Lübnan’da El Müstakbel Hareketi lideri Saad El Hariri, önceki gün Beyrut’taki evinde düzenlediği basın toplantısında cumhurbaşkanlığı seçiminde Hizbullah’ın müttefiki Mişel Aoun’u desteklemeye karar verdiklerini açıkladı.
“Yaptığımız görüşmelerde devleti, kurumları, ekonomiyi, temel hizmetleri, iş imkânlarını yeniden canlandırmak, Lübnanlı kadın ve erkeklerin normal bir yaşam sürmesini sağlamak konusunda anlaştık” dedi.
Saad El Hariri, ülkenin büyük tehlikelerle karşı karşıya olduğunu söyleyerek neden böyle bir karar verdiklerini anlatsa da El Müstakbel taraftarı Sünnileri pek ikna edemedi.
Hareket tabanında hayalkırıklığı ve öfke var.
Taif Anlaşması gereği Lübnan’da cumhurbaşkanının Hıristiyanlardan seçilmesi gerekiyor. Saad El Hariri, aylardır boş olan bu makam için önce müttefiki Semir CaCa’ı destekledi.
Caca’ seçilemeyince müttefikini kızdırma pahasına da olsa 14 Mart Bloku dışından Suriye rejimi yanlısı Süleyman Franciye’yi destekleme kararı aldı.
Fakat Franciye de Lübnan Parlamentosu’nda yeterli oyu alamadı ve cumhurbaşkanı seçilemedi.
Saad El Hariri, sonunda cumhurbaşkanı olmak için yanıp tutuşan ve bu hayalini gerçekleştirmek için Hizbullah’la ittifak yapan Mişel Aoun’a dümen kırdı.
“Desteklediği adayı seçtirmeyi başaramayan ve bir adaydan diğerine savrulan hareket” görüntüsünün üzerine Aoun gibi yıllardır Hizbullah ile ittifak halindeki bir ismin desteklenmesinin tabanda öfkeyle karşılanması gayet normal.
Saad El Hariri’nin kararının tavanda da kabullenildiği söylenemez. Fuad El Sinyora ve Ahmed Fetfet gibi hareketin ağır topları da Aoun’un desteklenmesine karşılar.
Dolayısıyla El Müstakbel’in tüm milletvekillerinin seçimde Mişel Aoun’a oy vereceği garanti değil.
Ayrıca Hizbullah’ın bir diğer müttefiki El Emel Hareketi lideri Nebih Berri, Dürzilerin lideri Velid Canbulat ve diğer aday Süleyman Franciye de Aoun’un cumhurbaşkanı seçilmesine karşı.
Yani Saad El Hariri desteği Aoun’un hayalini gerçekleştirmesine yetmeyebilir. Bu arada Hizbullah’ın ne yapacağı da önemli. Aoun ile ittifak oluştururken verdiği sözde duracak ve desteğini sürdürecek mi yoksa geri adım mı atacak?
Çünkü örgüt için cumhurbaşkanlığı makamının boş olduğu bugünkü durumun devam etmesi Aoun’un o koltuğa oturmasından daha iyi.
Ayrıca bugün Hizbullah’ın müttefiki olsa da Suriye’deki krizin Lübnan’a taşınmasına karşı olan emekli generalin yarın o koltuğa oturduktan sonra ne yapacağı belli değil.
Fakat Hizbullah Aoun’un cumhurbaşkanı seçilmesine destek vermezse bu kez de Aoun taraftarı Hıristiyanların desteğini kaybetmiş olacak.
“Saad El Hariri neden Mişel Aoun’u destekledi?” sorusuna gelince…
Bu konuda farklı yorumlar yapılıyor.
El Müstakbel Hareketi liderinin baskılara boyun eğdiği ve teslim bayrağını çektiğini, babası Refik El Hariri’nin çizgisine ihanet ettiğini söyleyenler var. Bir diğer yorum da Saad El Hariri’nin Mişel Aoun’la anlaştığı ve başbakanlık koltuğuna geri oturmak istediği yönünde.
Lübnan siyasetinde Sünnilerin temsilcisi olarak öne çıkan El Müstakbel Hareketi uzun süredir kan kaybediyor. Yerel seçimlerde Sünniler’in kalesi Trablus’ta büyük bir yenilgi yaşadı.
Hareketin içinde toparlanmak için Saad El Hariri’nin başbakanlık koltuğuna yeniden oturmasının şart olduğu görüşünün öne çıktığı söyleniyor. Şimdi gözler ay sonu yapılacak seçimde.
Cumhurbaşkanını seçmede defalarca başarısız olan Lübnan Parlamentosu bu kez düğümü çözebilecebilecek mi?
Bekleyip göreceğiz…