Kanal İstanbul ile ilgili merak edilen tüm sorular! Neden önemli ve ne kadar kazandıracak?
Türkiye’nin tarihine damga vuracak Kanal İstanbul projesinde geri sayım başladı. Proje kapsamında inşa edilecek altı köprüden ilkinin temeli 26 Haziran Cumartesi günü yani bugün atıldı. Projeyle ilgili merak edilen Kanal İstanbul neden önemli ve ne kadar kazandıracak? Soruların yanıtını ve merak edilen diğer tüm soruları haberimizde derledik. İşte Kanal İstanbul ile ilgili merak edilen detaylar…
Abone Ol
KANAL İSTANBUL PROJESİ NEDİR?
Kanal İstanbul, Karadeniz ile Akdeniz arasında alternatifsiz bir geçit olan İstanbul Boğazı'ndaki gemi trafiğini rahatlatmak adına Karadeniz ile Marmara Denizi arasında yapay bir su yolu olma görevini alacak. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından 2011'de açıklanan ve kamuoyunda "çılgın proje" olarak bilinen Kanal İstanbul Projesi, Küçükçekmece - Sazlıdere - Durusu koridorundan geçecek.
Kanal İstanbul'un toplam alanı 26 bin hektar olacak. Yatay mimari ile sadece 4-5 katlı binalara izin verilecek alanda 500 bin kişilik nüfus planlanıyor.
KANAL İSTANBUL NEDEN YAPILIYOR?
Basına "çılgın proje" ismiyle yansıyan proje, Karadeniz ile Marmara Denizi arasında yapay bir su yolunun açılmasın öngörüyor. Tasarlanan kanalın uzunluğu 40 kilometre; genişliği 150 metre, derinliği ise 25 metre.
Projenin hayata geçirilmesi ile, kanalla birlikte İstanbul Boğazı tanker trafiğine tümüyle kapanacak.
İstanbul'da iki yeni yarımada, yeni bir de ada oluşacak.
Kanal İstanbul'un çevresinde kurulacak yeni yerleşim alanı, 453 milyon metrekareyi kapsayacak.
"Yeni Şehir" olarak adlandırılan bu bölgede Kanal İstanbul'un oluşturduğu 30 milyon metrekare dışındaki alanlar şu şekilde paylaştırılacak:
78 milyon metrekare üzerine bir havaalanı
33 milyon metrekare üzerine Ispartakule ve Bahçeşehir
108 milyon metrekare üzerine yollar
167 milyon metrekare üzerine imar parselleri
37 milyon metrekare üzerine ortak yeşil alanlar.
KANAL İSTANBUL NEDEN YAPILMALI?
Yılda yaklaşık olarak 43 bin geminin geçiş yaptığı İstanbul Boğazı, doğal bir suyolu olarak bilinir. Gemi trafiğinde yer alan tonajlardaki artış, teknolojik gelişmeler ile birlikte gemi boyutlarının daha da büyümesi, akaryakıt ve bununla beraber tehlikeli ya da zehirli madde taşıyan gemilerin çoğunlukta olması İstanbul için her zaman bir riski bünyesinde barındırır.
İstanbul Boğazı’nda suyolu ulaşımında keskin dönüşler, kuvvetli akıntılar ve buna bağlı olarak gemi trafiği her zaman mevcuttur. Boğazın her iki yakasında da milyonlarca insan yaşamaktadır. Boğaz, gün içerisinde milyonlarca insanın hem ticaret hem yaşam hem de geçiş yerlerinden birisidir. Bu gemi trafiği her geçen zamanda riskleri de beraberinde getirir. 100 yıl kadar öncesinde 3-4 bin olan yıllık gemi geçişi son yıllarda 45-50 bine kadar çıkmıştır.
Boğazdaki seyir emniyeti açısından uygulanan tek yönlü trafik organizasyonu sebebiyle büyük gemilerin beklemesi süresi ortalama olarak 14,5 saat kadardır. Bu bekleme süresi bazen hava şartlarına bağlı olarak 4 gün kadar sürebilmektedir.
Bu çerçevede İstanbul Boğazı’na alternatif bir geçiş koridorunun planlanması ve bunun hayata geçirilmesi zorunlu kılınmıştır. Kanal İstanbul sayesinde 500 bin kadar yolcuyu seyahat ettiren şehir hatlarıyla transit geçiş yapan gemilerin 90 derecelik dik kesişmelerinin yaratacağı ölümcül olabilecek kaza risklerinin önüne geçilmiş olacak.
KANAL İSTANBUL PROJESİ KAÇ YIL SÜRECEK?
İhale sürecinin ardından kanal inşaatı öncesi hazırlık çalışmaları yaklaşık 1,5 yıl sürecektir. Kanal inşaatının ise 5,5 yıl sürmesi öngörülmektedir. Projenin tamamlanma süresi 7 yıl olarak planlanmaktadır.
Kanal İstanbul’un inşaat maliyeti 75 milyar TL olarak öngörülmüştür.
KANAL İSTANBUL KİMİN PROJESİ?
Karadeniz ve Marmara arasında İstanbul Boğazı dışında ikinci bir suyolu açma fikri çok eskiye çok eskiye uzanıyor.
