AKSUNGUR'daki sivil baz sistemi, afette kesintisiz iletişim sağlayacak
Gökyüzünde ülkenin güvenliğini sağlayan AKSUNGUR'a sivil baz istasyonu sistemi entegre edildi. Bu sistemle, meydana gelen afet durumlarında kesintisiz mobil iletişim kurulabilecek.
Abone Ol
<p><strong>Kesintisiz iletişimin önü açıldı</strong><br />Son olarak AKSUNGUR’a entegre edilen sivil baz istasyonu sistemi ile afet durumlarında mobil iletişimin kesintisiz devamlılığı sağlanacak. Bu sivil baz istasyonu sistemi ilk kez görüntülendi.</p>
<p>Bunun yanı sıra Deniz Kuvvetleri Komutanlığı envanterine girdikten sonra Mavi Vatan’da da başarılı görevlere imza atan AKSUNGUR ve ANKA, yeni entegre edilen sistemler ile bu alanda da Türk Silahlı Kuvvetlerinin gücüne güç katmaya devam ediyor.</p>
<p>Son olarak ANKA’ya entegre edilen SAR-Sentetik Açıklıklı Radar sayesinde Karadeniz’den İstanbul Boğazı’na sürüklenen deniz mayınları başarıyla tespit edilerek, SAT Timlerince güvenli bir şekilde imhası gerçekleştirildi.</p>
<p><strong>İnşallah bundan sonra afet bölgelerinde ihtiyaç olduğu zaman havadan GSM kapsamasını sağlayabiliyor olacağız"</strong><br />AKSUNGUR’a entegre edilen sivil baz istasyonu sistemine de değinen TUSAŞ İHA Sistemleri Genel Müdür Yardımcısı Yıldız, "Baz istasyonu özellikle Orman Genel Müdürlüğü’nün çok ısrarla istediği bir özellikti. Çünkü bazen yangının çıktığı noktada GSM kapsaması olmuyor. O esnada bizim uçaklarımız yangın komuta ve kontrol merkezine hem durumdan farkındalık hem havadan görüntü desteği veriyor. Yangın önleme araçlarında araç takip sistemleri var dolayısıyla bunlar GPS’ten konumlarını biliyorlar ve bu konumlarını merkeze bildirmeleri gerekiyor. Bu nedenle de GSM şebekesine ihtiyaç oluyor, yerde yangınla mücadele faaliyetini yürüten unsurların haberleşmeleri bazen sorun olabiliyor. Bunu Orman Genel Müdürlüğü ile birlikte çalıştık ve entegre ettik. İnşallah bundan sonra afet bölgelerinde, yangın, deprem, sel ve diğer felaketlerde ihtiyaç olduğu zaman havadan GSM kapsamasını sağlayabiliyor olacağız." diye konuştu.</p>
<p><strong>"Aynı yer kontrol istasyonundan hem AKSUNGUR’u hem de ANKA’yı yönetebiliyoruz"</strong><br />AKSUNGUR’un ANKA altyapısının geliştirilerek onun mirası üzerine inşa edildiğini, dolayısıyla tek yer kontrol istasyonundan ikisinin de yönetilebildiğini vurgulayan Türk Havacılık Ve Uzay Sanayii İHA Sistemleri Genel Müdür Yardımcısı Dr. Ömer Yıldız, "AKSUNGUR, ANKA’nın çift motorlu hali. ANKA’nın mirası üzerine inşa ettik. Gövde ve aviyoniklerimiz aynı. Dolayısıyla aynı yer kontrol istasyonundan hem AKSUNGUR’u hem de ANKA’yı yönetebiliyoruz. Aynı personel ile beraber, aynı yedek parça stoku ile beraber idame ve işletme faaliyetlerini her iki uçak için de yapabiliyorsunuz." ifadelerini kullandı.</p>
<p><strong>"Artık bu mühimmatların taşınma görevini de AKSUNGUR üstlenmiş olacak"</strong><br />AKSUNGUR’un üzerinde yer alan çift motorları sayesinde uzun süre havada kalmasının yanı sıra ANKA’dan daha fazla faydalı yük kapasitesine de sahip olduğunu belirten Yıldız, "AKSUNGUR’u çift motorlu hale getirirken ANKA’nın maksimum kalkış ağırlığı bin 700 kiloydu, bunu 3 bin 300 kiloya çıkardık. ANKA 350 kilogram faydalı yük taşırken AKSUNGUR 750 kilogram faydalı yük taşıyabiliyor. Bu faydalı yük kapasitesinin de artması ile beraber TEBER-82 dediğimiz lazer güdümlü, KGK dediğimiz kanatlı güdümlü mühimmatları da taşıyabiliyor. Bunlar şuana kadar klasik olarak büyük uçaklar tarafından taşınan mühimmatlardı. Artık bu mühimmatların taşınma görevini de AKSUNGUR üstlenmiş olacak." şeklinde konuştu.</p>
