Seçimler eskiden ilk günden itibaren çok heyecanlı başlardı. İktidarıyla muhalefetiyle herkes tüm adayların adlarını bilir, onlarla ilgili her köşede sohbetler edilirdi. Vaatler konuşulur, hali hazır başkanların iyi ve kötü yönleri tartışılırdı. Yok, hiçbir yerde seçim havası yok. Hava soğuk lakin seçim havası daha soğuk…
İktidar partisi dışındaki partilerin neredeyse esamaleri okunmuyor. Sokaktan kime sorsanız konu ekonomi, kimse seçimden pek bir şey beklemiyor.
Geçen gün sosyal medyada dolaşırken bir dostum “millet faturalarını, kirasını ödeyebiliyorsa hele cebinde çay parası da varsa onun için durum çok iyidir… Ama millet faturalarını ödemekte zorlanıyor” gibi bir ifade kurmuştu. Kimsenin ekonomik sıkıntılardan seçim konuşacak hali bile kalmamış durumda. Piyasada sıcak paranın olmaması ekonominin ciddi manada sarsılması birçok şeyi ikinci plana itmiş durumda. Herkes bir telaş içinde; eve ekmeği götürebilecek miyiz bugün…
Seçim pek çok kimsenin gündeminde değil, olmayacak gibi de. İktidar bunu “mental yorgunluk” olarak kabul edebilir mi, ya da muhalefet bu konuda ortaya daha düzgün argümanlar koyabilir mi? Bunu zamanla göreceğiz, lakin en önemlisi buna sahici çözümler üretilebilecek mi, sokağın bu soruna yönelik cevaplar bulunması talebi var. Sadece seçim kazanmak yetmiyor, yeniden halkın gönlünü kazanmak, cebini ısıtmak gerekiyor. Poşet tartışmaları gösteriyor ki bu ekonomik sıkıntıda bir kaç kuruş fazla ödemek bile insanlara zor geliyor veya insanlara dokunuyor.
Siyaset ortamı ısınacak mı, pek olacak gibi değil çünkü bunun birçok nedeni var ve bunları absorbe etmek çokta kolay olmayacak; ama 16 yıllık sürede nispi rahatlığa alışan bir topluma hadi yeniden zorluklar bizi bekliyor derseniz, ne kadar karşılık görürsünüz, bunu da oturup konuşmak lazım.
Sorunları çözmek iktidarın sorumluluğundadır, hem de hiçbir şekilde bahane hakkı olmadan, sıkıntıları ifade eden herkesi de hain ilan etme psikolojisinden çıkarak aklıselimle günümüzün popüler terimi “uhulet ve suhuletle” bu konulara yaklaşılması gerekiyor.
Bakalım önümüzdeki süreç neler getirecek, ama bu gidiş bir zorluklar yarışına dönüştürülmemeli…
Selam ile efendim…