THY’nin İstanbul Havalimanı’ndan Antalya’ya havalanan uçağı yolda karşılaştığı kuş sürüsü nedeniyle geri dönüş yapmak zorunda kaldı. Bu olay üzerine her zamanki gibi “istemezükçüler” sosyal medya üzerinden “Biz demiştik, orası şöyle kötü, böyle olumsuz, zaten çok da uzak” vesair onca olumsuz yaftalamaya yeniden başladı.
Her fırsatta örnek gösterilen dünyaca ünlü havalimanlarında da benzer olaylar oluyor. Federal Havacılık İdaresi kuş grevlerinin 1988’den bu yana 200’ün üzerinde ölümle sonuçlandığını tahmin ediyor. Bunlar arasında örneğin 2007 yazında Roma, İtalya’da, Delta Air Lines uçaklarından birisi Boeing 767 kalkış sırasında her iki motora da sarı bacaklı martıların girmesi sonucu Roma’ya geri dönmek zorunda kaldı. Uçak güvenli bir şekilde Roma’ya geri dönmesine rağmen, her iki motor da hasar gördü ve değiştirilmesi gerekiyordu.
Başka bir örnek son yıllarda gerçekleşen önemli bir olayda, 2009 yılında US Airways’in LaGuardia Havaalanı’ndan Charlotte/Douglas’a giden 1549 numaralı uçuşu her iki türbinin de kaybıyla Hudson Nehri’ne düşüyor. Motor arızasının, kalkıştan kısa bir süre sonra yaklaşık 3.200 fit yükseklikte bir kuş sürüsüne çarpmaktan kaynaklandığı anlaşılıyor. Neyse ki 50 yolcu ve 5 mürettebatın tamamı nehrin buz gibi sularına inmiş uçaktan başarılı bir şekilde tahliye ediliyor.
Örneklerini dünya basınından haberleri almış, Türkiye basınından da küçük bir arşiv taramasıyla bulmak mümkün. Önemli olan, konulara yaklaşırken doğa olaylarını dahi siyasi görüşünüzü destekleyecek şekilde kullanılması. Yukarıdaki örnekler de gösteriyor ki doğa olayları tüm dünya üzerinde benzer sonuçlar doğurabiliyor.
Kaldı ki İstanbul Havalimanı 6 Nisan tarihinde tam kapasiteyle hizmet vermeye başladıktan bugüne kadar 100 binden fazla uçuş gerçekleştirilmiş. 1-30 Haziran tarihleri arasında 5.983.488 (yazıyla, beş milyon dokuz yüz seksen üç bin dört yüz seksen sekiz) yolcunun tercih ettiği İstanbul Havalimanı, geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yolcu sayısında Atatürk Havalimanı’na kıyasla %7,4 oranında bir artış yakalamış. Ve havalimanının henüz dörtte birlik kısmı açık ve hizmet veriyor.
Diğer alanların da açılmasıyla dünya hava trafiğinde önemli bir aktarma merkezi, uğrak noktası ve aktarmalar dolayısıyla da turist artışı olacağından şüphe duyulmaz herhalde.
Yani böyle önemli bir pozisyonu elimizin tersiyle itip “Havada kuş var toparlanıp dönelim Atatürk Havalimanı’na” demek ne derece büyük bir yobazlıktır varın siz takdir edin.