Galatasaray, evinde oynadığı Torku Konyaspor maçını da kazanamadı, 1 puana razı geldi. Lider Fenerbahçe ile arasındaki puan farkını 12 yaptı. Peki şimdi ne olacak? Sezonu kaçıncı bitirecek? Takımdan başka giden olacak mı? Yönetim bırakacak mı? Teknik direktör değişecek mi? Avrupa cezasını azaltabilecek mi? Galatasaray’ı destekleyen herkes bunları düşünüyor, bunları konuşuyor. Galatasaray bu kadar kötü duruma nasıl geldi sorularının cevabı net bir şekilde ortada aslında: Tabi ki yönetim yüzünden bu duruma geldi. Bütün bu soruların tek cevabı; yönetim.
RONALDO VE MESSI GELİYORDU
Galatasaray’da başkan değiştikten sonra her şey sarpa sardı. Dursun Özbek, başkan seçilmeden önce bazı yayın organlarına şöyle bir açıklamada bulunmuştu: “Galatasaray köklü bir kulüp, Galatasaray’a gerekirse Ronaldo’yu da getiririz Messi’yi de.” Bırakın Ronaldo’yu, Messi’yi, daha doğru düzgün takıma transfer yapılamadı. Büyük rakiplerle arada dağlar gibi fark oluştu.
Galatasaray camiasında lafla iş yapılmamalı. Galatasaray’ın başkanı söylediklerini gerçekleştirecek güçte olmalıdır. Bence Dursun Özbek, artık şapkasını önüne koyup düşünmeli ve Galatasaray kulübüne daha fazla zarar vermeden bırakmalı. Bir an önce seçim yapılmalı. Galatasaray’ın kalkınması için herkes elinden geleni yapmalı. Tabi ki eğer niyet gerçekten Galatasaray’ı iyi bir yerlere getirmekse…
TOK ASLAN SALDIRMAZ
Galatasaray’da 4 yıldır kadro neredeyse aynı; sadece forvet oyuncuları gelip gitmiştir, geride kalan mevkilerde ise nadir futbolcular gelip gitti. Şimdi “Alışmış kadro daha başarılı olur” diyebilirsiniz. Evet, haklısınız, daha başarılı olur; Barcelona, Arsenal, Manchester United gibi kulüplerin oyuncuları çoğunlukla aynıdır, sadece birkaç futbolcu gitmiş, yerlerine ise iyi oyuncular gelmiştir. Bir şekilde dikiş tutturabiliyorlar yani.
Galatasaray da bu kulüpleri örnek alarak, satılacak oyuncu var ise satmalı, yerlerine kaliteli, daha yüksek seviyede oyuncular almalıdır. Burak Yılmaz, Çin’e gitti. Sneijder’e de teklif var Çin ekibinden, hem de 20 milyon avro gibi bir rakamla. Sezon sonu Sneijder’in fiyatı 7,5 veya 8 milyon olacak.
Yönetim elindeki fırsatı iyi değerlendirmeli. Zaten sarı-kırmızılı ekip bu sezon ligi 5’inci veya 6’ıncı olarak kapatacak gibi görünüyor. Şu saatten sonra kadro yapılanmaya gitmeli. Dursun Özbek, Avrupa transfere engel oldu demişti. Eyvallah, haklı. Kulüp Burak Yılmaz’ı sattı zaten, buradan gelecek parayla borcun neredeyse 3’te 2’sini kapatmış oluyor. Buradan yola çıkarak yeni bir Galatasaray kurulmalı diyorum.
Bu sefer de taraftarlar, haklı olarak, Sneijder ve Muslera’yı da sattıktan sonra takımda kim oynayacak diyebilirler. Ama mantıklı düşünmek zorundalar. Sneijder’i satıldığında 20 milyon avroya Sneijder gibi bir oyuncu bulabilirsin ama Muslera’yı satarsan bulamazsın. O yüzden Sneijder’e verilen parayı yönetim düşünmeli. Hatta bu yönetim düşünmemeli yeni yönetim düşünmeli.
BURAK GİTTİ SİNAN SAKATLANDI
Burak Yılmaz Çin’e gitti, Sinan Gümüş sakatlandı, Umut Bulut hayal kırıklığı zaten. Forvette kim oynayacak? Sosyal medyada şöyle bir şaka yapılmıştı, “Golü de mi ben atayım? Forvette de mi ben oynayayım?” diyordu Muslera. Şu an Galatasaray gerçekten bu duruma düştü. Her ne kadar şaka yapılsa da gerçek.
Mustafa Denizli şöyle bu durumda Podolski’yi tek forvet oynatmalı, kanatları güçlendirmeli diye düşünüyorum. Umut Bulut’u da göndermeli. Elde forvet yok, yapacak bir şey yok, ama Umut Bulut’la olmuyor işte.
ŞAMPİYONLUK YARIŞINDA 2 TAKIM VAR
Fenerbahçe ile Beşiktaş arasında şampiyonluk yarışını izleyeceğiz bu sezon, öyle görünüyor. Beşiktaş’ın başına gelenler yüzünden Fenerbahçe şu an psikolojik olarak avantajlı görünüyor. Siyah-beyazlı ekibin iki eksik maçı var. Mersin ve Trabzonspor maçlarından siyah-beyazlı ekip galip dönerse, muhtemelen Beşiktaş şampiyon olur. Kara Kartallar eğer buralarda puan kaybederse, Fenerbahçe ayağına gelen fırsatı tepmez diye düşünüyorum. Öte yandan, siyah-beyazlılar bu sezon kendi statlarında oynayamayacaklar galiba. Yeni stadının inşaatı bitmeyecek gibi duruyor. Eğer Beşiktaş’ın stadı sezonun ikinci yarısına yetişseydi, bu moralle ligi koparıp götürürdü; biz de bu ihtimalleri konuşuyor olmazdık. Ama her şeye rağmen erken konuşmamak gerekiyor, futbolda her an her şey olabilir.