Kıymetli dostlar geçtiğimiz pazartesi günü, 13 Nisan 1909 ( Hicri takvime göre 31 Mart 1325) tarihinde gerçekleşen ve Cennet Mekân Sultan Abdülhamid Han Hz.lerinin tahttan indirilmesi ile sonuçlanan 31 Mart Ayaklanmasının daha doğru tabirle 31 Mart Darbesinin 111. Sene-i devriyesi idi.
Bugün O’nu tahttan indirenlerin Hürriyet Kahramanı olarak anlatıldığı ülkemizde gerçek bir kahraman olan Sultan Abdülhamid Han’ın dillere destan kahramanlık öyküsünün bir kısmını sizlerle paylaşmak istiyorum. Yıllarca Türk Tarih Kurumu’nun yazdığı kitaplarda dahi utanmadan “Kızıl Sultan” diye anlatılmaya çalışılan fakat aslında dünyanın emperyalist devletlerinin her türlü oyununa karşı ömrünü milletine hizmet etmeye adayan bu kahramanı her yerden silmeye “çalışsalar da milletin sinesinden silemediler. Silemeyecekler!
Tarih kitaplarını karıştırırken tarihimizi değiştiren birçok kahraman ve bunların yazdığı destansı hikâyelere ulaşabilirsiniz. Fakat bu millete İslam ışığında yol çizen tüm gerçek kahramanlara olduğu gibi milletimize yön veren ve bu milletin kaderini değiştiren beklide hayatı pahasına milletinin inancına sahip çıkan Cennet Mekân Sultan Abdülhamid Han hakkında yazılanları okuyunca damarlarında atalarının kanını, göğsünde ceddinin inancını taşıyan hak neferleri olarak gerçekten ürperiyoruz.
Devlet idaresinde İslamcılık politikasını gözettiği için “ Din elden gidiyor ” gibi saçma ve komik bir gerekçe ile 31 Mart vakası tertiplenerek tahttan uzaklaştırılan Abdülhamid Han’ın yaptıklarını sorgulayarak dönemin şartlarını tamamen görmezden gelen, O’nu tahttan indiren İttihatçıları da Hürriyet kahramanı olarak gösteren sözde aydınlarımıza ve bu düşünceyi tabiri caizse at gözlüğü takarak savunan herkese soruyorum “ NE YAPTI ABDULHAMİD HAN, NEDEN KIZIL SULTAN, BU MİLLETİN İMANINA SAHİP ÇIKTIĞI İÇİN Mİ YOKSA VATANINI ÇOK SEVDİĞİ İÇİN Mİ? ”
Ya da
Dünyanın ilk metrolarından birini Karaköy-Taksim arasına yaptırdığı için mi?5 bin kilometre kara yolu yaptırdığı için mi?Kudüs-Yafa, Ankara-İstanbul ve Hicaz demir yollarını yaptırdığı için mi?Paris’te İslam Külliyesi kurdurduğu için mi?Israrla yerli kumaş giyip, Hereke bez fabrikasını kurdurduğu için mi?Mezuniyet törenlerinde öğrencilere hediye kitap gönderdiği için mi?Modern matbaa makinelerini Türkiye’ye getirtip, 6 bin kitabın çevrilmesini sağlayarak, Beyazıt kütüphanesini kurup 30 bin kitap bağışladığı için mi?Yabancı bilim adamı ve yazarlara Nişanlar verdiği için mi?Hindistan, Afganistan, Cava, Çin, Malezya, Endonezya, Açe, Zengibar, Orta Asya ve Japonya ya elçiler ve din adamları gönderdiği için mi?Sarayda müzik okulu kurdurarak, çocuklarına piyano dersi aldırdığı için mi?Kendisine yapılan bombalı suikast de 26 kişinin ölmesine, 58 kişinin yaralanmasına rağmen Ermeni katilini affettiği için mi?Doğu Türkistan’a gönderdiği askeri yardım ile Çinlilere karşı onları örgütleyerek, Çin’in göbeği Pekin’de Hamidiye Üniversitesini kurdurttuğu için mi?ABD’nin Erzurum’da konsolosluk açmasını reddedip, İzmir limanına izinsiz girmeye kalkan ABD savaş gemisini top ateşine tutturduğu için mi?
