı ne yapmalı, neler tüketmeliyiz? Hangi besinlerden uzak durmamız gerekiyor?

Sağlıklı beslenme uzmanlarının tavsiyeleri ışığında bu konuyu irdelemeye çalışacağım.

Sonuçta toplum sağlığını ilgilendiren önemli bir konu.

Günümüz yoğunluğunda artık koşuşturmaktan işlerimizi zamana sığdıramamaya başladık. Gün yetmediği için uykumuzdan feragat etmeye başladık, yetmedi beslenmemizden vazgeçtik! Hâl böyle olunca her şeyin en pratiğini, en hızlı olanını tercih ediyoruz. Peki, söz konusu beslenme olunca ne yapmamız ve neler tüketmemiz gerekiyor? Hangi besinlerden uzak durmamız gerekiyor?

Öncelikle tüm hazır gıdalardan uzak durmamız gerektiğini belirtmeliyim.

Peki nedir bu hazır gıdalar?

Ne gibi sağlık problemlerine yol açarlar?

İşte size uzun bir liste…

Birçoğu reklam kuşaklarıyla evlerimize giren, zihinlerimizi işgal eden; “hazır”, “kolay”, “faydalı”, “pratik” gibi tuzak sloganlarla masumlaştırılan bu ürünlere dikkat edin!

- Endüstriyel olarak hazırlanmış, pişmiş ve paketlenmiş besinler.

- Diyet ürünler.

- Abur cuburlar.

- Soslar.

- Salam, sosis, jambon gibi işlenmiş et ürünleri.

- Konserveler.

- Meyve suları.

- Hamurlu gıdalar.

- Şekerli gıdalar.

- Kızartılmış besinler.

- Tereyağı hariç tüm katı yağlar.

- Hazır çorbalar.

- Fast food ürünler…

Liste uzayıp gidiyor.

Böyle giderse tehlike kapıda demektir! Hazır gıda ürünlerini tüketerek kalp damar rahatsızlıklarından psikolojik problemlere, kısırlıktan obeziteye kadar çok sayıda sağlık problemine davetiye çıkartıyoruz.

Özetle şunu ifade etmeliyim.

Hızlı tüketiyor, hızla hastalanıyoruz!

Peki, bu büyük tuzak karşısında kendimizi nasıl savunabiliriz?

Çare var mıdır?

Nasıl çözüm üretebiliriz?

Evet, çare var. İrademize sahip olursak çözüm üretebiliriz.

Şayet zaman sıkıntınız varsa haftada bir gün, birkaç zeytinyağlı sebze çeşitleri hazırlayıp onları buzdolabına veya dondurucuya koyup hafta içi zaman kazanmış olursunuz.

Mevsiminde satın alınarak derin dondurucuda saklanan sebzeler, zaman zaman kurtarıcınız olabilir.

Sabah kahvaltınızda pratik çözümler üretirken sağlıklı olanı tercih etmeye çalışın ve şekersiz ürünleri tercih edin. Margarinle üretilen börek ve poğaça gibi “hazır” besinlerden uzak durun!

Sebze çorbaları hazırlayarak sağlıklı beslenmenin yolunu açın.

Yine güvenilir bir kasaptan aldığınız kıyma ile köfte hazırlayarak derin dondurucuda saklayabilirsiniz.

Ancak!
Konserve sebzeleri tercih ettiğinizde iyice yıkamalısınız. Türk tarımında “ilaç” gerçeğini unutmamalısınız, pestisit tehlikesine karşı gardınız düşmemeli.

Abur cubur yerine kuru yemiş tercih edebilirsiniz. Dünyanın bir numaralı fındık, üzüm ve kayısı üreticisi Türkiye’de çay sohbetlerini “cips”lerle zehir etmeyin!

Hazır meyve suları yerine kendiniz meyve sıkabilirsiniz veya meyvenin kendisini tüketebilirsiniz.

Tatlı ihtiyacınızı en masum ve en sağlıklı olanı tüketerek giderebilirsiniz. Örneğin hurma, kayısı, kuru üzüm, olmadı has bal…

Kızartılmış besinler veya fast food tarzı yerine fırında hazırlanmış, haşlanmış veya buharda hazırlanmış gıdalarla daha sağlıklı beslenmiş olursunuz.

Yağ tüketirken tereyağı, zeytinyağı, fındık yağı ve ceviz yağı tercihiniz olmalı.

Domates salçalarınızı ve soslarınızı kendiniz hazırlayabilirsiniz.

Kısacası hayatınızın değerini bilmelisiniz. Sağlığınızın değerli olduğunu bilip kendinize özen göstermelisiniz.

Yaşam, sağlığınız yerinde ise kıymetlidir.