Hasan Tahsin Paşa kimdir, ne zaman öldü? Tahsin Paşa tarihte yeri nasıl? Payitaht Abdülhamid dizisinin sıkı takipçileri tarafından aranmaya başlandı. Hasan Tahsin Paşa, Payitaht Abdülhamid adlı dizinin finali ile birlikte tekrar gündeme geldi. Osmanlı İmparatorluğu'nun en yetenekli ve aynı zamanda en yanlış anlaşılan askeri liderlerinden biri olan Hasan Tahsin Paşa tarihte büyük ve önemli görevlerde yer almıştır. Peki, Hasan Tahsin Paşa kimdir, ne zaman öldü? Tahsin Paşa tarihte yeri nasıl? İşte tüm detaylar haberimizde…
HASAN TAHSİN PAŞA KİMDİR, NE ZAMAN ÖLDÜ?
Hasan Tahsin Paşa, 40 yıl boyunca Selanik, Yanya ve Girit'ten Irak, Suriye ve Yemen'e kadar kendisini terfi ettiren ülkeye sadakatle ve başarıyla hizmet etiği belirtilmektedir. Şanlı kariyeri, ordusunun Selanik'teki yenilgisiyle ve şehri teslim ettiği için Konstantinopolis askeri mahkemesi tarafından "gıyaben ölüme" mahkum edildiği tarihi kaynaklarda yer alır.
TAHSİN PAŞA TARİHTE YERİ NASIL?
Hasan Tahsin Paşa, 1859 İstanbul'da Osmanlı Devleti'nde doğmuştur. Osmanlı bürokratı. II. Abdülhamid devrinde 1894-1908 yılları arasında Mâbeyn-i Hümâyun Başkâtibi olarak görev yaptı.
Babası Mesud Efendi'dir. Rüştiye'deki tahsilini tamamladıktan sonra 11 Haziran 1870 tarihinde 13 yaşında Sadaret Mektubî Kalemi'ne girdi. Daha sonra Dahiliye Nezareti Mektubî Kalemi'nde görev aldı ve aynı kalemde başkâtip olarak görev yaptı. 7 Temmuz 1888 tarihinde terfi ederek Bahriye Nezareti Mektupçuluğu görevine atandı. Yeteneği liyakati ve dürüstlüğü sebebiyle Sultan II. Abdülhamid tarafından 26 Kasım 1894 tarihinde Süreyya Paşa'nın vefatıyla boşalan Mâbeyn Başkâtipliği'ne tayin edildi. Bu görevini 4 Ağustos 1908 tarihine kadar sürdürdü. II. Meşrutiyet'in ilanından sonra İttihatçılar tarafından Serasker Mehmed Rıza Paşa, Râtıb Paşa, Zeki Paşa ve Şehremini Reşid Paşa ile birlikte Sakız Adası'na sürgün edildi.
Bir süre sonra affedildi ve sürgünden döndü. Bir süre devlet görevi verilmedi. Cumhuriyet'in ilanından sonra Tekel Tütün Deposu'nda baş kâtiplik yaptı. 1930 yılında İstanbul'da öldü.
Bilinenin aksine Arap değildi. Dil olarak sadece Türkçe bilmekteydi.
Girit'te adil, dürüst ve yetenekli bir adamın hatırasını bırakmıştır. Çok sayıda kanıt, herkese karşı nesnel davranışını doğrular. Daha sonra Ekim 1912'de Selanik ile ilgili aldığı kararlarda Venizelos'la tanışması büyük rol oynadı.
Tarihi kaynaklara göre Tahsin Paşa, 1930 yılında vefat etmiştir.