İnsanoğlunun itikat noktasında iradesini kontrol etmesi büyük güç gerektirir. Çünkü insanoğlu, belli bir mekanik yapıda yaratılmamıştır. İnsanoğlunun mekanik olmayıp soyut kavramlar üzerine gelişmesi, hayatındaki tercihler noktasında olumlu veya olumsuz etkilerini göstermektedir. Düşünen sorgulayan tercih yapabilen insan, tercih sürecinde, iradesini kontrol edip doğru tercihlerini yapabilme noktasında zorlanmaktadır.
Bu noktada ihtişam içinde yaratılan nesneler gibi olmalıdır itikadı insanın. Örneğin güneş gibi… Doğduğu ve battığı zamanlar belirgindir güneşin. Ne bir dakika erken doğmak isteyebilir ne de yorgun olup beş dakika batışını erteleyebilir. Dünya gibi mesela… Küsüp diğer gezegenlere, dönmüyorum, demez hiçbir zaman. Ya da bir yıldız gibi… Göstermiyorum demez kendimi geceleri. Deniz, ıslatmıyorum, rüzgâr esmiyorum demez… Hepsi görevleri neyse yapmaya çalışır fazlasıyla.
İnsan da böyle inanmalıdır, inanıyorsa. Kendine güneş sistemi gibi bir inanç sistemi çizmelidir. Yatışını, kalkışını, yürüyüşünü, selamını… Sohbetini, kelamını… Yiyişini, giyinişini… Sevgisini, saygısını… Hatta yalnızlıklarını bile bu sistem üzerine belirlemelidir. Küsüp selamını kesmemelidir. Çok aç olup gereğinden fazla yememelidir. Düzenli bir uykuya bürünmelidir. Hakk kelamından ziyade kullanılan tüm sözcükleri, lügatinden atmalıdır. Hakk’ın emrettiği gibi giyinmeli, gösterişe kaçmamalıdır. Ve kulluk görevi neyse, yapmaya çalışmalıdır fazlasıyla.
Yani, güneş gibi olmak gerekir bu hayatta. Doğduğu zaman bir ortama, tüm varlığıyla aydınlatmalı. Ne çok fazla yakın olup yakmalı etrafını ne de çok fazla uzak olup üşütmeli. Vaktinde doğup vaktinde batmalıdır. Dünya gibi olmalıdır. Kuralları belli, güzellikler sunan bir yapı sergilemelidir. Güneşini İslam seçip gece gündüz dönmelidir etrafında. Deniz olup huzur vermeli, rüzgâr olup bir baharda, ferahlık vermelidir. Kendinden vazgeçmemeli, sımsıkı yapışıp İslam gezegenine; ama dünyadan bakıldığında da küçücük bir parçaymış gibi görünmelidir; yani gerçek bir yıldız gibi…
İslam’a bağlılık noktasında, en az bir gezegen gibi olabilmek ümidiyle…
Selam ve dua ile…