Hayatta doğru bilgiyle yol almayanlar, yolda kalırlarmış. Kendimi eğitmemenin bedelini yuvamı dağıtarak ödedim.
“Okuyan, düşünen, kendini geliştiren bir ailede büyümedim. İyi bir iletişim tarzı görmedim ve kendim de bunun peşine düşmedim. Kafasına uymayan herşeyi sorun gibi algılayıp eşini değiştirmeye çalışan, dediğim dedik bir insandım. Ne ailem bana doğru bir rehberlik etti, ne de sıkıntılarımı paylaştığım arkadaşlarım. Annem babama bağırırdı, ben de eşime bağırıyordum. Hayalimde sıfır problem bir hayat vardı. Oysa bunlar ne kadar yanlışmış. Zamanım TV başında ve telefonda geçiyordu. Başlangıçta eşim çok iyiydi. Ben bazı şeyleri direttikçe eşim anlatmaya çalıştı, fakat ben, eşimi anlamaya ve değişmeye niyetli değildim. Giderek o da bana karşı anlayışını kaybetti ve sık sık tartışan bir çift olduk. Ben ‘Haklıyım’ dedim ve asla geri adım atmadım. Eşimi boş yere ne kadar bunaltmışım, şimdi daha iyi anlıyorum. Ailem, ne ‘Bir aile danışmanına gidin’ dedi, ne de ‘İkinizi bir arada dinleyelim’ dedi. Aileme ve çevremdekilere eşimi öyle bir anlatıyordum ki, eşimden nefret ettiler ve ‘Ayrıl öyleyse, bitir şu evliliği’ demeye başladılar. Ayrılmak, eşimi cezalandırmak için çok iyi bir fikir gibi geldi.
Ve dört yıl önce boşandık. Şimdi iki çocukla hayatı götürmeye çalışıyorum. Eşim evlendi ve çok mutlu. Akıllı davransaydım ben de mutlu olabilir ve çocuklarımı babasıyla birlikte büyütebilirdim. Oysa şimdi tek başıma çok zorlanıyorum. Acı ama bu ayrılık bana çok şey öğretti. Hayatta bilgi olmadan iyi bir şeyler olmuyormuş, bilemedim. Evlilikte yeni bir dil ve anlayış inşa etmek gerekirmiş. Her şeyi herkese anlatmamalıymış. Basit şeyleri kafasında büyütmemeliymiş insan. Artık nasıl konuşmam, nasıl davranmam gerektiğini öğreniyorum, bakış açımı düzeltiyorum. Bunlar evliliğim için geç oldu ama hayatım için hiçbir zaman geç değil. Ailede kendime düşeni bilmemenin faturasını yuvamı kaybederek ödedim. Çok pişmanım. Evlilere; mutlaka rollerinizi ve sorumluluklarınızı öğrenin. Sıkıntılar büyümeden yardım alın, herkese her şeyinizi anlatmayın. Sizi tek taraflı dinleyenler haklı bulabilirler ve akıl verebilirler fakat fikirleri sizi yanlışa sevk edebilir. Yuvanızın kıymetini bilin’ demek isterim.”
Aile; kâmil bir ahlâka ulaşmanın en önemli duraklarından birisidir. Önce çocukluğumuzun geçtiği ailemiz, daha sonra kendi kurduğumuz ailemiz; bizim ne taşıdığımızın ve nasıl yaşadığımızın açılımıdır. Erdemli insan olmanın temeli, ailede gördüklerimizin üzerine yapılacak ilâvelerle atılır. Buradaki en önemli husus da güzel bir ahlâk taşımak ve kolay geçimli bir insan olarak yaşamaktır. İlişkilerimizi ayakta tutacak dinamikler vardır. Bedenimizi gıdalarla, ilişkimizi ise; bilginin rengiyle boyanmış sevgi, saygı ve değer katan iletişim tarzı ile beslemeliyiz. Basit sıkıntıları soruna dönüştürmemeli, aradaki nezaketi korumalıyız. Hiçbirimiz mükemmel değiliz, eşimize yanılma payı bırakmalıyız. Birbirimize duyacağımız saygı, sahibimiz olan Allah’a (cc) saygı duymaktır. Aile; gelişmek, eksikleri birlikte gidermek, karşı karşıya durarak muhalif gibi değil, yan yana durup aynı yöne bakan eşler olarak yaşamak için vardır. Bilgisiz hayat; el yordamıyla yaşayıp kırıp dökerek ilerlemek demektir. İnsan kendisini kırmadan başkasını kıramaz. Değer vererek davranan da önce kendisini yüceltir. Size hangisi lâzım?