İstihbaratçılarımızın terörü bitirmek için örgüt yöneticileriyle görüşmesini ihanet olarak gösteren, bu görüşmeden kendilerine siyasi fayda çıkarabilmek için de devleti hükümeti, cumhurbaşkanını, başbakanı, bakanları, mit’i ve ülkenin yarısını hain ilan eden o çok vatansever zevat bugün de ülkeyi kurtarmak için! PKK’yla DAEŞ’le FETÖ’yle yan yana gelmiş, bu birlikteliklerini sempatik gösterip masumlaştırmak için de bir slogan üretmişler: “Referandumda hayır deyince hain mi olacağız”. Yok canım, olur mu öyle şey, siz hiç hain olur musunuz? İsterseniz dağa çıkın askere polise halka kurşun sıkın yine de vatanseverliğinize zeval gelmez sizin.
Anadolu insanını “ulan öküz Anadolulu” diye başlayan cümlelerle aşağılasanız da en milliyetçi en halkçı sizsinizdir. Yapılan yol köprü havalimanı gibi vatandaşlara faydasının yanı sıra uluslararası mecrada bir ülkenin gelişmişliğinin simgesi de sayılan bütün hizmetleri gerek vesayet kurumları aracılığıyla, gerek sokakları ateşe vererek engellemeye çalışsanız da bu ülkeye en büyük hizmetleri siz yapmışsınızdır. Devletimizin en gizli sırlarını, yüz yıl boyunca sızdığınız ve ne yazık ki hala da tam olarak temizlenemediğiniz kurumlarımızdan çalıp düşmanlarımıza verseniz de sizden daha devletçi kimse olamaz. Batılıların kurduğu ve bize karşı kullandığı pyd, ypg, daeş gibi terör örgütlerine karşı yurtdışında bizim için savaşan askeri unsurlara silah taşıyan araçlarımızı, sızdığınız kurumlardan aldığınız yetkilerle durdursanız da o aşağılık operasyonun görüntülerini “terör örgütlerine giden yardım” iftirasıyla servis ederek ülkemizi terörist devlet olarak göstermeye çalışsanız da sizin vatanseverliğinize kimse laf edemez. Gelen istihbaratla gözaltına alınan teröristleri emniyet müdürlüğünü basan milletvekillerinizin siyasi baskılarıyla serbest bıraktırdıktan sonra en büyük medya kuruluşlarınıza çıkarıp “parasız eğitim isteyen bu zavallı çocuklara terörist dediler” diyerek masumlaştırsanız da kimse sizin teröre destek verdiğinizi iddia edemez.
Polisin elinden aldığınız o masum cici teröristleriniz, İstanbul emniyet müdürlüğüne uzun namlulu silahlar ve el bombalarıyla saldırırken öldürülünce de sanki bu olup bitenlerle hiç alakanız yokmuş gibi çıkıp pişkin pişkin “mit ne iş yapıyor” diyerek devleti suçlarsınız ama yine de bu ülkenin en dürüst en namuslu insanları tabi ki sizlersinizdir. En iyisi bu örneklere burada son verelim; çünkü hepsini tek tek yazmaya kalkarsak bu bir köşe yazısı değil fasikül fasikül ansiklopedi olacak. Hal böyle iken yapılacak referandumda, bizi yıllarca sömürge olarak kullananların arzusu da olan hayır seçeneğini tüm terör örgütleriyle beraber destekleyecek olmanız size nasıl bir leke sürebilir ki. Boşverin bunu dert etmeyin, yel kayadan toz alır.
Benim asıl anlamadığım şey şu; ben hayatım boyunca sizin bu ülkeden memnun olduğunuzu hiç duymadım. Bu ülkeyi ve insanını devamlı küfürler, hakaretler ederek aşağıladınız.
Her gördüğünüz olumsuzluğu sanki o şey sadece Türkiye’de oluyormuş gibi “Burası Türkiye ne bekliyorsunuz ki” diyerek sundunuz. Nefret ettiğiniz şey bu ülkenin dağları taşları plajları değildi herhalde, muhtemelen yönetim sistemimizden kaynaklanan aksaklıkların sebep olduğu yetersizliklerden şikâyet ediyordunuz. Bunu yaparken de başta ABD olmak üzere birçok Batılı ülkeyi “onlar bizim gibi mi kardeşim, adamlarda sistem var sistem” diyerek hayranlıkla örnek veriyordunuz. Şimdi ne oldu da yıllardır aşağıladığınız bu ülkenin, hiçbir soruna çözüm olamayan mevcut sisteminin yılmaz savunucusu kesilip, öve öve öküz, dört ayağını dokuz ettiğiniz batılı ülkelerin sistemlerinin de düşmanı oldunuz. Bana bunun, kin nefret iftira içermeyen mantıklı bir izahını yapın, tüm terör örgütleriyle aynı safta olma utancını göze alıp ben de sizinle beraber hayır diyeceğim. Haydi, hodri meydan…