Gecenin sessizliği

Abone Ol

Gecenin sessizliğini bozan tek şey nefes nefese koşan çocuğun ayak sesleri. Attığı her adımda hızını artırırken uzakta görünen ışıklar yüzünde bir umut olarak parıldar.

Önüne çıkan ilk kapıyı kalbi kadar olan yumruğu ile vurmaya başlar…

Her seferinde daha da hızlandırmasına rağmen kapıya vuruşu, bir ses duyamaz içeriden.

Umudunu kesmeden bir sonraki kapıya geçer… Umutludur, bu sefer içeriden bir ses duyacaktır. Önce kulağını yaklaştırır kapıya, ses duyamayınca kapıya vurmaya başlar…

Umudu kırılmaya başlar 20. kapıdan ses alamayınca.

Azminden geri dönmemeye kararlıdır.

Bir sonraki kapıya geçer…

40. kapıdan ayrılırken umudu sönmüştür.

Geldiği yola doğru bakar mahsun gözlerle…

Eğilir, yerden aldığı taşı belinden çıkardığı sapana koyup geldiği yola doğru fırlatır.

Kaldığı yerden, karanlık sokakta hayal meyal seçilen kapıları teker teker dolaşmaya başlar.

Artık ilk seferki gibi fazla zaman harcamadan, zorlamadan kapıları çalar. Bir yere yetişecekmiş de sadece kendisine verilen görevi yerine getirmek, sorumluluktan kurtulmak için sırasıyla en son kapıya kadar bıkmadan ilerler.

63. kapıdan ayrılır, yüzündeki mahsun bakışların yerini görevini yerine getirmişliğin mutluluğu almıştır.

Geldiği yola doğru bakar, uzaktan anlaşılmayan sesleri duyar.

Birkaç derin nefes alır…

“Gitmem lazım, sizden fayda yok. Bensiz bir eksik olur kardeşlerim” der.

Yaşından büyük yüreğiyle geldiği istikamete doğru daha hızlı adımlarla koşmaya başlar.

Zifiri karanlık içinde önce silüeti kaybolur sonra ayak sesleri duyulmaz olur…

Ertesi gün…

Gazete manşetlerinde büyük kalabalıkların olduğu fotoğrafların alt ve üstünde ‘Müslüman ülkelerinden İsrail’e tepki’ yazmaktadır.

Çocuk istihzâ eden bir tonla gülümser…

Tam gazeteyi bırakacakken fotoğraflardaki pankart ve dövizlerde yazanlar dikkatini çeker.

“Biz kitapta İsrail oğullarına şu hükmü de bildirdik: ‘Siz ülkede iki defa fesat çıkaracak ve açık zorbalıklar yapacaksınız. Onlardan birincisinin va’desi geldiğinde, kuvvet ve şiddet sahibi olan kullarımızı sizin üzerinize musallat ederiz. Onlar sizi yakalayabilmek için evlerin aralarına bile girerek her tarafı didik didik edip araştırırlar. Bu yerine getirilmesi gereken bir sözdür.” (İsra Suresi, 17/4-5).

HUCURÂT-10: Mü’minler ancak kardeştirler.

Gazeteyi bırakır ve ‘Siz önce sefere çıkın zafer Allah’ın (c.c.) işidir’ der.

Aksâ’nın Aslanlı kapısına doğru ilerlemeye başlar…

*

Kısmetse salı günleri görüşmek üzere!