Osmanlı yadigârı ahşap direkli cami asırlardır ayakta

<p>Erzincan'da yaşanan büyük depremlere rağmen ayakta kalan 800 kişi kapasiteli cami, son olarak 2011-2018 yıllarında Erzurum Vakıflar Bölge Müdürlüğünce tarihi dokusu korunarak restore edildi.</p> <p>Kemah Kaymakamı Muhammet Şükrü Pekpak, Gülabibey Camisinin dokusuyla ilçeye gelen ziyaretçilerin ilgisini çektiğini belirtti.</p> <h3>Tarihten izler taşıyor</h3> <p>Kemah'ın, Anadolu'nun ilk Türk yerleşim yerlerinden biri, Mengüceklere başkentlik yapan sancak şehir olduğunu ifade eden Pekpak, şöyle konuştu:</p> <p>"Kemah'ın tam göbeğinde bu şehrin İslam beldesi, Türk beldesi olduğunun alametifarikası bir caminin önündeyiz. Gülabibey Camisi 1454'ten bu tarafa Müslümanların ibadet ettiği, namaz kıldığı güzide bir ibadethanedir. Hem doğal yapısıyla hem de Türk mimarisiyle bezenmiş özel bir yapıdır. O tarihten beri burada insanlar ibadet ediyor."</p>

<p>Pekpak, tarihi Gülabibey Camisi'nin görülmesi, tarihi ve mimarisinin hissedilmesi, atmosferiyle koklanması gereken güzel bir mekan olduğunu sözlerine ekledi.</p> <p>Gülabibey Cami İmam Hatibi Mehmet Hançer de caminin tarihinin bilinenden çok daha eskilere dayandığını, farklı dönemlerde namazgah ve mescit olarak kullanıldığını söyledi.</p>

<p><span>Akkoyunlu beylerinden Muhammed Vasfı Bey tarafından "Mescid-i Muhammediye" ismiyle caminin bugün bulunduğu alana namazgah yerine yeni bir mescit yaptırıldığını aktaran Hançer, "Erzincan Valisi Emir Gülabibey ise 1454'te kare planlı olarak bu camiyi inşa ettiriyor. Erzincan büyük bir deprem geçirdiğinden bu mescit de hasar görmüş. Onarımları yapılan camimiz bugüne kadar ayakta kalmış." dedi.</span></p>