Güney Kore parlamentosu, Başkan Yoon'un Aralık ayı başında uygulamaya koyduğu sıkıyönetim kararı nedeniyle cumartesi günü azil yönünde oy kullandı. Yoon, yaptığı sürpriz bir televizyon konuşmasında, sıkıyönetimin "anti-devlet unsurlarıyla mücadele" için gerekli bir adım olduğunu savundu. Ancak bu karar, milletvekillerinin kapatılan parlamentoya zorla girerek sıkıyönetimi kaldırma kararı almasıyla son buldu.
Sıkıyönetim kararı sonrası başlayan siyasi kaos, Yoon ve iktidar partisi Halkın Gücü Partisi'ni (PPP) büyük bir krizle karşı karşıya bıraktı. Kararın ardından yüz binlerce kişi sokaklara dökülerek Yoon'un istifasını ve tutuklanmasını talep etti.
PPP Başkanı Han Dong-hun, sıkıyönetimin kaldırılmaması halinde kanlı bir çatışmanın yaşanabileceğini belirterek pazartesi günü görevinden istifa etti. Han, "Bu olağanüstü durum nedeniyle acı çeken tüm vatandaşlardan içtenlikle özür dilerim," dedi.
Anayasa Mahkemesi’nin Kararı Bekleniyor
Anayasa Mahkemesi, Yoon’un azledilip edilmeyeceğine altı ay içinde karar verecek. Ancak ülkedeki siyasi istikrarsızlığı sona erdirmek için mahkeme üzerindeki baskı büyük.
Yoon’un görevden alınması için dokuz yargıçtan en az altısının onayı gerekiyor. Ancak şu anda mahkemede üç yargıç eksik olduğu için, mevcut altı yargıcın oybirliğiyle azil yönünde karar vermesi gerekiyor.
Bu süreç devam ederken, Başbakan Han Duck-soo geçici liderlik görevini üstleniyor. Han ve diğer hükümet yetkilileri, Yoon’un sıkıyönetim kararının ardından müttefikleri ve piyasaları yatıştırmaya çalışıyor.
PPP İçindeki Bölünme Derinleşiyor
Yoon’un azil süreci, iktidar partisi PPP içinde derin bir bölünmeye yol açtı. Parti, resmi olarak Yoon’un azline karşı çıksa da, hafta sonu en az 12 PPP milletvekilinin azil lehine oy kullandığı düşünülüyor.
Muhalefet partileri, Yoon’un sıkıyönetim ilanını "isyan girişimi" olarak nitelendirerek, Güney Kore başkanlarının sıkıyönetimi yalnızca savaş durumlarında veya benzer acil durumlarda ilan edebileceğini savunuyor.
Güney Kore’de Siyasi Kriz Derinleşiyor
Başkan Yoon’un sıkıyönetim ilanı ve sonrasında gelişen olaylar, ülkede hem siyasi hem de toplumsal büyük bir krize yol açtı. Anayasa Mahkemesi’nin vereceği karar, Güney Kore’nin geleceği ve siyasi istikrarı açısından belirleyici olacak.