Son günlerde Suudi Arabistan Kralı Selman Bin Abdülaziz’in Veliaht Prens Muhammed Bin Selman’a öfkelendiğine ve oğlunu cezalandırdığına dair haberler yayınlandı.
Örneğin İngiltere’de yayınlanan Guardian gazetesi, birkaç gün önce, Veliaht Prens Muhammed Bin Selman’ın ekonomik konulardaki bazı yetkilerinin elinden alındığını, iki haftadır üst düzey hükümet toplantılarına ve diplomatik görüşmelere katılmadığını iddia etti.
Haberde, Kral Selman ile oğlu arasındaki ilişkilerin gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın öldürülmesinden bu yana sıkıntılı bir dönemden geçtiği öne sürüldü.
Suudi Arabistan kraliyet ailesinde çatlak olduğu, baba ile oğlun karşı karşıya geldiği, Kral Selman’ın Veliaht Prensi kızağa çektiği yorumlarıyla verilen bu tür haberlerin kaynağı belirsiz.
Guardian gazetesi, haberde dile getirilen bilgileri güvenilir kaynaklardan edindiğini söylüyor.
Fakat bu ve benzeri haberlerle ilgili farklı yorumlar gündemde.
En dikkate değeri de “mujtahidd” adlı ünlü Twitter hesabında paylaşılanlar.
Orada iddia edilenlere göre, Guardian’daki haberin kaynağı Veliaht Prens Muhammed Bin Selman.
Yani Kral Selman’ın oğlu babasıyla arasının açık olduğu ve bir takım yetkilerinin elinden alındığı haberini bizzat kendisi sızdırdı.
Amacının da Kaşıkçı cinayeti sonrası Suudi Arabistan’la ilişkilerine mesafe koyan ülkelerle ilişkileri onarmak olduğu söyleniyor.
Guardian’ın haberi gibi bu da bir iddia.
Muhammed Bin Selman, veliahtlık makamına oturmasını iki şeye borçlu:
Birincisi, babasının desteği.
Oğlunun hızla yükselişini sağlayan bizzat Kral Selman’ın kendisi.
Babasının desteği olmasaydı genç prensin krallığa giden yolda amcası Prens Mukrin Bin Abdülaziz’i ve amcasının oğlu Prens Muhammed Bin Nayif’i saf dışı bırakması mümkün olmazdı.
İkincisi ise Amerika’yla, daha doğrusu ABD Başkanı Donald Trump ve özellikle damadı Jared Kushner ile kurduğu yakın ilişkiler.
Muhammed Bin Selman’ın Washington’a Suudi Arabistan toplumunu dönüştürme ve Filistin davasını tasfiyeyi hedefleyen “Yüzyılın Anlaşması” başta olmak üzere Trump’ın Ortadoğu politikalarına destek verme taahhüdü üzerine veliaht olduğu artık sır değil.
Kaşıkçı cinayetinde suçüstü yakalanan ve koltuğu sallanan Suudi Arabistan Veliaht Prensi’ni mevcut makamında tutabilmek için Trump ve Kushner ikilisinin eleştirilere göğüs gererek büyük çaba sarf ettiği, Netanyahu’nun dahi seferber olduğu biliniyor.
Dolayısıyla, Muhammed Bin Selman’ın şimdilik bir adım geri durması veya öyle görünmesi, babasının imajını güçlendirerek Kral Selman’ı “her şeyden haberi olan ve ipleri elinde tutan lider” şeklinde göstermesi hem Suudi Arabistan yönetimini hem de Veliaht Prens’in eleştirilere maruz kalan müttefiklerini rahatlatır.
Genç prensin ülke içinde ve kraliyet ailesi fertlerine karşı hâlâ babasının desteğine ihtiyacı olduğu gerçeği de unutulmamalı.
Ayrıca, babasının ardından krallık koltuğuna oturmanın yanında bugün elinden alındığı iddia edilen birkaç yetkinin Veliaht Prens için son derece önemsiz olduğu göz ardı edilmemeli.
Kral Selman’ın Kaşıkçı cinayeti sonrası oğlunu cezalandırdığı haberlerinin “Katiller hak ettikleri cezaları bulacak” algısını güçlendirdiği ve Suudi Arabistan yargısına güvenmek gerektiği söylemine destek olduğu da bir gerçek.
Bütün bunlar bir yana, Suudi Arabistan Kralı’nı ve Veliaht Prensi’ni birbirinden ayıran “Kral Selman iyi fakat oğlu kötü” gibi bir yaklaşım gerçekçi değil.
Muhammed Bin Selman’ın attığı her adımdan onu o makama yükselten ve koruyup kollayan babası da sorumlu.