İstanbul boğazı için iki köprü projesi çizdirdiği için mi? (Bir tanesi tam bu günkü Fatih Sultan Mehmet köprüsünün bulunduğu mevkidedir)Posta ve Telgraf teşkilatını kurdurduğu için mi?Abdülhamit ve Abdülmecid isminde dünyanın ilk torpido atan denizaltılarını yaptırdığı için mi?Dünyanın ilk Dişçilik okulunu kurdurduğu için mi?
Bunca yapılan iş, bunca yapılan hizmet ortadayken Neden Kızıl Sultan Sultan Abdülhamid Han?
Cami yaptırdığı her köyde birde ilkokul yaptırıp okur – yazar oranını 5 katına çıkardığı için mi Kızıl Sultan?
(Yoksa… Cahil halkı kandırmak kolay olur, halk okuyup yazmasın düşüncesiyle, yani bir Ortaçağ Avrupa’sı kilise düzenbazlığı ile hareket etmeyip sizin halkı cahil bırakma sisteminizi bozduğu için mi?)
Darülaceze yaptırıp içine sinagog, kilise ve cami inşa edilmesini sağladığı için mi Vatan Haini?
( Yoksa… Cami olmasa daha mı iyi olurdu sizin için? İşlerinizi o zaman daha kolay yapardınız belki… İslam’ın izlerini daha kolay silebilirdiniz diye mi düşünelim? )
Peygamberimize, dinimize veya Osmanlıya hakaret içeren oyunları oynanmasını engellediği için mi “ Din elden gidiyor “ diye tahttan indirdiniz?
( Yoksa… Sizin sisteminizi kurup özgürlük ve sanat diyerek İslam’a, Peygambere ve atalarımıza rahatça sövemediğiniz için mi? )
Filistin topraklarını İsrail’e vermediği için mi Baskıcı oldu?
(Yoksa… Siz Filistin topraklarını Siyonistlere peşkeş mi çekecektiniz?)
Beş vakit namazını aksatmadan kıldığı için mi kabullenemiyorsunuz bunca yapılanı?
( Yoksa… Sizin inancınızda namazın yeri olmadığından, Namaz kılan ne yaparsa yapsın gericidir zihniyetinden kurtulamadığınız için mi? )
Osmanlı Topraklarında petrol araması yaptırarak 65 yerde petrol bulup, Musul topraklarını İngiliz Sömürgesi yapmamak için şahsi parası ile aldığı için mi İngiliz yanlısı?
(Yoksa… Siz bu toprakları bizim öz yurdumuz olduğu halde İngilizlere mi bırakacaktınız? Sizin yaptığınızı yapıp Musul’u Kerkük’ü Hatay’ı bir barış antlaşması ile İngilizlere bıraksaydı çok mu sevecektiniz Abdülhamid Han’ı?)
Bunları yapmayıp da ne yapsaydı Kahraman olacaktı Abdülhamid Han?
Yunan ve Bulgar Kilisesi arasındaki sorunu çözseydi mesela kahraman olur muydu? Tabi ki olurdu bu sorun çözülecek Yunanlar ve Bulgarlar Osmanlı topraklarını paylaşacaktı… İttihatçılar yaptı Hürriyet kahramanı oldu…İstanbul’da zorunlu ikamete tabi tutulan aşiret reisleri serbest bırakılsaydı mesela Kahraman olur muydu? Olurdu tabi, ipi İngilizlerin elinde olan bu aşiret reisleri orta doğuyu karıştıracak İngilizlerin, Fransızların işlerini kolaylaştıracaktı. Bakın İttihatçılar serbest bıraktı Vatan Kahramanı oldu…
Ya da düşünmeden edemiyorum;
1925 yılında çıkarılan Takrir-i Sükûn Kanununa benzer bir kanun çıkarsaydı tüm muhalifleri sustursa mıydı acaba?Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası nasıl kapatıldıysa, aynı sebeplerle İttihat ve Terakki Fırkasını kapatsa mıydı?Musul’u, Kerkük’ü İngilizlere, Hatay’ı Fransızlara, Filistin’i Siyonistlere, Batı Trakya’yı Yunanlara verip Büyük bir Zafer kutlaması mı yapsaydı acaba?Camileri kapatıp, medreseleri ortadan kaldırdıktan sonra kendi koyduğu kurallara uymayanları asmalı mıydı acaba?
