Gıda arz güvenliği

Abone Ol

“Gıda güvencesi” ya da“gıda arz güvenliği” son dönemde küresel alanda önemi giderek artan konulardan birisi haline gelmiştir.

Bu kapsamda; yerli tohum üretimi, bitkisel ve hayvansal üretimin daha verimli yapılmasına yönelik uygulamalar, tarım işletmelerinin ve arazilerinin korunması hatta arttırılmasının yanı sıra aşırı gıda tüketimi ile gıda israfının önlenmesi gibi birçok önlem üzerinde durulması gereken konulardır.

Hayvansal gıdalarda arz güvenliği

Ülkemizde salgın süresince alınan tedbirler nedeniyle hayvansal üretimde bir sıkıntı yaşanmaması için tarım işletmeleri genel olarak kısıtlamalardan muaf tutulmuştur. Ayrıca döviz kurlarında yaşanan artış yem giderlerini artırdığından hayvancılık işletmelerinin artan yem fiyatlarından korunması da gerekmektedir. Büyükbaş ve küçükbaş hayvan yetiştiriciliğinde salgın döneminde ortaya çıkan en önemli sorunlardan birisi işçi ve çoban ihtiyacıdır.

Kanatlı (piliç ve yumurta) hayvan yetiştiriciliği biyogüvenlik tedbirlerinin en etkin uygulandığı hayvancılık sektörüdür. Kanatlı eti ve yumurta üretiminde bir düşüş beklenmemekle birlikte aksine ihracatta yaşanan kısıtlamalar, piknik/mangal için satışların azalması ve yabancı turist yokluğu nedeniyle ihtiyaçtan fazla bir üretim söz konusudur.

Kültür balıkçılığı, salgın nedeniyle ihracat pazarını neredeyse tamamen kaybetmiş durumdadır. Bu nedenle kültür balıkçılığında da yurt içi ihtiyaçtan fazla bir üretim söz konusudur. Hatta bu nedenle yurt içi satışların arttırılması amacıyla Nisan ayında “Evde Hayat, Sofrada Balık” kampanyaları ile marketlerde maliyetine balık satışları gerçekleştirilmiştir.

Bitkisel gıdalarda arz güvenliği

Ülkemizde kışlık tahıl ekimi Ekim-Kasım 2019’da yapılmış olup bu durum salgının Türkiye’de ortaya çıktığı Mart 2020’den çok öncedir. Bu nedenle ekili olan tahıllar, salgından olumsuz etkilenmemiştir.

Sarp Sınır Kapısı’nın insan geçişlerine kapatılması nedeniyle Karadeniz bölgesindeki çay tarımında mayıs ayının ilk haftasında başlayan ilk sürgün hasadında sıkıntılar yaşanmıştır. Bu konuda işçi ihtiyacının giderilmesi kuru çay rekoltesinin düşmemesi açısından önemlidir.

Soya, mısır ve pirinçte arz açığı normalde ithalatla kapatılmaktadır. Salgından dolayı meydana gelen ticaret kısıtlamasından etkilenecek diğer ürünler baklagiller ve ayçiçeğidir. Meyvede muz, ceviz ve badem dışında arz açığımız bulunmamaktadır.

Bu süreçte dezenfektan amacıyla alkol kullanımı çok artmıştır. Etil alkol ise şeker pancarının bir yan ürünü olan melastan üretilmektedir. Bu nedenle şeker pancarı ihtiyacının artacağı açıktır.

Gıda arz güvenliğine etki eden faktörlerden bir diğeri de aşırı gıda tüketimi ve israftır. İsrafın yaklaşık %45’inin evlerde yapıldığı belirtilmektedir. Dolayısıyla gıda arz güvenliğine katkıda bulunmak için israf etmememiz gerekmektedir.