Galatasaray kendini kandırmasın

Abone Ol

Sarı-kırmızılı ekip Beşiktaş yenilgisinden sonra, Akhisar Belediyespor’u evinde ağırladı. Derbiyi kaybetmiş bir takım olarak aslından sahada o kadar kötü bir Galatasaray yoktu. Genelde büyük maçları kaybeden takımlar düşüşe geçer, Aslan’da düşüş olmadı, sahada ne iyi ne de kötü bir oyun sergiledi, maçı ortada götürdü ve kazanmasını bildi.

Galatasaray, kendini kandırmasın derken şunu anlatmak istemiştim: Sarı-kırmızılı ekip sahada resmen 10 kişi oynadı. İlk 45 dakika Tarık Çamdal sahada yoktu diyebilirim. Kadroda ilk 11’e bakıyorum, Tarık Çamdal var, sahaya bakıyorum, Tarık yok. Mustafa Denizli’nin Sabri ve Tarık’tan vazgeçmesi gerekli olduğunu düşünüyorum. Sabri, Tarık’tan daha iyi; hiç değilse oynadığı bölgede takımına destek veriyor, rakip alanda baskı kuruyor. Tarık, top ayağına geldiği her pozisyonda yerde; ne takımına destek verebiliyor ne de savunma yapabiliyor.

SAVUNMA HATA YAPIYOR

Galatasaray’ın acilen bu savunma krizine son vermesi lazım. Mustafa Denizli’yi suçlamak yanlış, nitekim takıma şu aşamada “yabancı” biri sayılır ve elindeki kadro ile bir şeyler yapmak istiyor. Oyuncuları deniyor, çoğunda hüsrana uğruyor. İstediği Galatasaray’ı henüz kuramadığı net bir şekilde ortada. Sezonun ilk yarısına kadar Galatasaray, bu şekilde gider diye düşünüyorum. Devre arasında transfer çalışmaları başladığında sarı-kırmızılı yönetimin takıma birkaç futbolcu katması gerekli. İşte o zaman Mustafa Denizli’nin istediği Galatasaray sahada olacak.

BİLAL GÖZ DOLDURDU, YASİN BENCİL DAVRANDI

Bilal Kısa, Akhisar karşısında harika bir oyun sergiledi. Oynadığı oyun ile göz doldurdu, takımının bu maçtaki en büyük destekçisiydi. Hatta her maçta Bilal’a şans verilmesinden yanayım. Mustafa Denizli, söylediğim gibi, şu aşamada oyuncular deniyor ama Bilal’i denemesine gerek yok gibi görünüyor, doğrudan ilk 11’de başlayabilir artık. Yasin, güzel oyun oynadı, tavrını ortaya koydu ama çok bencil davrandı, pozisyonlarda kaleyi düşündü hep, Sneijder’i hiç görmedi; Sneijder, maç içinde resmen çıldırdı diyebilirim.

Aurelien Chedjou, Melo’nun oynadığı bölgede çok güzel bir oyun sergiledi. Ayrıca Galatasaray’da iki önemli oyuncu yoktu; Burak ve Selçuk takımını mecburen yalnız bırakmışlardı. Burak ve Selçuk’un olmaması Galatasaray’ı zorda bırakmadı aslında, Selçuk’un yerini Chedjou aldı, Selçuk’u aratmadı diyebilirim.

UMUT GOLLERİNE DEVAM EDİYOR

Umut Bulut, Akhisar karşısında oynanan iki maçta da boş geçmedi. Bu maçlarda 2 gol kaydetti. Umut Bulut’un yetersiz kaldığını defalarca dile getirmiştim. Gol atması, Galatasaray için yeterli bir futbolcu olduğu anlamına gelmez. Umut Bulut; daha fazlasını vererek Galatasaray’ın ideal bir forvet oyuncusu gibi oyun sergilemeli; mücadelesini ortaya koymalı. Bazı maçlarda elinden geleni yapıyor ama hep bir şeyler eksik kalıyor.