<p><strong>"Seri uçağımız ile henüz bir endurance (dayanıklılık) uçuşu yapmadık ama 60 saatleri zorlayacağımızı düşünüyoruz"</strong><br />AKSUNGUR’un kendi alanında muadilleri arasında en iyiler içerisinde de yer aldığını vurgulayan Yıldız, "Bu uçağımız ANKA’dan farklı olarak bir de daha uzun havada kalabiliyor. Biz prototip uçağımız ile beraber 50 saat havada kaldık. Prototip uçak demek üzerinde birçok deneme yanılma yaptığımız, dolayısıyla daha ağır olan bir uçak. Seri uçağımız ile henüz bir endurance (dayanıklılık) uçuşu yapmadık ama 60 saatleri zorlayacağımızı düşünüyoruz. Elimizdeki verilere göre 50 saate yakın uçan uçaklarımız yere indiklerinde depolarında ilave olarak 10 saatlik daha yakıt var, yedekleri ile beraber. Şuan da MALE dediğimiz Orta İrtifa Uzun Havada Kalış sınıfında bu uçak bildiğimiz kadarıyla en iyisi. Bilmediğimizi de tabi ki bilmiyoruz, herkes her zaman her şeyi söylemiyor. Stratejik sınıf uçaklarda daha uzun süre havada kalanlar var” açıklamasında bulundu.</p>
<p><strong>"Uçağı bulunduğumuz pistten bırakıyoruz, kendisi pist başına gidiyor, uçuyor, görevini icra ediyor ve geri geliyor"</strong><br />İlk uçuşunu 2010 yılında gerçekleştiren ANKA insansız hava aracı hakkında da bilgiler veren Yıldız, "ANKA projesi Savunma Sanayii Başkanlığı’nın bir projesi olarak 2004 yılında başladı. 2010 yılında ilk uçuşunu yaptı. 2016 yılında hizmet vermeye başladı. 2018 yılında da envantere girdi. ANKA insansız bir hava aracı. Ama insansız demek pilotsuz demek değil. Bu uçaklarımızın pilotları yer kontrol istasyonu dediğimiz istasyonda bu uçağı kumanda ediyorlar. Ama uçaklarımız tamamen otomatik olarak uçuyor. Uçağı şuanda bulunduğumuz pistten bırakıyoruz, kendisi pist başına gidiyor, uçuyor, görevini icra ediyor ve geri geliyor. Pilot sadece uçağa ne yapacağını söylüyor." dedi.</p>
<p><strong>"Sürüklenen mayınlara karşı SAR radarı kullanılabilir mi diye bir test yaptık ve bu test de başarı ile sonuçlandı"</strong><br />ANKA insansız hava aracının taşıdığı mühimmatlar sayesinde nokta atışlar ile hedefleri imha etmesinin yanı sıra gözetleme ve tarama faaliyetlerinde de başarılı görevler icra ettiğini hatırlatan Yıldız, son olarak eklenen ve Karadeniz’de sürüklenen deniz mayınlarını tespit eden SAR radarından da bahsetti. Yıldız şunları kaydetti:</p>
<p>"Akıllı bomba dediğimiz ROKETSAN tarafından üretilen MAM-L mühimmatlarını taşıyor ve bunlardan 6 tanesini takabiliyoruz. Bunlar noktasal olarak hedefleri vurabilen mühimmatlar ve operasyonlar ile de başarısı kanıtlanmış olan mühimmatlar. Bu standart mühimmatın yanı sıra SAR radarı, geniş alan gözetleme kamerası, telsiz rölesi, sinyal ve istihbarat yükleri gibi diğer faydalı yükleri de uçağımıza entegre etmiş durumdayız. Son olarak da bu sürüklenen mayınlara karşı SAR radarı kullanılabilir mi diye bir test yaptık ve bu test de başarı ile sonuçlandı. SARPER ve MİLSAR, ASELSAN ve METEKSAN tarafından yapılan iki farklı radarlar. Bu iki farklı radarı da entegre ettik ve deniz yüzeyinde sürüklenen mayınları arama ve tespit işinde başarılı olduğu gösterildi."</p>
<p><strong>AKSUNGUR: Gökyüzünde 50 saatin üzerinde kesintisiz uçuş</strong><br />24 metre kanat açıklığı ve 750 kilogram yüksek faydalı yük taşıma kapasitesiyle dikkat çeken yerli ve milli İHA AKSUNGUR, yaptığı uçuşlarla havada kalış rekoru kırıyor. AKSUNGUR'un mavi vatanda da etkin rol alması öngörülüyor.</p>
<p>AKSUNGUR, 40 bin fite kadar uzun süreli operasyonlara imkan veren iki adet turbo şarjlı dizel PD-170 motoruna da sahip. İlk uçuşunu 2019 yılında gerçekleştiren AKSUNGUR, 2021 yılının ikinci çeyreğinde ilk saha görevine başlayarak, sahadaki uçuş süresi bin saati geride bıraktı. AKSUNGUR ayrıca 50 saat havada kalış rekorunu da elinde bulunduruyor.</p>
<p>Geçtiğimiz yıl Orman Genel Müdürlüğü bünyesinde Adana’da konuşlu olarak yangın tespit ve gözetleme görevleri gerçekleştiren AKSUNGUR'dan şu an Deniz Kuvvetleri Komutanlığı envanterinde de 2 adet bulunuyor.</p>
Gelişmelerden haberdar olmak istiyor musunuz?
Google News’te Diriliş Postası sitemize
abone olun.