Gençlerin, dijital çağa inat,matbu dergi çılgınlığı!

Abone Ol

Türkiye’de ne kadar dergi çıkaran, şiir yazan genç varsa, bizimle irtibata geçiyor. “Gençlik, ‘selfie gençliği’ oldu, matbu dergilere dönüp bakmaz” sanıyorduk. Yanılmışız. Kendimizi tutamıyoruz. Lise 2 talebesi Emrecan Çetin’in “İntifada” dergisine sayfalarımızı açıyoruz.    

Çetrefil Dergisi’nin 9 yaşındaki Genel Yayın Yönetmeni Eşref Adem Yahya ile mülâkat yaptığımdan beri mailler, telefonlar bitmek bilmiyor demiştim. Abartacak olursak Türkiye’de ne kadar dergi çıkaran, şiir yazan çocuk/genç varsa benimle irtibata geçiyorlar. Hoşuma gitmiyor desem yalan olur, çok seviniyorum gelen mesajlara. İşte yine böyle bir mail aldım geçenlerde. Emrecan Çetin, lise 2 talebesi, İntifada Aylık Yorum ve Dava Dergisi’nin sahibi ve yazı işleri sorumlusu.

Emrecan’dan bayram arefesinde şöyle bir mail aldım: “Size ve Hakan Ağabey’e (kısacası Diriliş Postası ekibine) şu anda (15 yaşındayım) tek başıma çıkardığım bildirisi fazla nutuklu dergimi göndermek istiyorum.” Gazetemiz Diriliş Postası’nı kendi “özgür fikri”yle aldığını belirten Emrecan’dan hemen dergisini yazıhanemize göndermesini istedik. Sağ olsun okullar açılır açılmaz gönderdi dergisini. Dergiden evvel biraz daha Emrecan’dan bahsedeyim. Anlattığı kadarıyla tanıyorum kendisini. Henüz yazıhanemize gelip bizi şereflendirmedi. İstanbul’un başarılı okullarından Çemberlitaş Anadolu Lisesi’nde okuyor, okulun yazarlık grubunda. Bizim gazetemizi “anti siyonist” bir gazete olmasından ötürü çok sevmiş ve öyle takip etmeye başlamış. Bir de mahallelerin imamından bahsetti bana, lafın bir yerinde. İmamları sabah namazına gelmeyen bayram namazına da gelmesin diye kural koymuş, Emrecan da babasıyla beraber iki yıldır sabah namazlarına camiye gidiyormuş. Müsaadenizle yılın genç Müslüman’ı seçiyoruz kendisini.

Fişek gibi bir bildiriyle başlayan İntifada Dergisi ilk sayfasında bizi şöyle selamlıyor: “Nuri Pakdil’in dediği gibi ‘Sizi antiemperyalist, anti kapitalist, anti faşist ve anti firavunist duygularımla selamlıyorum.’ Bizim selamımız kök bakımından İslam ile aynıdır. Ve hep barış doludur. Bizi ayıran modern dünya deccalı petrol ve dolayısıyla para kâfirlerin medeniyet vurgusudur. Siyahî kardeşlerimizin emeklerinden elde ettikleri para gözlerini doyurmadı ve Ortadoğu’yu karıştırıyorlar. Biz bir olalım, birlik olalım!”

Nurettin Topçu, Üstad Nuri Pakdil, Ali Şeriati, Muhammed İkbal, Muhammed Esed, Hacı Bektaşi Veli gibi şahsı muhteremlerin isimlerini ardı ardına hiç nefessiz sıralayan İntifada Dergisi, Nuri Pakdil’i satırlarından hiç düşürmemiş. “Kıyıya vuran çocuk” Aylan Kurdi’yi ve Dağlıca şehitlerimizi de dergisinin gündemine alan Emrecan Çetin okulunda İslamcı kimliğiyle dimdik ayakta duruyor anladığımız kadarıyla.

Bir de kendisine ‘sevgiyle’ şöyle bir eleştirim olacak: Sevgili Emrecan, kardeşim dur bir soluklan hele! Bu nasıl dergi böyle, tüm dünyanın derdi senin omuzlarında. Biraz gülümse, dünya hep acıyla yoğrulmadı. Mesela geçen gün bir uğur böceği gördüm kendi okulumun bahçesinde bir çiçeğin dibinde. Muhteşemdi. Sahi hiç şiir yazmayı denedin mi?

Gazetemizin dostlarından Emrecan Çetin, sana hayırlı işlerinde başarılar diliyorum. Yazıhanemize gel mutlaka, çayımızı-kahvemizi iç. Okumaya, izlemeye, dinlemeye ve camiye devam! Derslerini de ihmal etme. Olur mu kardeşim?