Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşları Kayseri’de yetişmiş eski gavur esnafı gibi…
İşleri hep, “Guru guruya kurban olayım, takır takır gadanı alayım” tarzında.
İlkin gavurun yağlı ketesi ile Müslümanı dinden edince, ketenin kokusu ve yağı bir kıymeti harbiyeye binmişti ama şimdi öyle değil.
‘’Kredin kadar konuş…’’ diye halkın gündelik hayatı içinde kullanılan bir söz vardır.
Bu sözden anlıyoruz ki, konuşmak için evvela bir şeyin olması lazım ve saniyende, bu olan şeyinde başkaları nezdinde bir değer ifade ediyor olmalı. Yoksa öyle biz Kayserililerin atasözünde olduğu gibi, “Guru guruya kurban olayım, takır takır gadanı alayım…” diye değerlendirme ve derecelendirme bir işe yaramıyor artık.
Kredi derecelendirme kuruluşları niçin söz konusu biz olunca, ”Dört diyo dokuz diyo, topluyo otuz diyo”…!?
Çünkü artık, “Pinniğin anahtarını tilkiye emanet etme” dönemi kapanmıştır.
İlk defa “Nörecen gavurun pahlavasını, züğürdün çöreği koynunda gerek …” dedik.
“Dedik demeye emma, başımızdan da bila eksik olmuyor ellem…”
“Yiğidi yas, demiri pas çürütür…” diye, “Nöreceksek” elimizi çabuk tutmalıyız.
İçimizdeki ‘boduh’lara oha dirken zelveyi gırdırmadan ‘OHA’ dirsek selamete ereceğik inşallah…
Devletin içindeki ‘Loyluh’ları bir an önce çitileyip temizlerken, dışarıda kalmış ‘heyhula’larımızdan da, irgin olanları hemencecik seçmeliyiz.
Devlet ahvalını bilen Milletimiz, “Cırnah kesmanen parnah yorulmaz” deyu eğesiynan bilaylamaktadır.
Yeterki devlet yeniden yapılanırken, ‘’langariler aşa indi, çıtçıdılar rafa çıktı’’ olmasın.
Gördük ki, seksen yıldır tımar eylemekle katır, at olmuyor.
Devletimizi uluslararası fazla ‘alingirli’ işlere bulaştırmadan ‘arınlamak’ lazımdır.
Bu da bizim, MTT kredi derecelendirme ve değerlendirmemiz sayın vesselam….