Zamana değer katan içerisinde barındığı kıymetlerdir. Her gün, değerlidir; her dakika önemlidir hayatın akıp giden serüveninde. Fakat bazı günler özeldir, bazı geceler istisnadır, bazı aylar diğer aylara göre daha anlam yüklüdür. İnsanlar zamanın anlamına göre hayat planlarını yapmaktadır. Sayılar da öyle değil mi. Belki inanırsınız belki de sizin için hiç önemi yoktur sayıların, fakat tek sayılara farklı bir anlam yükleyenlerin sayısı hiç de azımsanacak sayıda değildir.
Efendim Ramazan ayı Müslümanlar için çok önemlidir, Kur’an-ı Kerim bu ayda indirilmeye başlanmıştır, bin aydan daha hayırlı olan Kadir Gecesi bu ay içerisinde gizlidir, insanlar zekatlarını genellikle Ramazan ayında verirler, çocukların farklı bir sevinci vardır bu ayda.
Sofralar misafirlerle dolar, ikramlar yapılır, dostluklar hatırlanır, yardımlar yapılır, geceye farklı bir anlam yüklenir. İnsanlar gecenin yarısında, uykularının en tatlı noktasında emre uyar ve kahvaltı yapar yemek yer. Ramazan dışında siz hangi motivasyonla milyonara gece yarısı kahvaltı yaptırabilirisiniz?
Çocuklar ve gençler için farklı bir anlamı vardır Ramazan’ın. Çocuklar tekne orucuyla adım atarlar oruç iklime, oruçlarını satın alır büyükler, açlığın son noktasına gelince erken iftar ederler ve ilk defa belki de ilahi emrin ciddiyetiyle karşılaşırlar.
Camiler bu ayda hiçbir ayda ağırlamadığı kadar çocuğu ağırlar, mabetler şenlerin yaşlı amcaların itirazlarına ve kızmalarına rağmen. Belki de ilerleyen yıllarda teravih namazı boyunca camilerde kreş hizmeti verilecektir. Belki de tekbir seslerini terennüm edecek büyüklerle birlikte çocuklar. Alışveriş merkezlerinde yok mu oyun alanları. Camiler de pek tabi çocukların koşarak gideceği hatta ailelerinin gitmesi için ısrar edeceği mekânlar olabilir, olmalıdır da.
İbadetin kıymetlisi olur mu? Bu sorunun cevabını belki ilahiyatçılar verecektir fakat gençken yapılan ibadetler daha sevimli geliyor nedense. Oruç, şartları taşıyan herkese farz, fakat bir gencin oruçlu hali farklı etki bırakıyor yüreklerde. Ya da bir gencin oruç yemesi hatırlatıyor sorumluluklarımızı.
Ramazan ayı hem LGS hem de YKS öncesine denk geldi . Birkaç yıldır sınav takvimi ile oruç takvimi aynı zaman diliminde birleşti. Gençler sınav hazırlığı için belki de yıllardır çalışmış, yüze yüze kuyruğuna gelmiş. Fakat oruç, ister istemez bedeni halsiz bırakmakta. Çalışma alışkanlıklarının değişmesini gerekli kılıyor.
İrade meselsi efendim. Bazı gençler her şeye rağmen orucu tutuyor ve orucun sahibine karşı sorumluluğunu yerine getiriyor. Bazıları ise istemese de sınav hazırlığını sebep göstererek bu mutluluğu yaşayamıyor.
Bir de “daha gencim, ilerleyen zamanlarda orucumu tutarım.” diyen genç grubu var ki beki sayı bakımından en kalabalık grubu bu kesim oluşturuyor. Toplum giderek sekülerleşiyor maalesef. Popüler kültür mühendisleri değerlerin erozyona uğraması için her türlü algı çalışmasını yapıyor. Oruç tutmayabilir bir kişi, fakat oruç tutanların bulunduğu ortamda, sigara dumanını oruçlu insanlara üflememeli, saygıdan kaynaklı biraz daha duyarlı olmalı oruç tutanlara karşı.
Genç, gelecek demektir. Genç hayatın merkezi demektir. Genç, heyecan demektir. Aileler ve toplumun her kesimi değerlerin yaşanması için sevgi metodunu kullanarak bir şeyler yapmalı. Ağaç yaşken eğilir, ağaçlar baharda eğilir. Baharı meyveye döndürme vakti…