İstanbul Boğazı'na alternatif su yolu oluşturma fikri, 500 yıldan daha uzun bir süre önce Kanuni Sultan Süleyman döneminde de gündeme gelmişti. O dönemde belirlenen güzergâh ise Sakarya Nehri ve Sapanca Gölü olarak düşünülmüştü. Tarihi kaynaklara göre, Kanuni'nin ünlü veziri Sokullu Mehmed Paşa Sakarya Nehri, Sapanca Gölü ve İzmit Körfezi'ni birleştirerek Karadeniz ve Marmara'yı bağlamayı hedefliyordu. Güzergâh Sakarya, Kocaeli, Bilecik, Eskişehir ve Bolu illerini içine alan yeni bir ticaret yolu ortaya çıkaracaktı. Kesin olmamakla birlikte kanalla ilgili ön çalışma yapma görevinin dönemin ünlü mimarı Mimar Sinan'a verildiği tarihçiler arasında yıllardır tartışılıyor.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Kanal İstanbul'la ilgili son gelişmeleri katıldığı bir özel programda değerlendirdi. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Karaismailoğlu'nun açıklaması şu şekilde:
“Yarın ilk kazma vuruluyor. Etaplar halinde de yapılabilir. Köprünün temeli atılacak diğer taşımalar için de çok yoğun bir iş var. 1 yıl hazırlık 5 yıl da yapım olarak düşünüyoruz. 6 yıl sonra Kanal İstanbul bitmiş olacak. Öngörümüz bu. Dünyanın en büyük projelerinden birisi ve uzun soluklu bir çalışma. Çok yoğun bir çalışma var son 5 yılda. Uzmanlar, heyetler halinde ayrı ayrı raporlar hazırlıyor. 30 farklı sektördeki uzman bilim adamlarıyla çalışıldı. Simülasyonların bir kısmı burada bir kısmı da yurt dışında yapıldı. Burada sadece kanalın coğrafi şekli var. Bunun birçok yan unsuru var ama şu an onları burada görmüyorsunuz. Peki bu su yoluna niye ihtiyaç var? Asıl buraya gelinmesi lazım. Önümüzdeki 100 yıla damga vuracak bir hareketten bahsediyoruz.”
"MARMARA'DA ONLARCA GEMİ SIRADA BEKLİYOR"
Kanalın uzunluğu 45 km. Bunun yüzde 70’i doğal su yolu. Bir su yatağı var orada. Küçükçekmece ile Sazlıdere arasında kullanılan atıl bir yer var. Küçükçekmece Gölü de dahil olmak üzere yüzde 70’i zaten doğal su yatağı. Kanal uygun hale getirilip derinleştirilecek. Yüzde 30’unda bir hareket olacak. Derinleştirme işi zor mühendislik işi. Biz gelişmekte olan bir ülkeyiz. Gelecek 50 yılı planlamak zorundayız. Az para ile maksimum parayı sağlamak için master planlarınızın olması lazım. Dünyada ciddi bir ticari hareket var. Uzak Doğu’dan Batı Avrupa’ya bir 750 milyar dolarlık bir hareket var. Bu bir lojistik haritasıdır.
İstanbul Boğazı ancak 25 bin gemiyi kaldırabilir. İstanbul’da şu anda yıllık 43 bin gemi geçiyor. Marmara’da onlarca gemi sırada bekliyor. Şu anda Boğazın yönetimi bakanlığımız tarafından yapılıyor.
KANAL İSTANBUL PROJESİ NE KADAR KAZANDIRACAK?
Sırada bekleyenler zaten hazırlar. Gemi sayıları arttığı zaman 3-4 güne çıkacak süre. Bekleme lojistik maliyetleri var gemilerin. Bugün için bile bu sıkıntı var. Bir de beklerken bile yüzlerce litre yakıt yakıyorlar. Bunun çevreye zararı da var. 100 bin dolar maliyetinde bekleyeceğine 80 bin dolar verip Kanal İstanbul’dan geçecek. Buraya mutlaka alternatif bir su yolu yapılması gerekiyor. Kanal İstanbul çok ciddi para kazandıracak ve kendi yapım maliyetini kendisi karşılayacak.
Türkiye, Montrö Anlaşması‘ndaki kısıtlamalar nedeniyle 28 yılda İstanbul Boğazı‘ndan geçen gemilerden elde edeceği 10 milyar dolar gelirden mahrum kaldı. Kanal İstanbul projesi tamamlandığında, Montrö by-pas olacağı için kasamıza yılda 8 milyar dolar girecek.
Çılgın proje, ‘Kanal İstanbul‘ tamamlandığında, dünyanın en önemli ticari su yollarından biri Süveyş kanalından daha fazla kazanacak. Günlük 160 geminin geçiş yapması beklenen Kanal İstanbul projesi Montrö‘ye tabi olmayacağı için Süveyş Kanalı gibi ton başına ortalama 5.5 dolardan fiyatlanabilecek. Süveyş‘ten en fazla 150 dwt‘lik gemiler geçebilirken Kanal İstanbul 300 bin tonluk gemiler için uygun olacak.
KANAL İSTANBUL PROJESİ DİĞER ULUSLARARASI SÖZLEŞMELER İHLAL EDİLECEK Mİ?
Kanal İstanbul’un faaliyete geçmesi, İstanbul Boğazı’nın hukuki yönünü ve Türkiye’nin uluslararası hukuktan ve Montrö Boğazlar Sözleşmesi’nden kaynaklanan sorumluluğunu ve haklarını değiştirmeyecektir. Denizel ve karasal etkiler ile ilgili ülkemizin taraf olduğu diğer sözleşmelerin etkilenmesi de söz konusu olmayacaktır.
Montrö Sözleşmesi esas olarak Boğazlar’da ülkemizin egemenliğini tescil ile gemilerin Karadeniz’e geçişini ve Karadeniz’de kalma süre ve koşullarını belirlemektedir. Kanal İstanbul ise, Karadeniz’e geçişi daha kolay ve emniyetli hale getiren isteğe bağlı bir ilave imkânı gemilere sunmaktadır.
Gelişmelerden haberdar olmak istiyor musunuz?
Google News’te Diriliş Postası sitemize
abone olun.