1995 yılında Bosna Hersek'in doğusu Srebrenitsa'da yaşanan soykırımın üzerinden tam 26 yıl geçti. Bugün binlerce insanın hayatını kaybettiği şehir hayalet kent olarak ayakta durmaya çalışıyor.
Abone Ol
Srebrenitsa'nın 11 Temmuz 1995'te Ratko Mladic komutasındaki Sırp birliklerince işgal edilmesinin ardından Birleşmiş Milletler (BM) bünyesindeki Hollandalı askerlere sığınan sivil Boşnaklar, daha sonra Sırplara teslim edildi.
Kadın ve çocukların Boşnak askerlerin kontrolündeki bölgeye ulaşmasına izin veren Sırplar, en az 8 bin 372 Boşnak erkeği ormanlık alanlar, fabrikalar ve depolarda katletti. Katledilen Boşnaklar, toplu mezarlara gömüldü.
Savaşın ardından kayıpları bulmak için başlatılan çalışmalarda, toplu mezarlarda cesetlerine ulaşılan kurbanlar, kimlik tespitinin ardından her yıl 11 Temmuz'da Potoçari Anıt Mezarlığı'nda düzenlenen törenle toprağa veriliyor.
Bu yıl, 19 soykırım kurbanının defnedileceği Potoçari Anıt Mezarlığı'na bugüne kadar 6 bin 652 soykırım kurbanı defnedildi.
Srebrenitsa'daki soykırımda 11 yaşında bir çocuk olan Elvis Spiodic, yaptığı açıklamada, "15 yıl önce memleketime geri döndüm. Srebrenitsa'nın yeniden eski ruhuna kavuşacağıma emindim. Kafe, restoran, otel ve fırınlar çalışıyordu ancak son 5 yıldır durum hiç iyi değil. Srebrenitsa ölüyor." sözlerinde bulundu.
Soykırımın bu topraklarda yaşayan insanların her şeyini alıp götürdüğünü belirten Spiodic, "Maalesef kent gitgide sadece emeklilerin yaşadığı bir yer halini alıyor. Gençler, burada geleceklerini inşa edebileceklerini düşünmedikleri için gidiyor." diye konuştu.
Spiodic, yeni iş yerlerinin de açılmadığına işaret ederek, "Ben de son dönemde Srebrenitsa'dan gitmeyi düşünüyorum." dedi.
Srebrenitsa'ya 2009'da dönen Senad Djozic de kentteki kütüphanede çalıştığını anlatarak, "Önce kendim geldim, 1 yıl sonra da annem. Burada evlenip aile kurdum ama iş bakımından durum hiç iç açıcı değil." diye konuştu.
Tarım ve hayvancılıkla uğraşanların son derece olumsuz koşullarda yaşadığını vurgulayan Djozic, "Diğer kentlerde normal olan kafe, restoran ve sinema burada yok. Alıştık onlarsız yaşamaya. Memleketinize olan sevginiz, onun eksikliklerini görmemenize neden oluyor." ifadesini kullandı.
Djozic de Srebrenitsa'nın giderek emekli kenti haline geldiğini düşündüğüne işaret ederek, tüm zorluklarına rağmen Srebrenista'yı bırakmayacağını vurguladı.
Soykırımda eşi ve oğlunu kaybeden Fadila Efendic ise gerçeklerle yüzleşmenin her zaman zor olduğunu söyleyerek, "Kenti kent yapan insanlardır, binalar değil. O kadar insan öldürüldü burada. Bugün burada kalanlar da 'başımıza bir şey gelir mi' korkusuyla yaşıyor. Ben de ilk geldiğimde daha umut doluydum." dedi.
.
Gelişmelerden haberdar olmak istiyor musunuz?
Google News’te Diriliş Postası sitemize
abone olun.