Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Fransa dönüşü uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı. Gazetecilerin, ‘Suriye, Irak ve İran’dan sonra hedefte Türkiye mi var?’ sorusuna Erdoğan, “Karıştırılan ülkelerin hep İslam ülkeleri, halkı Müslüman ülkeler olduğunu ve buralar üzerinde oyun oynanıyor.” yanıtını verdi.
“Türkiye’yi asla zayıf olarak görmüyorum”
Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasını şu şekilde sürdürdü:
“Kendinizi zayıf görüyorsanız zaten bittiniz demektir. Ben Türkiye’yi asla zayıf olarak görmüyorum. Biz vurduk mu oturturuz. Ne PKK bir şey yapabilir, ne YPG! Hadi, güçleri yetiyorsa, terör koridoru meselesinde yürüsünler. Biz şu anda 2 bin kilometre kare arazi üzerinde nasıl huzur sükun getirdiysek, o terör koridoru olarak düşündükleri yeri de onlara mezar ederiz.”
“Gerekirse biz de ABD’ye karşı dava açarız”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a sorulan sorular arasında Amerika Birleşik Devletleri’ndeki Ambargo davası da vardı.
Davanın kumpaslarla dolu olduğunu söyleyen Erdoğan, “Gerekirse biz de ABD’ye karşı dava açarız; zira şu anda Halk Bankası’nın dava açma yetkisi var. Bu bankamızın uluslararası düzeyde ismi kirletiliyor. Bununla ilgili karşı dava açmaları mümkün.” dedi.
“Bu durum, Pensilvanya’nın arkasında ABD’nin olduğunu gösteriyor.”
Erdoğan’a Ambargo davasının 9 ayda tamamlandığı ama FETÖ elebaşı hakkında herhangi bir adım atılmadığı da hatırlatıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu durum, Pensilvanya’nın arkasında ABD’nin olduğunu gösteriyor.” diyerek, ABD Adalet Bakanlığı’nın konu ile ilgili herhangi bir adım atmadığını yalnız Türkiye’nin bu konuyu kovalayacağını dile getirdi.
İslam İşbirliği Teşkilatı’na Filistin teklifi
Filistin ile ilgili son gelişmelerin de gündeme geldiği geri dönüş yolunda Erdoğan, yeni bir girişimin işaretini verdi.
İslam İşbirliği Teşkilatı’na (İİT) İsrail-Filistin meselesini AB ile müşterek bir çalışma yaparak ele alınmasını teklif edeceğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bakalım bu teklif ne getirir? Bunu göreceğiz.” dedi.
2018 Avrupa ile ilişkilerin yumuşadığı yıl olur mu?
Gazeteciler, Cumhurbaşkanına Fransa’da imzalanan savunma anlaşması imzalanmasının ardından, “2018 Avrupa ile ilişkilerin yumuşadığı yıl olur mu?” sorusunu yöneltti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan bu soruyu, “Temennim odur ki olsun. Siyasetin içinde buna benzer şeyleri çok yaşadık. Yaşadık ama aldığınız tekme tokat yanınıza kar kalıyor. Biz ilişkilerin süratle toparlanmasından yanayız. Çünkü siyasette düşmanlığı kalıcı kılmak ülke halklarına hiçbir zaman kazandırmaz, herhangi bir fayda da getirmez.” şeklinde cevapladı.
Fransa’daki camilerde yaşanan imam sıkıntısı çözüldü
Macron görüşmesindeki başlıklardan biri de Fransa’daki camilerde yaşanan imam sıkıntısıydı. Sayıları 250’yi bulan cami için formül bulundu.
Fransa Cumhurbaşkanına, Strazburg İlahiyatını devreye almanın bu hususta yararlı olacağını belirttiğini söyleyen Erdoğan, “Fransa’da kendilerine denklik verecek olursanız biz de Türkiye’den YÖK’ten bu işi halledebiliriz” diyerek, bu durumun karşılıklı olarak halledilmesinin ardından ortada problem kalmayacağını söyledi.
Böylece camilerde, Fransız kültürüne yabancı olmayan ve uyum sıkıntısı yaşamayan kişilere görev vermenin yolunun açılmış olacağını belirten Erdoğan, bu konu ile ilgili Fransa Cumhurbaşkanı Macron ile mutabık kaldıklarını ifade etti.
“Bunların daha açık ortaya çıktığını göreceğiz, bunların daha devamı var”
2018’in ilk yurt dışı ziyaretini yaptığı Fransa’dan dönerken uçakta gazetecilere gündemi değerlendiren Erdoğan, bazı CHP’li belediye başkanlarının görevden uzaklaştırılmasıyla ilgili “yolsuzluk” vurgusu yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun, Beşiktaş Belediye Başkanı Murat Hazinedar’ın görevden uzaklaştırılmasının seçim kaygısıyla yapıldığı yönündeki açıklamalarına da tepki gösterdi.
Erdoğan, “ Kılıçdaroğlu gaipten haberler vermeye alışkındır. Şu anda daha 14 ay var. AK Parti bunaldı da bunu yapıyor falan… Aç tavuk kendini buğday ambarında görürmüş! Bizim bütün attığımız adımların hepsi nerede bir suistimal varsa nerede bir yolsuzluk varsa mülkiye müfettişleri ile birlikte gideriz.” şeklinde konuştu.
Kılıçdaroğlu’nun en büyük marifetinin yolsuzlukları savunmak olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ataşehir’i nasıl savunduğunu gördük, şimdi de Beşiktaş’ı savunuyor. Yolsuzlukları savuna savuna buralara gelmiştir.” dediği Kılıçdaroğlu’nun Beşiktaş’taki olaya yaklaşım tarzının hiç affedilir bir yanı olmadığını söyledi.