Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) yarın yapılacak başkanlık seçimlerinin nasıl sonuçlanacağı dünyanın birçok bölgesinde olduğu gibi Orta Doğu’da da merakla bekleniyor.
Cumhuriyetçi Parti adayı Donald Trump ve Demokrat Parti adayı Kamala Harris arasındaki rekabet başa baş devam ederken yarışı kazananın, ipi çok az bir farkla göğüsleyeceği tahmin ediliyor.
Harris’in kazanması hâlinde Trump’ın yine sonucu kabul etmeyeceğini söyleyenler ve “ABD’de iç savaş çıkması için” dua edenler bile var.
Washington’ın politikalarından etkilenen bölgelerin başında geldiği için Orta Doğu’nun ABD başkanlık seçimlerini pür dikkat takip etmesi gayet normal.
Örneğin İsrail ve İran arasındaki gerilimin ne yöne evrileceği önümüzdeki yıl Beyaz Saray’da oturmaya hak kazanacak kişiye göre değişecek.
Sandıktan Harris çıkarsa Obama’nın “İran’ı koruyup kollama” politikası devam ettirilecek.
Trump kazanırsa iki ülke arasındaki gerilim yükselecek ve Washington Tahran’a karşı daha sert politikalar benimseyecek.
Barack Obama’nın başkanlığı döneminde ABD’nin İran’la imzaladığı nükleer anlaşmanın Mayıs 2018’de Trump tarafından iptal edildiği ve Cumhuriyetçi Parti adayının bir ay önce Netanyahu’ya “İran’ın nükleer tesislerini vur” dediği unutulmamalı.
Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Mısır ve Bahreyn’in gönlü Trump’tan yana.
Cumhuriyetçi Parti adayı seçimleri kazanırsa bölge ülkelerinde Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman başta olmak üzere çok sayıda üst düzey yetkiliyle ikili ilişkiler kuran Trump’ın damadı Jared Kushner de sahneye yeniden dönecek.
Arap Baharı devrimlerini destekleyenler bir önceki seçimlerde Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıyan Trump’a karşı Joe Biden’ın kazanmasına sevinmişlerdi.
Söz konusu kesim, bu seçimlerde “İkisinin de birbirinden farkı yok.” görüşündeler. Sebep ise Gazze Şeridi’nde işlenen katliamlara rağmen Biden yönetiminin İsrail’e verdiği sınırsız destek.
Benzer bir ruh hâli önceki seçimlerde Demokrat Parti adayını destekleyen Amerikalı Müslümanlarda da mevcut.
ABD eski başkanlarından Bill Clinton’ın Harris’e destek için katıldığı Michigan mitinginde İsrail’in işgalini ve katliamlarını meşrulaştırmaya çalışması ve Hamas’ı suçlaması Müslüman seçmeni Demokrat Parti adayından iyice uzaklaştırdı.
Filistin kökenli Kongre üyesi Demokrat Partili Rashida Tlaib dahi kendi partisinin adayı yerine Trump ve Harris dışında başka bir adaya oy verme çağrısında bulundu.
Kasım 2020’deki seçimlerde Trump’a karşı Biden’ı destekleyen Müslüman seçmenlerin yarıya yakını yarınki seçimde Yeşil Parti adayı Jill Stein’e oy verirse sürpriz olmaz.
Yarınki seçimlerin ardından yeni başkanın görevine başlayacağı 20 Ocak’a kadar geçecek sürede birçok önemli gelişme yaşanabilir.
İran’ın İsrail’e misillemede bulunması ve Netanyahu’nun bunu fırsat bilip İran’ın nükleer tesislerine saldırı emri vermesi gündemde.
İsrail Başbakanı Netanyahu, geçenlerde yaptığı açıklamada, “İran’ın nükleer silahlara sahip olmasını engellemenin en önemli öncelikleri” olduğunu söyledi.
Hem Trump hem de Harris seçim kampanyaları sırasında başkan seçilmeleri hâlinde Gazze Şeridi’ndeki savaşı sona erdireceklerini vadetti ancak hangisi seçilirse seçilsin yakın gelecekte bir ateşkes mümkün görünmüyor.