Orası Devler Ligi… Yani Şampiyonlar Ligi! “Şampiyonlar Ligi” kavramını Galatasaray yönetimi çok yanlış anlamış olmalı. Bahsettiğimiz bu ligde en iyi savunmacılar ve en iyi “Golcüler” sahaya çıkıyor. Teknik direktörler en çok golcülerine güvenirler. Ama Galatasaray takımında sezon başından beri konuştuğumuz konu aynı; “Golcü yok!” Takımda golcü olmayınca Onyekuru’su da Eren’i de Rodrigues’i de topu dağlara taşlara attı. Dün geceki karşılaşmada Galatasaray takımı kaybetmeyi hak etti mi? Asla hak etmedi; hatta bu sezonun şu ana kadar en iyi futbolunu sergiledi. Futbol böyle bir şey; atamayana atıyorlar. Eren’in Galatasaray’a faydadan çok zararı var. Belki kendisi böyle olmasını istemezdi ama sen bu işi yapamıyorsun Eren, bana Guiza’yı hatırlatıyorsun. Devre arasında ilk yolcu sen olman dileğiyle…
FEGHOULİ’NİN DÖNÜŞÜ
Uzun süredir formasına hasret kalan ve teknik direktör Fatih Terim’in gözüne bir türlü giremeyen Feghouli bu karşılaşma da harika bir performans ortaya koyarak takımını sırtlayan isim oldu. Bence hocanın, Feghouli’yi bu zamana kadar oynatmaması yanlıştı. Ruhsuz Sinan ve ruhsuz Eren’i oynatmak yerine Feghouli’ye şans verilse belki takımının yeni golcüsü Feghouli olacaktı. Her Galatasaraylı’nın düşündüğü ve söylediği; “Vardır hocanın bir bildiği” deyip geçelim.
CASİLLAS’I KORKU SARDI!
Galatasaray’ın Real Madrid’i 2001 yılında 2-0’dan 3-2 yendiği maçta rakip kaleyi koruyan isim Iker Casillas’tı. Dün geceki karşılaşmada da kalede yine Casillas vardı. Bu sefer rakip farklıydı ama kaleyi koruyan isim aynıydı. Zaman zaman Casillas ekranlara geldiğinde yüzünde oluşan ifade o geceyi hatırlamış gibiydi!..