Bunları yapsaydı emin olun Kahraman olur yere göğe sığdırılamazdı Abdülhamid Han… Bırakın Türkiye’yi Dünya’nın en demokrat lideri olurdu. Şimdi Osmanlı padişahlarına sövmeyi kendilerine şiar edinen, tarihimize iftara atmaktan zevk alan aydınlarımız o zaman Abdülhamid Han der başka bir şey demezlerdi…
İşin gerçeği şu ki Ulu Hakan Sultan Abdülhamid han emperyalist devletlerin Türk topraklarında ve bu millet üzerinde oynayacağı oyunları anlayarak düşmana hiçbir zaman geçit vermemiştir. İnancı ve imanı ile vatanını ve milletini korumuş, hükümdarlığı döneminde bir karış toprağını dahi emperyalistlere peşkeş çekmemiştir…
O’nu bir kez daha bu milletin yolunu İslam ışığında aydınlattığı için rahmet minnet ve dua ile anıyorum…
Hürmet eden hürmet görür!
Her gün yüzlerce ziyaretçinin akın akın ziyaret ederek dualar ettiği Sultan Abdülhamid Han’ın türbesi Beyazıt Meydanından Sultanahmet’e doğru giderken hemen yolun sol tarafında bulunan Türk Ocaklarının yanı başında bulunmaktadır. Türbede Cennet Mekân II. Abdülhamid Han, Sultan II. Mahmut ve Sultan Abdülaziz ile 19 hanedan mensubu metfun bulunmaktadır. Bunun yanında türbe çevresinde bulunan kabirde Şeyh Bedrettin’den Ziya Gökalp’a kadar birçok önemli ismin mezarları da bulunmaktadır.
Eğer türbeyi ziyaret ederseniz türbenin hemen önünden geçen tramvay yoluna dikkat etmenizi rica ediyorum. Çünkü bu yol size asırlık bir hikâyeyi fısıldayacak. Bundan yüzyıllar önce Hicaz demiryolları yapılırken Peygamber Efendimiz (s.a.v) ruhaniyeti rahatsız olmasın diye demiryoluna keçe döşeten Cennet Mekân Sultan Abdülhamid Han Hz.lerinin türbesinin önünden geçerken tramvay yolunda kırmızı bir ışık dikkatinizi çekecek bu ışık ses yalıtım sistemidir ve tramvayın sesini bir tık daha düşürmektedir. Bu işlem Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın emri ile birkaç yıl önce yaklaşık 3 milyon lira harcanarak yapılan restorasyonun hemen ardından geçtiğimiz dönem İBB Metro A.Ş yönetimi tarafından yapılmıştır. Emeği geçen herkesten Allah Razı Olsun… Kısacası Hürmet Eden Hürmet Görüyor…
Abdülhamid Han’ın Hediyesi; Pandemi Hastanesi
Arnavutköy Hadımköy’de Sultan 2.Abdulhamit Han tarafından 1891 yılında yaptırılan tarihi bir hastane var. Bu bina 1985 yılına kadar askeri hastane olarak kullanıldı. En son 2012 yılına kadar Kara Kuvvetleri tarafından kışla olarak kullanılan bina bu tarihten sonra terk edilerek yağmalanmış ve kendi kaderine terk edilmişti. Kısa bir süre önce bu hastanenin durumu ile ilgili restorasyon çalışmalarının başlayacağını duymuştuk. Yapılan son açıklama ile buranın bir pandemi hastanesi olacağı duyuruldu. Arnavutköy Belediyesince planlama süreci tamamlanarak İl Sağlık Müdürlüğüne tahsisi sağlanan 128 yıllık tarihi bina, restorasyon çalışmalarının ardından Yedikule Göğüs Hasta hanesi Hadımköy Ek Hizmet Binası olarak korona virüs hastalarına hizmet verecek. İnşallah hastanedeki çalışmalar 45 günde içinde tamamlanarak Sultan Abdülhamid Han’ın bir eseri daha içinden geçtiğimiz bu zor zamanlarda milletimizin hizmetine sunulacak.