Saadet Partisi, 16 Nisan’da yapılacak olan ‘Partili Cumhurbaşkanı’ Anayasa değişikliğine ‘Hayır’ oyu vereceklerini bir ay önce açıkladı.
Erbakan Vakfı Genel Başkanı Fatih Erbakan ise geçen gün bir televizyon programında, “Biz başkanlığa karşı değiliz. Halkın seçtiği bir başkan olması lazım. Başkanı halkın seçmesi, iki başlılığın ortadan kalması, koalisyonların ortadan kalkması, etkili hızlı yönetimin olması son derece faydalı.” diyerek referandum oylamasında, oylarının rengini ‘Evet’ olarak açıklamış oldu.
Böylelikle Milli Görüş’ü temsil ettiklerini iddia eden iki başkandan hangisinin Milli Görüş’e daha yakın olduğu da ortaya çıkmış oldu.
Saadet Partisi bunu hep yaptı; 2014 Haziran seçimlerinde de FETÖ ile aynı dili kullanmış, sonrasında Saadet Partisi eski Genel Başkanı Mustafa Kamalak, 15 Temmuz FETÖ’nün darbe girişiminin ardından “Yanılmışım” açıklaması yapmıştı.
Saadet Partisi şimdi bu yanılmalarına bir yenisini daha ekliyor.
Benim merak ettiğim şu ki, Saadet Partisi yeni Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, referandumdan ‘Evet’ çıktığında mı ‘Yanılmışım’ diyecek yoksa ‘Hayır’ çıktığında mı?
Her halükarda CHP ile el ele, kol kola referandum kampanyası yürütmüş olacak olan Saadet Partisi’ni tarih affedecek mi?
Peki, ya Milli Görüşçüler affedebilecek mi?
Ben bu oylamada bütün Milli Görüşçülerin topyekûn olarak ‘Evet’ oyu vereceklerini ve Saadet Partisi’nin de ‘Hayır’ kararıyla Milli Görüş gömleğini çıkartmış olduğunu düşünüyorum.
Neden mi?
Cumhuriyet tarihi Müslümanlar’a yapılan zulümlerle dolu. İnandıkları şekilde yaşayabilmekten başka hiçbir talepleri olmayanlar, üniversitelerden içeri sokulmadı, zindanlardan dışarıya çıkamadı.
Sürgünlere gönderildi. Namaz kıldıkları için takibe uğradı, memuriyetten atıldı.
Şapka kanununa muhalif diye insanlar idam edildi, şehirler topa tutuldu.
Yetmedi idam edilemeden öldü diye cesedi mezardan çıkarıp darağacında sallandırıldı.
Kur’an okutulan evlerin basılıp kitapların yakıldığı günleri biz unutmadık ama Saadet Partisi bütün bunları unutmuşa benziyor.
Peki, 28 Şubat zulmünü, Merhum Erbakan Hoca’ya yapılanları da mı unuttular?
Askerlerin Hoca’ya gösterdikleri tavrı, küfürleri ve hakaretleri ne çabuk unuttular?
Ne hazindir ki, Hoca’ya bütün bu acıları reva görenlerle bir safta Saadet Partisi de ‘Hayır’ diyecek.
Tayyip Erdoğan’ın tek adamlığını dillerine dolamışlar iki cepheden aynı yaygarayı yükseltiyorlar.
Tek parti ve tek adam zihniyetiyle bu memleketi kasıp kavurmuş olan CHP’nin ‘tek adam’ muhalifliğine Saadet Partisi nasıl ayak uyduruyor hayret!
Milli Görüş’ten sonra büyük dava adamı Erbakan’ın mirasını da mı reddediyorlar?
Fakat son günlerde Erdoğan üzerinden yürütülen ‘Hayır’ kampanyası tutmayıp anketler ‘Evet’ demeye başlayınca ‘Mesele Tayyip Erdoğan meselesi değil’ demeye başladılar.
Neymiş, Erdoğan’dan sonra bir deli çıkarsa ne olacakmış.
Böylece Erdoğan sevdalılarının gönlünü yani oylarını kazanmaya çalışıyorlar.
Şunu görmüş oldular; Tayyip Erdoğan muhalifliği üzerinden yürütülecek ‘Hayır’ kampanyası iyi sonuç vermeyecek.
Millet liderine sahip çıkıyor.
Çünkü biliyorlar ki, mesele bal gibi Tayyip Erdoğan yani güçlü lider, büyük ve güçlü Türkiye meselesidir…