Halk hatasını telafiye gidiyor

Abone Ol

7 Haziran seçimlerinden sonra başlayan terör eylemleriyle neredeyse her gün kalleşçe bir saldırı yaşıyor ve bu saldırılarda vatanı uğrunda görevi başında olan askerimizin, polisimizin şehadetine tanıklık ediyoruz. Maalesef kanıksamaya başladık bu şehit haberlerini. Olağan vakıa olması durumu Müslüman için olabilecek seviyenin en yerde sürüneni. Konuya olan hassas duruşumuzu ve yaklaşımımızı kaybetmeden üzerinde rikkatle durmamız gerekiyor.

Para için kendi adamını infaz eden bir örgütle insanlık savaşında karşı karşıya bulunuyor olmak bizim talihsizliğimiz. Kalleşlik, arkadan vurmak, kendi adamını bozuk para gibi harcamak mezkur örgütün belli başlı hasletlerindendir.

Mesele; terör örgütünün kanlı misyonu, sürekli kaos ve olabildiğince çok ölüm olan vizyonudur. Orada insanlığın bir önemi yok. İnsanlık da yok. Misyon denilen şeyin de orada bulunanlarla bir alakası yok. Oradakilerin ekserisi faşist bir ideoloji empozesiyle kandırılmış veya herhangi bir şekilde tehdit görmüş Kürt çocukları. Selahattin Eyyubi’nin torunları. Bu misyon altında kendilerini kaybediyor, insanlıklarından çıkıyorlar ya da çıkarılıyorlar. Dağa çıkınca PKK, yol kesince YDH-G, suikast yapınca HPG, sınırı geçince YPG, kürsüye çıkınca HDP oluyor. 7 Haziran seçimlerinden önce şok karakterli parti demiştik HDP için. Yerine göre karakter değiştiriyor, yerine göre kılık. Yani herkesin bildiği malum durum, bunları şimdi neden söylüyorsun diyenler için şunu söyleyebilirim ki tekrarın fazlası faydadır, beşerin hafızası unutmakla kaimdir.

Askerimiz, polisimiz tüm Kürt halkına karşı son yüzyılın en yüksek seviyesinde olabildiğine şefkatli, merhametli davranıyor. Lakin Kürt halkının bir kısmı tarafından ilk zarar gören de yine onlar oluyor. Halkımız da öyle davrandı 7 Haziran seçimlerinde… Çiçek gösterdiler, saz çaldılar, şarkılar söylediler. Barış güvercini uçurdular. Halkımız da şefkat gösterip oy verdi. İlk zarar gören yine kendisi oldu. Baraj aşıldı; çiçekler silaha, sazlar molotofa, seçim şarkıları hücum çığlıklarına dönüşüverdi. Halk anladı ki sırtımızdan vurulduk.

Şimdi topyekûn askerimizle, polisimizle ve ellerinde oy pusulası halkımızla kökünü kazımaya gidiyoruz. Vatanımızı bölmeye bizi biz yapan kardeşlik değerlerimizden uzaklaştırmaya çalışan bilumum düşmanlarımıza karşı tek millet, tek bayrak ve tek vatan olmazlığımızın önüne geçemeyecekler. Seçimden önce silahımızla seçimde de oyumuzla tüm damarlarını bu ülkeden kazıyıp atacağız inşallah.