Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra Türk Silahlı Kuvvetlerinden (TSK) 150’si general ve amiral 15 bin 153 personelin ihraç edildiğini açıkladı.
Akar, “Sayısal olarak faaliyetlere baktığımızda Deniz Kuvvetlerimizin gemi faaliyetleri, Hava Kuvvetlerimizin hava faaliyetleri inanın 15 Temmuz öncesinden daha fazla. Personel sayısı azalmasına rağmen verimlilik, fedakarlık arttı. Kara Kuvvetleri de aynı şekilde.” dedi.
Milli Savunma Bakanı Akar, terörle mücadelede gelinen son nokta hakkında açıklamalarda bulundu.
15 Temmuz hain darbe girişiminden sonra Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) mensuplarını temizlemek için her türlü imkandan yararlanarak çalışmalar yürüttüklerini anlatan Akar, “Bu çerçevede şu ana kadar 150’si general ve amiral olmak üzere 15 bin 153 personel ihraç edildi.” diye konuştu.
Bu işin bittiğini söylemediklerini ifade eden Akar, son derece hassas ve dikkatli bir şekilde bütün yetkililerin çalışmaları yakından takip ettiğini, ilgili istihbarat kurumlarının, yargıyla yakın teması sürdürdüklerini anlattı.
Azalmış da olsa yeni bilgiler, yeni belgeler çıktıkça ihraçların devam ettiğini dile getiren Akar, “Bunun son bulması için, nereye kadar uzanırsa uzansın, gitmeye kararlıyız, azimliyiz. Sürdüreceğiz bu çalışmaları. Bunlar azaldıkça Türk Silahlı Kuvvetleri zayıflamıyor, bilakis güçleniyor. Birlik, beraberlik, arkadaşlık, dostluk, silah arkadaşlığı, dayanışma arttıkça Silahlı Kuvvetlerin de gücü artıyor.” dedi.
“FETÖ METRE ÇALIŞMALARI HIZLANDIRDI”
FETÖ ile mücadele kapsamında Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Kurmay Başkanı Tümamiral Cihat Yaycı’nın geliştirdiği “FETÖ metre” uygulamasına işaret eden Akar, belirledikleri bazı kriterlerin çalışmaları hızlandırdığını, daha objektif hale getirdiğini, bazı faktörlerin gözden kaçmasını önlediğini söyledi.
Akar, bu çalışmaların aynı şiddette ve aynı tempoda sonuna kadar süreceğini belirtti.
“FAALİYETLER, 15 TEMMUZ ÖNCESİNDEN DAHA FAZLA”
Hava Kuvvetleri için pilot, Deniz Kuvvetleri için gemi personeli konusunda bazı spekülasyonların yapıldığını anımsatan Akar, “Kimi saflığından kimi birtakım niyetlerden dolayı bazı hesaplarla yaptı. Fakat bunların hiçbiri doğru çıkmadı. Silahlı Kuvvetlerde pilot sayımızda, gemi personelinde tabii ki bir azalma oldu.
Ama başka imkanlarla ilave fedakarlıklarla kahramanlıklarla arkadaşlarımızın vatan ve millet için hizmet aşkıyla bunların hepsi telafi edildi. Sayısal olarak faaliyetlere baktığımızda Deniz Kuvvetlerimizin gemi faaliyetleri, Hava Kuvvetlerimizin hava faaliyetleri inanın 15 Temmuz öncesinden daha fazla. Personel sayısı azalmasına rağmen verimlilik, fedakarlık arttı. Kara Kuvvetleri de aynı şekilde.” değerlendirmesinde bulundu.
Bu konuda hiçbir endişelerinin olmadığını vurgulayan Akar, “Biz arkadaşlarımıza güveniyoruz, onlarla gurur duyuyoruz, övünüyoruz. İnşallah önümüzdeki dönemde de bize verilen görevleri, milletimizin sevgisine, güvenine, duasına layık olacak şekilde yerine getireceğimize de bütün kalbimle inanıyorum.” ifadelerini kullandı.
“BİR BÜTÜN HALİNDE BİR SİSTEM ÇALIŞIYOR”
Bazı bilgilerin, olayların bilardo topu gibi bırakıldığı yerde durmadığını, kontrolden çıktığını dile getiren Akar, “FETÖ metre, bir gün oturulup üç beş kişi için ‘Oturun FETÖ metre yapacağız’ diye başlamamıştır. ’15 Temmuz bitti, ne oldu’ dedik, çalışma başladı.” diye konuştu.
Bunun bir sistem olduğunun, kişilere bağlı olmadığının altını çizen Akar, şöyle devam etti:
“Genelkurmay Başkanlığına bağlı olarak çalışmıyor. Milli Savunma Bakanlığına bağlı çalışmıyor. Bir bütün halinde bir sistem çalışıyor. Bir başarı varsa, bir bütün halinde. Başarısızlık, benim. Bütün arkadaşlarımızın katkısı var. Ülkemize, milletimize, mensubu olmamdan dolayı en çok Silahlı Kuvvetlerine verdiği zarardan dolayı biz konunun içindeyiz. Savcılarımızla, polislerimizle, Milli İstihbarat Teşkilatıyla, basın mensuplarıyla, akademisyenlerle, emekli personelimizle konuştuk. İfadeleri okuduk. Bütün bunların hepsi değerlendirilip bu noktaya geldi.
Türk Silahlı Kuvvetleri, Milli Savunma Bakanlığı, FETÖ ile mücadele etme konusunda kararlı, nereye varırsa varsın. Bu konuda hiçbir endişemiz yok. Yeni bilgi, belge çıktığında bunun sonuçlarını yargıyla birlikte uygulamaya hazırız.”
“TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİNİN BELKEMİĞİ SUBAYLARIMIZ VE ASTSUBAYLARIMIZDIR”
Milli Savunma Üniversitesine bağlı Harp Okullarında personel temininde gelinen son durumu da anlatan Akar, “Türk Silahlı Kuvvetlerinin belkemiği subaylarımız ve astsubaylarımızdır. Subaylarımızın ve astsubaylarımızın temini, eğitim ve öğrenimi hayati öneme haizdir. Bu konuda ne yapsak azdır. 15 Temmuz’dan sonra yoğun bir çalışma içindeyiz. Milli Savunma Üniversitesinin bünyesinde subay ve astsubaylarımızın en etkin şekilde yetiştirilebilmesi için gayretlerimizi sürdürüyoruz.” diye konuştu.
Milletin ordusuna sahip çıktığını vurgulayan Akar, “İhraçlardan dolayı, personel ihtiyacını karşılamak üzere geçmiş yıllardan farklı olarak, bu dönemin özelliğine binaen ara sınıflardan da öğrenci alıyoruz. Normalde Harp Okulu öğrencileri gelir, birinci sınıftan başlar, ikinci, üçüncü, dördüncü sınıfı okur, mezun olurdu. Şimdi birinci, ikinci, üçüncü sınıflar dahil öğrenci alabiliyoruz.” bilgisini verdi.
Vatan millet aşkıyla dolu olan gençlere mesaj veren Akar, “Son derece modern araç gereç ve silahların kullanıldığı, vatana ve millete hizmet etme fırsatının bulunduğu Silahlı Kuvvetlerimize gençlerimizi bekliyoruz. Subay, astsubay olarak arkadaşlarımızın müracaatlarını bekliyoruz. Çok özgün, modern bir eğitim öğretim ortamından, bu imkanlardan faydalanmaları için kendilerini davet ediyoruz.” dedi.