Dünya genelinde bu yıl 600 GW'tan fazla güneş enerjisi kurulumunun yapılması bekleniyor; bu, geçen yıla göre yüzde 29'luk bir artış anlamına geliyor. Ancak, güneş enerjisinin etkin bir şekilde depolanması, bu yenilenebilir enerji kaynağının potansiyelini tam olarak kullanabilmesi için şart.
Araştırmacılar, bu yenilikçi cihazda bir silikon güneş hücresini, "moleküler güneş termal enerji depolama sistemleri" (MOST) adı verilen bir depolama sistemi ile birleştirdi. MOST teknolojisi, güneş enerjisinin 18 yıl boyunca saklanabileceğini göstermişti.
Bu yeni teknoloji, karbon, hidrojen ve azot elementlerinden oluşan özel bir moleküle dayanıyor. Bu moleküller, güneş ışığına maruz kaldıklarında şekil değiştirerek enerji depoluyor. Bu sayede nadir malzemelere bağımlılık azalıyor.
En dikkat çekici özelliklerinden biri, moleküllerin güneş hücresinde soğutma işlevi görmesi ve aşırı ısınmayı önlemesidir. Lab testlerinde, moleküler termal güneş enerjisi için enerji depolama verimliliği yüzde 2.3'e yükseldi, bu da genellikle yüzde 1.1 olan standart verimlilikten belirgin bir artış anlamına geliyor.
Araştırmacılar, bu teknolojinin mevcut güneş hücrei kurulumlarına eklenebilir bir yükseltme olarak geliştirilmesini umuyor. Laboratuvar ölçeğinde elde edilen bu başarılı sonuçların ardından, teknolojinin uzun vadeli kullanıma uygun hale getirilmesi için mühendislik çalışmaları yapılması gerekiyor.
Araştırmacılar, bu hibrit buluşun fosil yakıtlara olan bağımlılığı azaltmaya ve diğer bataryaların çevresel etkilerini minimize etmeye yardımcı olmasını umuyor.