Göbekli olmak artık zenginlik alameti değil!

Abone Ol

Birçoğumuz bilmeyebilir, ama Anadolu’da bir zamanlar şişman ve göbekli olmayı zenginliğin bir alameti olarak görüp bununla övünen insanlar vardı ve belki de hala var. Bunu duyduğum zaman gülmüştüm, ama şimdi ağlanacak bir hal diye düşünüyorum. Evet! Maalesef güleriz ağlanacak halimize. Artık biliyoruz ki şişman ve göbekli olmak sağlıksız olmakla eş anlamlı. Hem de tamı tamına.

DSÖ (Dünya Sağlık Örgütü), obeziteyi (şişmanlığı) şöyle tarifliyor: İnsanın sağlığını bozacak kadar vücutta yağ birikmesidir. Bu yağ kendi kendine birikmiyor elbet. Neden birikiyor? Bir doktor olarak buna hormonal, psikolojik, genetik gibi sebepler sıralayabilirim, ancak genel olarak bakacak olursak hiçbir yere saklanmaya gerek yok. Obezitenin en yaygın nedeni aşırı, yani ihtiyacından fazla yiyecek tüketmek ve bu sebeple oluşan fazla enerjiyi yeterli fiziksel aktivite göstermediğimizden uygun bir şekilde harcayamamak. Trafiğe kayıtlı araç sayısı 20 milyonu aştı. Artık en kısa mesafelerde bile yürümek yerine araç kullanıyoruz.

Eminim Türkiye’deki şişmanların sayısını merak ettiniz. Hadi söyleyelim o zaman: En son 2014’te yapılan istatistiklere göre ülkemizdeki her 5 kişiden biri şişman maalesef! Vücutlarındaki yağ oranı erkeklere göre daha fazla olduğundan kadınlarda bu oran daha fazla. Her 4 kadından biri obez. Dünya genelinde de durum aynı. ABD ve Avrupa’da da benzer hatta daha kötü oranlar söz konusu. Obezite küresel bir salgın sizin anlayacağınız. Kilolu olma durumunun en az olduğu iki ülke Türkmenistan ve Özbekistan. Aslında bir ara bu iki ülkeyi incelememiz lazım.

Değerli dostlar! Araştırmalarım sırasında beni çok etkileyen ve yemek yeme konusunda daha dikkatli olmam gerekliliğini bir kez daha hatırlatan ilginç bir bilgi ile karşılaştım. Bizler, yani Ümmet-i Muhammet, Asr-ı Saadet’e göre 8 kat, 1960’lı yıllara göre 4 kat daha fazla tüketiyormuşuz. Oysa ki o Peygamber-i Zişan (s.a.v.) ne demişti: “İnsanoğluna belini doğrultacak kadar, üç beş lokma yeter”. Üstelik ümmetinden hiç kimsenin göbekli olmasından hoşlanmazdı. Biz ise yemek için yaşar hale geldik neredeyse. Avrupalının, zengin olup güçlenebilmek adına üretip önümüze sürdüğü her şeyi sorgulamadan yedik. Sonuç ortada: Sağlıksız, şişman bir nesil ve maalesef daha da kötü bir gelecek nesil. Bizi iyice dışarıya bağımlı hale getirecek, ülke ekonomisini felce uğratacak hastalıklar ve tedavi masrafları.

Obezite hangi hastalıklara sebep olur diye mi soruyorsunuz? Aklınıza ne gelirse! Diyabet, yüksek tansiyon, kalp hastalıkları, yüksek kolesterol, safra kesesi hastalıkları, kanserler, osteoartrit, felç, uyku apnesi, karaciğer yağlanması, astım, aşırı kıllanma, ruhsal sorunlar, ilk aklıma gelenler. Genel olarak sebepleri incelendiğinde, ölüm, zayıflıktan ziyade kilolu olma ile ilişkili. Afrika ülkelerinden daha acınacak haldeyiz aslında.

Başımızı iki elimizin arasına alıp biraz düşünelim. Ne vakte kadar bu nefis köleliliği?

Sizce de artık iradenin hakimiyet zamanı gelmedi mi?