‘Ülkenin beka sorunu meselesi varmış, nerde o beka meselesi biz niye göremiyoruz’ diye iktidarın ve özelde Erdoğan’ın seçim çalışmalarını eleştiren bir kesimin ülkenin beka sorunu olduğuna dair yaşanan gelişmeleri görememiş olması gerçekten düşündürücü bir durum. Veya da yaşanan beka sorununu görmeyi istememeleri de olabilir, o zaman neden sorusuna odaklanmak çok da mantıklı değil. Görmeyi istememek ile ‘nerde hani sorun?’ ‘Neden beka sorunumuz varmış?’ demek arasında belirgin bir fark var.
Belli bir süredir Amerika’da bulunan Habertürk yazarı Serdar Turgut’un ‘Amerika’daki atmosfer ve yaşanan gelişmeler, Türkiye’nin geleceğine yöneliktir, her seferinde bunu hissetmemeniz mümkün değil’ derken kendi ülkemizde yaşayan vatandaştan bir farkı olduğunu düşündüğümüz aydınlarımızın, yazarlarımızın ve hatta akademisyenlerimizin bu durumu hissedememiş olması manidar.
Güney sınırlarımızda alenen yaşanan gelişmeler ışığında her geçen gün PYD-YPG’nin silahlandırılmasının yanında Akdeniz’de İsrail, Yunanistan, Mısır ve Güney Rum kesiminin doğalgaz rezervlerinden Türkiye’ye pay vermemek için attığı adımlar maalesef bazıları için beka meselesi olarak görülemeyebiliyor. Bu durumu bir de kendilerince üstten bakan tarzda eleştirel olarak yapmaları bir kenara Yeni Zelanda’da yaşanan katliamla Türkiye’ye verilmek istenen mesajın dalgaya alınarak yorumlanması da gözler önünde duruyor.
Bu şekilde ülke olarak birliktelik, beraberlik ve barış içinde nasıl yaşanacağı sorusu ağır basarken dünyada Türkiye’nin hedef gösterilesine yönelik yaşanan gelişmelere rağmen içerden bazı kesimlerin alaycı tarafı ülkemizdeki birlikteliği değil ayrışmayı daha derinden etkiliyor.
Elbette herkesin aynı görüşte ve düşüncede olamayacağı gerçeğinin yanında alenen ortada Türkiye’yi dışlama ve Güney sınırları üzerinden Türkiye’ye terör ihraç etme olayının bir sorun olarak görülmemesi düşünce özgürlüğünden ziyade akla bazı durumları getirmiyor değil. Muhalefetlik yapmanın Türkiye’nin geleceğini düşünmeden sadece iktidarı alaşağı etmek amacıyla gerçekleştirilmesi bu ülkede bir bütün olarak yaşamanın da zor olma ihtimalini güçlendiriyor.
Ve açıkça insan soramadan edemiyor: ABD’nin Türkiye’ye karşı PYD ve YPG’yi silahlandırmasını mı beka sorunu olarak görmüyorsunuz?
Mısır ve İsrail’in yüzölçümünün iki katı kadar olan Akdeniz’deki doğalgaz rezervlerinden Türkiye’ye pay verilmek istenmemesini mi beka sorunu olarak görmüyorsunuz?
Yeni Zelanda katliamı ile ‘Camilerinizi minaresiz bırakırız’ mesajını mı beka sorunu olarak görmüyorsunuz? Gerçekten beka sorunu olarak görmedikleriniz bunlar mı?