Erken seçim için referandum teklifi yapan CHP Liderinin Türkiye'nin meselelerinden ziyade kendi koltuğunu korumaya matuf hamleler yaptığını yazmıştım.
“CHP Genel Başkanı Cumhurbaşkanı adayı olmayacak da kim olacak?” diye soran Muharrem İnce’nin çıkışları Kılıçdaroğlu’nun kimyasını bozuyor.
Elbette erken seçimi çok fazla istediği ve dahi erken seçim hazırlık yaptığı yok.
Verdiği mesajlar tamamen parti içi…
Millet İttifakı Cumhurbaşkanı adaylığı ihtimalini gündemde tutarak CHP’de bir heyecan oluşturmayı hedefliyor.
Böylelikle kendi liderliği etrafında güçlü bir kenetlenme sağlamaya çalışıyor.
Çıtayı yüksek tutarak veyahut tutuyormuş gibi yaparak CHP’den Memleket Partisi’ne milletvekili transferini engellemek, seçmene Millet İttifakı Cumhurbaşkanı adayının CHP’den çıkacağı mesajını vererek oy kayıplarının önüne geçmek ve mümkünse yeni oylar devşirmek istiyor.
Bu ülkenin bütün siyasetçilerinin Türkiye’nin güvenliği ve terörle mücadele hususunda topyekûn hareket etmesi beklenirken muhalefet partilerinin çoğu Millet İttifakı çatısı altında yaşadığımız coğrafyada bir güvensizlik ortamı oluşturmak için ne gerekiyorsa yapmaya dünden hevesli görünüyorlar.
Hatırlar mısınız, CHP İstanbul İl Kongresi yapılırken Kılıçdaroğlu “Bana TOMA’nın üzerine çıkacak il başkanı lazım” diyerek Canan Kaftancıoğlu’na işaret etmişti.
Kaftancıoğlu, TOMA’nın üzerine çıkacak bir il başkanı olarak sadece Gezi provokasyonuna methiyeler düzmekle kalmıyor.
PKK’lı terörist Sakine Cansız hakkında yaptığı paylaşımlar hala hafızalarda.
“Fikriniz değişti mi" sorusuna "Dünden bugüne hiç değişmedim" diye cevap veren Kaftancıoğlu’nun DHKP-C'li Helin Bölek ve MLKP terör örgütü kurucusu Hasan Ocak için CHP logosuyla yayınladığı taziye mesajları, “Hasan Ocak yaşıyor. Komutana bin selam!” cümleleriyle attığı sloganlar da unutulmadı.
Nereye vardık?
Erken ya da değil, önümüzdeki Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin açılışı, Cumhur İttifakının karşısında PKK, DHP-C ve irili ufaklı illegal sol terör örgütlerinin sokak eylemleri provokasyonlarıyla yapılacak gibi görünüyor.
Bakın, muhalefeti sevk ve idare etmekteki hünerini kaybetmemiş FETÖ de sahnedeki yerini aldıktan sonra Kemal Kılıçdaroğlu’nun ‘dostlarım’ dediği güruh ayan beyan ortaya çıkmış oluyor.
Bakanlık vaadiyle Millet İttifakı içine çekmeye (düzeltiyorum içinde tutmaya) çalıştıkları HDP de ihanet senaryosunun her daim olmazsa olmaz parçası ve en kullanışlı enstrümanı…
Bütün bu kompozisyona “Erdoğan'ı darbeyle değil seçimle devireceğim, muhalefete destek vereceğim” şeklindeki sözleriyle ABD Başkanı Joe Biden’ı da eklersek Türkiye’ye kimlerin nasıl ve hangi ölçekte bir operasyon çekeceği belirginleşiyor.
Enstrümanları doğru ve uygun yerde kullanacak ve onları mücadelenin sonuna kadar lojistik olarak destekleyip, besleyecek orkestra şefi CIA, bu sıralar operasyonun sınır ötesi ayaklarını hazırlamakla meşgul…
Medya da hazır; İndipendent Arabic, Turkish ve de Kurdish enikonu tamamdır.
Her şey hazır… Havada kesif bir operasyon kokusu var!